Değerli vatandaşlar, önceki yazımda belirttiğim üzere diğer siyasilerin ne yaptığı değil bizim DOĞRU PARTİ iktidarında yapacaklarımızı, akıl ve bilime dayalı çözüm önerilerimizi konu başlıkları altında özetleyerek sizlerle paylaşacağım. Bu yazımda “Türk dünyası” ile “Savunma” konularındaki hedeflerimizi aktaracağım.

TÜRK DÜNYASI
Türkiye, dünyadaki askeri, politik, ekonomik, sportif, kültürel ve sosyal amaçlı çok sayıda örgütün üyesi olması yanında “Türk Konseyi” adıyla tanımlı Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Türkiye’den oluşan yaklaşık 150 milyon nüfusla, 5 milyon km2 yüz ölçümüne sahip alandaki devletlerin, dil birliğiyle, tarihi, kültürel, sanatsal, sportif, ekonomik ve siyasi işbirliğinin artırılmasının gerektiği anlayışı tam da ulu
önder Atatürk’ün, “Dış Türklerin bize yaklaşmalarını bekleyemeyiz. Manevi köprüleri sağlam tutarak bizim onlara yaklaşmamız gerekli. Dil, tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz. ” ifadesinde yerini bulmaktadır.
SAVUNMA
Bulunduğumuz coğrafyamızın enerji ve tatlı su kaynakları büyük fırsatlar sunarken, büyük riskleri de beraberinde barındırmaktadır. Ülkemizin stratejik konumu ve stratejik madenleri Doğu Akdeniz ve Ortadoğu gerilimlerini arttırmakta ve bölgesel savaş risklerin taşımaktadır. Tüm bu farkındalıklara rağmen günümüz iktidarının emperyalizmin tarikatçı işbirlikçileri ve iktidara el koyan karşı devrimci unsurların kumpaslarıyla, ordumuz zayıflatılmıştır. DOĞRU PARTİ, Atatürk’ün “Ordumuz, Türk birliğinin, kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir.” Sözünü hayata geçirecek ve ordumuzu geçmişindeki gibi dünyanın güçlü ordularından biri yapmak ve iade-i itibar sağlamak anlayışı doğrultusunda;

• Genelkurmay Başkanlığı, Askeri Okullar, Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Askeri Hastaneler
ve Askeri Yargı Sisteminin eski gücüne kavuşturulması,
• Ülkemizin geleceği, toprak bütünlüğünün korunması ve ekonomik refah için, modern silah
ve teçhizatla ordumuza caydırıcı gücün yeniden kazanması,
• Çağımızda büyük önem taşıyan Milli Savunma Sanayi, teknolojisini kendisi üretebilen
konuma yükseltilmesi,
• Ekonomik yoksulluk, çatışmalar veya küresel ısınma gibi nedenlerden kaynaklanacak göç
dalgalarına hazır olunması,
• Asya ve Avrupa ticaret yolundaki konumu, Türkiye Cumhuriyetinin her zaman güçlü
ordulara sahip olmasını gerektirdiğinin unutulmaması,
• Ordumuzun önemli vurucu gücü olan savaşçı personelin yetiştirilmesi ve rütbeli komuta
kademesinin uzmanlaşmasına titizlik gösterilmesi,
• Uzman erbaş ve çavuşlar için yeni özlük hakları ve emeklilik sisteminin devreye sokulması,
• Ülkede büyük eşitsizliğe ve hoşnutsuzluğa neden olan bedelli askerlik uygulamasına son
verilmesi ve her Türk gencinin, günün şartlarına göre belirlenen sürede vatani görevini
yerine getirmesi,
• Savunma Sanayimiz başkalarından izin ve yetki almadan kullanılacak silahları üretebilecek
teknolojiye, maliyeti düşünülmeden ulaştırılması,
• Milli Savunma Sanayimiz için gerekli AR-GE çalışmalarının, yatırımlar ve teşvikler, maliyeti ne
olursa olsun sağlanmalı,
• Tank Palet Fabrikası kiralama-özelleştirme süreci derhal durdurulmalı ve fabrika Savunma Sanayi
Müsteşarlığının emrine verilmelidir…
• Savunma Sanayi Şirketleri Aselsan, TAİ, Roketsan’ın esas sermayedarı Türk Silahlı
Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı, yeniden işin ehli kadrolara teslim edilerek Yönetim Kurullarının arpalık olmaktan çıkarılması. Değerli vatandaşlar, ülkemiz ve milletin menfaatleri doğrultusunda sizlerle birlikte gerçekleştirmek ve gelecek nesillere aydınlık bir Türkiye bırakmak için bunların tamamına odaklanarak hazırlıklarımızı tamamladık. İktidarımızda mutlaka yapacağız.

DOĞRU PARTİ SÖZ VERİYOR. SÖZÜMÜZ SÖZDÜR.