Elazığ’da üzüm üreticileri bir araya gelerek üzüm fiyatı belirlenmeden ürün satmayacaklarını söylemiş ve Koruk Köy, Dambüyük ve Esenkent Köylerinin bir araya gelerek oluşturdukları üzüm kooperatifi olarak üzümün taban fiyatının 18 lira olmasını talep etmişlerdi. Yapılan pazarlıklar sonrasında üzümün kilosu 14 liradan firmalar tarafından alınmaya başlandı.
100 TON ÜZÜM BAĞDA KALDI, ÜRETİCİLER MAĞDUR
Üzüm alımlarında alıcı firmanın iki üreticiden ürün almaktan vazgeçtiklerini ifade eden Kooperatif Başkanı Gürkan Bektaş, yaptığı açıklamada üzüm fiyatlarından memnun olmadıklarını ve görüşmelerde temsilci olarak bulunan iki üreticinin alıcı firma tarafından cezalandırılarak ürünlerinin alınmaması kararına tepki gösterdi. Bektaş üzüm üreticileri ile alıcı firma arasındaki taban fiyat görüşmelerinde temsilci olarak bulunan iki üreticinin alıcı firma tarafından cezalandırılarak üzümlerinin alınmadığını iddia etti. Üreticilerin yaklaşık 100 ton üzümlerinin bağda kaldığını ve ciddi bir maddi zarara uğrayacağını ifade eden Bektaş şunları söyledi:
‘’Elazığ Koru Köy, Dambüyük Köyü ve Esenkent köyleri tarımsal kalkınma kooperatifi başkanıyım. Biz bu sene üreticilerimizle birlikte- tabi, kooperatifimizin genel amacı üreticilerimizle birlikte üretici haklarını korumak üzere kurulmuştu-. Bu sene yaklaşık 150-200 tane üreticimiz ile birlikte ortak bir açıklamada bulunduk. Temel bir serzenişimiz vardı. Yıllardır bu bölgede etik olmayan, ticari ahlaka uygun olmayan şekilde üzüm alınıyordu. Nedir bu ticari ahlaka uymayan şeylerden bir tanesi? Üzümün fiyatı belirlenmeden üzümleri alıyorlardı ve 1 ay 2 ay sonra üzüm fiyatları belirleniyordu. Biz bu duruma karşı çıktık ve yaklaşık 150-200 tane üretici bir imza topladık. Dedik ki hiçbir firma üzüm fiyatlarını belirlemeden köyümüze giremez. Kendi aramızda belirlediğimiz bir fiyat bandı vardı. Fiyatın altında vermemeyi düşünüyorduk ve üçüncü olarak da bu köylerde kimsenin mağdur edilmeden, bütün üreticilerin ürününün alınmasını istedik. Köylerden ikişer temsilci seçmiştik ve bu temsilcilerin muhatap alınmasını talep etmiştik.
İKİ ÜRETİCİ ARKADAŞIMIZ ÜRETİCİ HAKLARINI SAVUNDUKLARI İÇİN CEZALANDIRILDILAR
Yakın köylerimizden Dambüyük Köyü’nden iki tane üreticimiz temsilciydi. Bu arkadaşlarımız sırf bizim haklarımızı, üretici haklarını savunmak için firmaların gönderdiği sepetleri kabul etmediler. Üzüm toplamayı reddettikleri için, ürünleri dalda kaldı ve yaklaşık 100 ton ürün şu an bağlarda ve toplanmamış bir şekilde beklemekte. Ve bunu (Meydiageo firması) ismini söylemekten sıkıntı görmüyorum, (Meydiageo firması ) 100 ton üzümü yerde bırakmıştır. Kendileri ürünlerinin etiketlerinin arkasında bölgede 2020’de olan depremden sonra şöyle bir açıklama vardı, açıklamada şöyle yazıyordu:’’ deprem sonrasında üreticilerin mağdur olmaması için üreticilerin ürünlerini toplayıp, bundan bir ürün elde ettik’’ diye. Hâlbuki bunlar bir hikaye, sırf kendilerine karşı çıktılar diye kendilerine fiyatları belli olmadan köye girmesini istemedikleri için iki tane üreticiyi cezalandırdı. Ve şu anda ürünleri yerlerde 100 ton ürün çürümeye mahkum edildi.
FİRMA KENDİ ÜRETİCİSİNİN İŞ AKDİNİ SONLANDIRDIĞI İÇİN ÜZÜMLER DALDA KURUMAYA TERKEDİLDİ
(Meydiageo firması )sırf kendilerine karşı çıktılar diye, daha doğrusu ürün fiyatı belli olmadan üzüm vermek istemeyen iki tane üreticisini cezalandırdı. Cezalandırmasının arkasındaki sebep şu; ticari ahlaki değerlerine uyunuz demek istemek insanların haklarını savunmak üreticinin hakkını savunmak onlar için bir suç sayıldı. Ve kendi üreticisini cezalandırdı.100 tona yakın ürün dallarında beklemekte, çürümeye mahkûm olmuş bırakılmaktadır. Bunun müsebbibi de hem üzüm üreticileri birliği başkanı olan kişi aynı zamanda Meydiageo firmasının temsilcisi olan kişidir. Sırf köylere gelip üzüm almak için, sepetleri dağıtmak isteyen kişi buna karşı koyan iki tane üreticinin firmayla olan iş akdini sonlandırıp, sözleşmesini feshedip, bu arkadaşların üzümlerini dalda bırakmıştır.