CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol katıldığı bir televizyon programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Son dönemlerde gündeme gelen ve tartışmalara yol açan türban konusunda açıklamalarda bulunan Erol; ”Cumhuriyet halk Partisi’nin insanı yönetmekle ilgili bir iddiamız yok. Cumhuriyet Halk Partisinin iddiası devleti yönetmektir. ” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı kemal Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde başörtüsü üzerine kanun teklifi vereceklerini duyurmasının ardından kamuyunda bir çok tartışmalara neden olmuştu. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol da katıldığı bir televizyon programında genel başkan Kılıçdaroğlu’nun arkasında durduğunu ifade ederek ,”Genel başkanımızın genel başkanlığı döneminde, türbanlı bir yurtdaşımızın seçilme hakkından ve inançlarının ifade özgürce ifade edilmesi anlamında da, meclise girmesi ile ilgili yasağı biz kaldırdık. Bunun bir geçmişi var zaten. Bizim insanları yönetmekle ilgili bir iddiamız yok. Cumhuriyet Halk Partisi’nin insanları yönetmekle ilgili bir iddiası yok. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iddiası devleti yönetmekle ilgili. Hepimizin soyu farklı. Ben Alevi kökenli birisiyim,Tunceliliyim, Elazığ milletvekiliyim. Ben soyumu sopumu inkar ederek siyaset yapacaksam, bırak milletvekilliği benden adam bile olmaz. Herkesin soyu sopu kendi şerefi, namusudur. Herkesin inancı değeri, kendi şerefidir, onurudur. Onlara saygı duyacaksın. Bir taraftaki insanların başını örtmemesi ile ilgili, bir taraftaki insanın başını kapatılması ile ilgili; bu siyasetin işi değil bu Türkiye’nin tartışma konusu bile olmamalıdır.
Erol’un bu cümleleri sonrasında program sunucusu İsmail Küçükkaya’nın :”Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışından sonra Sayın Erdoğan dedi ki ilk anda’ Türkiye’de bir başörtüsü meselesi yoktur, ortadan kalkmıştır bu mesele dediç Bunu da kabul etmek durumunda kaldı.”cümlelerinin ardından Gürsel Erol sözlerine şöyle devam etti: ”(Cumhurbaşkanı) dediğinin arkasını getirmeseydi, ‘bana pas verdiler’ demeseydi anayasa değişikliği ile ilgili bir öneri getirmeseydi, herkes şunu diyebilirdi. Cumhurbaşkanı bile artık bunu diyor.Bu konuşulacak bir konu değildir. Ama arkasındaki söylemler bize şunu gösterdi ki, önümüzdeki seçimde yine tartışma konularından ve miting alanlarında konuşulacak konulardan biri olarak seçilmiştir. Ve genel başkan çok doğru bir hamle yaptı.”
BU ÜLKEDE SOLCULAR LAİKLİĞİ, SAĞCILAR İNANÇLARI KULLANARAK VATANDAŞLARI BLOKE ETMİŞTİR
Şöyle bir gerçek de var. Ben 2019 yılını CHP adına bir değişim ve dönüşüm tarihi olarak düşünüyorum. Geçmişe gittiğimiz zaman, Türkiye’de siyasi partiler, ne yazık ki lehte-aleyhte kendilerine göre kullanmışlar. Sol partiler zaman zaman ‘laiklik elden gidiyor, Türkiye laiktir laik kalacak’ diye meydanlarda slogan atmışız, biz onun arkasına saklamışız. Sağ partiler de ‘din elden gidiyor’ diyerek onlar da farklı bir seçmen kitlesine hitap etmişler. Karşılıklı kutuplaştırmalarla kendimize göre semen kitlesini bloklaştırmışız.
KİMSE KORKMASIN, BU ÜLKEDE NE LAİKLİK TEHLİKE ALTINDA, NE DE KİMSENİN İNANCI, DİNİ TEHLİKE ALTINDA
Türkiye’nin en muhafazakar ve milliyetçi şehirlerden biri olan Elazığ’ın vekili olduğunu ifade eden Gürsel Erol MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Cemevleri İnnç Merkezleri’dir’ şeklindeki ifadelerinden dolayı da teşekkür ettiğini ifade eden Gürsel Erol şunları söyledi:
”Kimse korkmasın. Bu ülkede ne laiklik tehlike altında, ne de kimsenin inancı değeri, dini tehlike altında. Böyle bir şey yok. Bunu siyaset, günü geldiğinde kullanmış. Bugün kullanmak istedikleri gibi. Ve Devlet Bahçeli’nin açıklaması şu anlamda önemli. Ben grup başkan vekiline de söyledim. Aslında Sayın Bahçeli’nin açıklamalarıyla, bizim verdiğimiz kanun değişikliği birleştirilmeli. Eğer anayasa maddesi olarak gelecekse, bu iki madde gelmeli. Bunu siyasi istismar haline getirmeyelim. Siyasi partiler dini konuları, insanların inançlarını, değerlerini, soylarını, soplarını, etnik kimliklerini ,mezheplerini siyaset malzemesi ve tartışma konusu yapmamalılar. Bu 85 milyon yurttaşımızın özgürlük alanı ve anayasal güvencesi olarak düşünülebilir mi? Düşünülebilir. Ama bunun siyaset malzemesi yapmamalıyız. siyaset bunu genelde sağda ve solda fark etmez dönem dönem yapmıştır.”