Ana Sayfa Güncel, GÜNDEM, SİYASET, Uncategorized 2 Kasım 2022 829 Görüntüleme

ŞAVAK AŞİRETİ BESİCİLERİ İYİ PARTİ İL BAŞKANI GÜRGÖZELER’E YAŞADIKLARI SIKINTILARI ANLATTILAR

İYİ Parti Elazığ İl Başkanı Servet Gürgözeler ve Partililer Elazığ ve bölgenin en büyük aşiretlerinden olan Şavak Aşireti mensubu besicilerle bir araya geldi. .Gürgözeler’e besici olarak yaşadıkları sıkıntıları anlatan aşiret mensubu besiciler yem fiyatlarındaki pahalılıktan ve hayvanlar için yer bulamamaktan şikayetçi olarak çözüm istediler.
Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borçlarının yapılandırılmasının da faize tabi olduğunu ifade eden bir üretici:”Çiftçilerin Tarım Kooperatifi’ne olan borçları, devlete olan borçları, bu borçları yapılandırması faizle oldu. 10 bin lira alan, parayı 10 bin lira olarak 24 ay vade uzatmadı. Sana bir vade verdiler ama o 10 bin TL’yi 15 bin lira olarak vade verdiler. Ama sen yine içeri gireceksin, yine ödeyemeyeceksin. Tekrar bu faizle ötelemek zorunda kalacaksın. Yani senin şu Tarım Kooperatifine krediye hiçbir şekilde borcun bitmeyecek. Bu bir gerçek.” dedi.
Hayvancılık sektörünü tek başına değerlendirilmemesi gerektiğini belirten üretici hayvancılık ve yem üzerine tarım yapmadığını çünkü mazot ve gübre fiyatlarının çiftçiyi zarara soktuğunu ifade etti.


ÇİFTÇİ HAMALLIK YAPIYOR, KAZANDIĞI HİÇ BİRŞEY YOK
Besiciler adına konuşan Muhammed Emin Budak adlı vatandaş şunları söyledi:
”Bu gün hayvana verdiğin yem, arpa.saman. Bugün zaman 30 dönüm bir yer ektiğiniz zaman 30 dönümden alacağınız en iyi verim 12 ton arpadır. Bugün tohumu alıyorsunuz 30 dönümlük yere ekeceğiniz arpa’nın, en az 1 ton arpa ekmeniz lazım. Bir ton bugün 8 bin TL. Bunu 2 defa sürüyorsunuz 60 dönüm sürmüş oluyorsunuz. Bunun dönümüne nereden baksanız 60 dönüm için 10 bin TL mazot yakıyorsunuz. Bunun şöyle bir durumu da var. Arpayı sonuçta biçip kaldıracaksınız biçerdöverle. Biçerdöver’e de 10 bin TL ödüyorsunuz. Eder 20 bin TL. Tohumuna 7 bin TL veriyorsunuz ,27 bin. Bunun kış gübresi var, bahar gübresi var 50 bin TL’yi buluyor. 12 ton arpayı çarptığınız zaman 70 bin lira.Şimdi çiftçi kendi hamallığını yazmıyor. Kendi işçiliğini yazmıyor. Çiftçi alıp götürüp bir yerde işe girdiği zaman 6 ayda 30 bin TL kazanacak asgari ücretle. Şimdi 30 bin lirayı eklediği zaman 80 bin lira .10 bin lira içerde çiftçi. Aslında Çiftçi bir yerde hamallık yapıyor ,hamallığı yapıyor kazandığı hiçbir şey yok. Kendi öz maaşını bile çıkartamıyor. Bunun yanı sıra şimdi arpa ekmeği insanlar bıraktılar bütün arazileri Elazığ’da her yerde kimse artık ekim yapmıyor. Kuzu yemine gelelim, kuzu yeminin torbası 80 TL ile 120 TL arası.İnsanlar hayvancılıkla ilgili yem ekmiyorlar. Mazot ve gübre fiyatları kurtarmıyor. Gübre konusu da şu. Zamanında hükümetler bu arazilere Dap gübresi enjekte ettiler.Şimdi araziler insanların sigara içmesi gibi, tiryakilliği gibi bugün toprak da bu gübrenin tiryakisi olmuş. Artık bu gübreyi vermediği zaman o araziden verim alınmıyor, ot bitmiyor. Şimdi bu gübrenin tonu torba hesabı 90 TL 100 TL, tonu 10 bin TL. Bu gübreyi attığım zaman ot bitmeyecek, olmayacak. Bunun bir de ilaçlaması var. ”


DEVLET BANKALARI TEŞVİK VERİYOR, ONU DA HÜKÜMET YANLILARI ALIYOR.BİZ GİTTİĞİMİZDE BİZE PARA BİTTİ DENİYOR
”Bugün hayvancılık sektörüne baktığımız zaman sadece hayvancılık olarak bakamazsınız, tarımdan alacaksınız. Bölgenin ikliminden alacaksınız, devletin bugün tarıma olan teşviği ;Ziraat Bankası’na teşvik verdi diyorlar. Ama Ziraat Bankası’nın teşviğine baktığınız zaman Ziraat Bankası’nın teşviği hükümete yanlı olan insanlara gidip de on ailenin yirmi ailenin aldığı bir para.Ama Ahmet gittiği zaman, Mehmet gittiği zaman, Cafer gittiği zaman, Ziraat Bankası’nın sana söylediği tek kelime var. Elazığ bölgesine veya Malatya bölgesine, Diyarbakır bölgesine gelen para bitti. Bitti de bir gün de mi bitti? 3 günde mi bitti 5 günde mi bitti? Hani bir teşvik vardı?”
TARIM KREDİ KOOPERATİFİNE BORÇLANAN KİŞİ FAİZLE VADEYİ UZATTI. BU ŞEKİLDE ÇİFTÇİNİN BORCU HİÇ BİR ŞEKİLDE BİTMEYECEK
Muhammed Emin Budak çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifi’ne olan borç yapılandırmalarının faizli olduğunu ifade ederek, bu şekilde bir düzenlemeyle çiftçilerin borçlarının asla bitmeyeceğini belirtti. Budak şunları söyledi:
”Çiftçilerin Tarım Kooperatifi’ne olan borçları, devlete olan borçları, bu borçları yapılandırması faizle oldu. 10 bin lira alan, parayı 10 bin lira olarak 24 ay vade uzatmadı. Sana bir vade verdiler ama o 10 bin TL’yi 15 bin lira olarak vade verdiler. Ama sen yine içeri gireceksin, yine ödeyemeyeceksin. Tekrar bu faizle ötelemek zorunda kalacaksın. Yani senin şu Tarım Kooperatifine krediye hiçbir şekilde borcun bitmeyecek. Bu bir gerçek. Çünkü iyileştirilen hiçbir şey yok.”

BESİCİ KÜPE TAKILAN HAYVANLARINI İKİ KÖY İLERİYE BİLE GÖTÜREMİYOR
Besicilerin de büyük sıkıntılar yaşadığını ifade eden Budak besicilerin hayvanlarını takılan küpeler nedeni ile bulundukları bölgenin dışına götüremediklerini söyledi:
” Bugün, bu bölgedeki Şavak Aşiretini ele alalım. Bugün Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en çok küçükbaş barındıran, Erzincan, Elazığ bugün baktığınız zaman Tunceli bölgesinde Pertek, Çemişgezek bölgesinde ve bu bütün coğrafyadaki dağların yaylaları kullanan %90’lık bir kesimden bahsediyoruz. Bu hayvanların hiçbirisinde küpe yoktur. Bundan 7-8 yıl öncesine kadar devlet dedi ki ‘gelin küpe takalım’. Nedir küpe? Yeşil küpe süt parası için, mavi küpe yem parası için.’ Size bedavadan yem parası, süt parası vereceğiz’ denildi. Millete cazip geldi. Ama bu insanların bir yeşil kartı vardı.Hayvanlar üzerlerine yazılı olmadığı için yeşil karttan faydalanma sebepleri vardı. Şimdi küpeler takıldıktan sonra bunlar bir defaya mahsus yem ve süt paralarını aldılar. Şimdi bu hayvanların hepsi kayıtlı. Kaydı aldıktan sonra bir ilçede 2 köy ileriye, yaylaya hayvanlarını götüremiyor. Çünkü küpeli, kayıtlı, devletten izin alması lazım. Devletten izin aldığı zaman da kesinlikle bir tane peynir tüccarının iki dudağı arasında kalıyorsun.Gidiyorsun ihaleye giriyorsun, bir yayla satın alıyorsun. Ve yaylaya 1 milyon, 500 bin TL paralar ödüyorsun. Şu an artık Türkiye’de Anadolu Bölgesi’nde hiçbir yayla kirasız değil ,hiçbir yayla parasız değil. Şu an kendi yaylanı bile parayla okutuyorsun.
SENİN OTURDUĞUN KÖYÜN YAYLALARINI BİLE VALİLİK KİRAYA VERİYOR
”Devlet hiçbir şekilde mesela Tunceli Pülümürlü bir arkadaşımızı ele alalım. Bir tane köyü var kooperatiflerini kurmuşlar. Kendi yerlerini kiraya vermek istiyorlar. Veremezler kesinlikle. Valilik verecek .Senin oturduğun köyün yaylalarını bile Valilik kiraya veriyor. Artık bana veriyor, Şavak’a veriyor. Ama ben bir şey kazanmıyorum. Koyun başına 150 TL’ye denk geliyor. Benim göç dönemim var. 3 katlı kamyonlara hayvanlarımı yüklüyorum. Sivas’a götürüyorum, Erzurum Palandöken yaylasına götürüyorum, Tunceli Pülümür’e Berat çayına götürüyorum, Bahar yaylalarına , Ağrıtut Yaylasına, Ovacık’a götürüyorum. Götürürken de 3 katlı kamyonlarla dünyanın parasını ödüyorum. Yayla parası ödüyorum, hayvanların telef oluyor. Üst katta kamyonun içerisinde 6-7-8-10 tane hayvanımız telef oluyor. Onun dışında bir de dönerken ben bu kamyonlarla geri geliyorum. Bu da ayrı bir maliyet.”
YAYLALARIN KİRALAMA HAKKI DAMIZLIK BİRLİĞİNE VERİLMİŞ.O BİRLİKTE HAYVANCILIK YAPAN YOK
Muhammed emin Budak, besicilere kiralanan yaylaları kiralama hakkının Damızlık Kooperatifi adlı bir birliğe verildiğini söyleyerek bu kooperatifte başkan da dahil üyelerin en az % 70’inin hayvancılık yapmadığını söyledi. Besicilerin kaderinin bu işte yetkin olmayan kişilerin eline bırakıldığını söyleyen Budak, şunları söyledi:
”Yaylalar valinin önderliğinde yıllarca valiliğin kurduğu bir komisyonla verilirdi. O dönem de yine bu yaylalar verilirke,n bu kadar da güzel bir şekilde, mantıklı bir şekilde dağıtılmadı. Yine üç – beş kişinin tekelinde kaldı bu bütün bölgenin yaylaları. Şimdi de Damızlık Kooperatifi diye bir kooperatif kurulmuş. Bu sene o kooperatife verilmiş yaylalar, bu birliğe bu dağıtım olayı. Ama tuhaf olan şu. Ne bu birliğin başkanında, ne de yönetimin %70’inde hayvan var. Bu birlik hayvancılık yapmıyor. Hayvancılık yapmayan bir birliğin mantık olarak yaylaları elinde bulundurması ve bu yaylaları hangi mantığa göre hayvancılara dağıttınız? Yani karşılığında ne aldınız? Ve bu işten ne kadar kar yaptınız? Ne kadar nemalandınız? Neyin kriterine göre bu hayvanları yaylalara vardiniz? Bilginiz ne? Kültürünüz ne? Çevre mühendisi misiniz ? Hayvancı değilseniz çeviremezsiniz. O değilse daha önce o bölgeyi analiz etmiş, eğitimin seviyesi yüksek insanlardan birisi misiniz? Bu yaylaların hayvan sayısını biliyor musunuz? Kapasitesini biliyor musunuz? Kaç hayvan kaldırabileceğini biliyor musunuz? Veya devletin yasaklı yasaksız bölgelerini biliyor musunuz? Elinizde öyle bir harita mı var ? Yani hem hayvancı değilsiniz, hem bilgilere sahip değilsiniz. Bu hayvanları bu coğrafyaya nasıl dağıttınız ve bu coğrafyaya dağıtırken o coğrafyada bulunan köylerdeki hayvanların sayısını da aldınız mı?”
GEÇEN YIL 500 KOYUNU OLAN ADAM ZENGİNDİ, BU YIL 500 KOYUNU OLAN ADAM YEŞİL KARTLI
Besicilerin gün geçtikçe çıkmaza girdiğini söyleyen Mehmet Ayhan adlı vatandaş, besicilerin devlet desteğine muhtaç kaldıklarını söyledi. Ayhan:
”Diyarbakır’a nakliye yapıyorum. Canlı hayvan götürüyorum. Fakat gördüm ki Diyarbakır’da insanlar damızlık hayvanlarını kesime götürüyorlar ve kesimhane kuru. Bu gidişle Türkiye’de damızlık hayvan kalmayacak. Yem fiyatları pahalı. Geçen yıl ya da 2 yıl önce 500 tane koyunu olan insan zengindi. Bu yıl 500 tane koyunu olan insan yeşil kartlı, fakir. Devlet destek veriyor ya enerji desteği, yakıt desteği. O beş yüz koyunu olan insanlar gerçekten onlara muhtaç. Ama geçen yıl ve 300 koyunu olan insan gerçekten zengindi. Fakat bu yıl fakir. Devletin desteğine muhtaç. Burada besicilerle, üreticilerle görüşmelerim sonucunda çıkardığım sorun bu.” dedi.
MERA DAĞILIMINDA DENGESİZLİK VAR: BİR TAVUK BİLE OLMAYAN YERDE MERA VAR
Mera dağılımında dengesizlik olduğunu ifade eden Mehmet Ayhan, bazı yerlerde tek bir hayvan bile olmadığını bu nedenle verimli meraların olduğu köylerde devletin üreticiye buraları tahsis etmediğini söyledi. Ayhan:
”Küçükbaş hayvancılık Elazığ’ın bazı bölgelerinde yoğunlaşmış. Bazı bölgelerinde de tek bir tavuk bile yok. Sivrice’de, Maden’de, Baskil’de, Palu’nun büyük bir kısmında küçükbaş hayvancılık hiç yok. Hatta buralarda yazın sıcaklardan, kuru otlardan dolayı zaman zaman yangınlar oluyor. Diğer tarafta küçükbaş hayvancılığın kümelendiği bölgelerde küçükbaş hayvanların yazın verimli otun en yüksek olduğu dönemde bile hayvanlara aç kalıyor. Ve yem veriyorlar . Mera dağılımında bir dengesizlik var. Devlet bu boş meraları bedelsiz üreticiye tahsil etmeli. Şimdi üreticiler kışın rakımı düşük yerleri tercih eder. Yazın zaten yaylalara gidiyorlar. Niye rakımı düşük? Kışın hafif olur hayvanlar daha çok kendi ağızlarla yem yer .Fakat buna rağmen devlet bir türlü bu köylerin meralarını üreticiye tahsis etmiyor . Veya edemiyor artık anayasal boşluk mu var, kanuni boşluk mu var? Veya üreticilerin yöneticilerin basiretsizliği mi?”
Yeğeni üreticilik yapan Fethi Akpolat da şunları söyledi:”Ismim Fethi Akpolat. Yeğenimin 700-800 baş koyunu var küçükbaş. Şu anda yer bulamıyor kışın kalacak yer yok kışlaklarda yer bulamıyor.”


HAYVANI KÜPEDEN DÜŞÜRMEYEN BAZI BESİCİLER 5 BİN 200 LİRADAN UCUZ YEM ALIP 7 BİNLİRAYA SATIYORLAR.BUNUN DENETLENMESİNİ İSTİYORUZ
Süleyman Aylan isimli vatandaş da kesildiği halde küpeden düşürülmeyen bir çok hayvan için bazı besicilerin kooperatiflerden uygun fiyata yem alıp yüksek fiyattan bunları sattığını ve bunun denetlenmesi gerektiğini söyledi. Aylan:
”Benim üzerime kayıtlı hayvanım yok. İşletmem var ama hayvanım yok.Yalnız işletmesi olup da üzerine, adam hayvanı kestirmiş küpeleri resmi olarak kayıtta duruyor. Adam satmış erkek hayvanı götürmüş, kestirmiş. Ama küpeleri duruyor. Küpeden düşürmemiş. Kaydı duruyor. Tarım ilde( müdürlük) kaydı duruyor. İstesem şimdi Tarım İl Müdürlüğüne gidip 2 -300 tane hayvan kaydederim. Giderim şu an Tarım Kredi kooperatifinin dağıtmış olduğu yerden alırım. Şu an Tanrım Kredi Kooperatifi yem veriyor. Hayvancılara bir dünya var. Onun takip edilmesini istiyoruz. Tarım Kredi kooperatifinden yem alıyor. Tarım Kredi Kooperatifi’nden 5 bin 200 liraya yem alıyor, 7 bin liraya satıyor. Hiç kendisi de gitmiyor, tüccarın bir elemanı gidiyor. Oradan 5 bin 200 liralık yemeği alıp satıyor. Aradaki kar da tüccara kalıyor. Resmi olarak her şey var, ama hayvanı yok, ama işletmesi var.İnancınız olsun ki hayvancından daha çok bunları alıp satıyor. Devlet ne yapsa hırsızla baş edemiyor. Ama takip de etmiyor. Bu çok önemli. Bu işten nemalanan bir dünya insan var. Hem tüccar, hem de böyle sahtekar insanlar var. İsterseniz ben gelin yapayım size, ama ben almam parasını.”
GÜRGÖZELER: ÜRETTİĞİNİ AMERİKA’DA BİLE SATAN BU AŞİRET MENSUBU BESİCİLERE DEVLETİN DESTEK VERMESİ GEREKİYOR
Bugün Şavak Aşiretimizin, bölgemizin en büyük aşiretlerinden olan Şavak Aşiretimizi ziyarete geldik. Kendilerini dinledik. Bize meselelerini anlattılar. Tabii ki bölgenin en büyük üreticisidir Şavak Aşireti. Biz aşiretle eskiden beri ilişkilerimizi devam ettiriyoruz. Şu anda da Parti yönetimimizden iki arkadaşımız da Şavak Aşireti’nden. Bu verdiğimiz önemden, değerden dolayıdır. Bundan sonra da ilişkilerimizi güçlendirerek devam ettireceğiz. Her türlü konuda, her meselede de yanlarında olacağız, onlara yardım edeceğiz. Burada anlatılanları ben de dinledim. Şavak Aşiretimizin bir yayla sorunu var. Ki çok önemli. Yazın yaylaya çıkıyorlar, orada o hayvanlarını otlatıyorlar. Yazlarını orada geçiriyorlar. Gittikleri vakit de yalnız gitmiyorlar. Çocuklarıyla, eşleriyle, aileleriyle birlikte gidiyorlar. Bunlar tabii çok zor şartlar altında da o bölgede barınmaya çalışıyorlar. Kış geldiği vakit de bu defa ikinci bir problem başlıyor. Bir yandan taşınma problemi, kamyonlarla az önce ifade ettiler. Bir kamyonun Elazığ’a, Erzincan’dan bu tarafa yayladan bu tarafa gelmesi, aşağı yukarı 20 bin tl civarında. Bu kışın geldiği vakit de kışlayacakları yer yok. O konuda da çok ciddi sıkıntılar çekiyorlar. Aslında üreten bir aşirete devletin veya hükümetin özellikle Tarım Bakanlığının yardımcı olması, destek olması gerekiyor. Bütün bu problemlerin çözümü de Şavak Aşireti’nden fiilen bu işle uğraşanlarla görüşülmesi sonucu ancak belli olur. Ya da az önce anlattılar, ben de bilmiyordum. Ama hiç alakası ilgisi yok üretimle, alakası ilgisi olmayan hayvan beslemeyen insanlar yetki noktasında da en çok yetki de onlara verilmiş. Bu yapılardan vazgeçilmeli diyoruz. Yine yeni öğrendik Amerika’da vergi rekortmeni olan bir kişi Hamdi Ulukaya..Şavaklıymış. Şavak Aşireti ta Amerika’ya bile kendi ürettikleri ürünleri pazarlıyormuş. Bunu da yeni öğrendik, şimdi böyle bir aşirete ne yapmak lazım? Sahip çıkmak lazım. Bölgemizin İkinci büyük aşiretlerinden biri de Beritan Aşireti. Onların bir kısmı bizim duyduklarımız, onların da bir kısmı vazgeçtiler besicilikten .Neden? Sırf bu maliyetlerden dolayı. Biz tekrar söylüyoruz. Her türlü konuda Şavak Aşiretimizin yanındayız, onlarla birlikteyiz.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com