Ana Sayfa Güncel, GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI, Uncategorized 8.11.2022 1495 Görüntüleme

AKIŞKAN MODERNİTE

AKIŞKAN MODERNİTE

Sosyoloji, toplumsal sorunların anlaşılması ve toplumdaki aksaklıklara eleştirel bir açıdan bakılabilmesini sağlayan bir sosyal bilimler alnıdır. 20. ve 21. yüzyılın en önemli teorisyenlerinden  Zygmunt Bauman, yapmış olduğu çalışmalarda  eleştirel  bir bakış açısı ile pek çok  toplumu  incelemiştir.  Polonyalı düşünürün,  yapmış olduğu bu çalışmalarından biri olan “Akışkan Modernite” dir. Bauman’ın bu kuramı pek çok alana konu olmuştur. Düşünür, bireylerin yaşamış oldukları korkularla birlikte günümüzde belirsizlik ve güvensizlik ortamının akışkan moderniteyi doğurduğunu vurgulamıştır. Akışkan Modernite Bauman’ın çerçeve kavramlarından birisi konumundadır. Bu çalışmada kullanılan diğer kavramların üzerinde anlam kazanacakları çerçevedir. Bu nedenle öncelikle Bauman’ın bir zemin işlevi görecek olan bu kavramı hangi anlamlarda kullandığını ele almak gerekir. Akışkanlık/katılık ikililiği Bauman günümüz modernitesi ile onun bir önceki aşamasını karşılaştırmada sıklıkla kullandığı merkezi bir kavramdır.  O, günümüzü tanımlamada   “akışkanlık” tabirini kullanma hususunda herhangi bir tereddüt içerisinde değildir.

PEKİ AKIŞKANLIK NEDİR? 

Bauman, akışkan modernliğin, onu katı döneminden ayıran özelliklerini akışkanlığın ansiklopedik anlamını vererek son derece basit ve anlaşılır bir açıklama sunmaktadır. Tanımı şu şekilde: “Sıvıların ve gazların, durağan durumdayken, içlerinden geçtiği hayal edilen bir düzleme etki eden güçlere direnememesi ve bu nedenle üzerlerine bir güç uygulandığında şekillerinin sürekli olarak değişmes. Tüm bu özellikler, günümüzdeki emek ile sermayenin hareketlilikleriyle  ilgili oldukça işlevsel temel sağlamaktadır.

Bauman, (katılar/akışkanlar) modernite bağlamında ayrılmaz bir çift olarak görür. Aslında modernlikte en başından beri akışkanlık özelliğini bağrında taşımaktaydı: akışkanlık katılığın zıddı değil, katılık arayışının bir sonucuydu. Geçmişten bir örnek vermek gerekirse; Komünist Parti Manifestosu’nun yazarlarının isimleriyle özdeşleşmiş olan “katı olan her şeyin buharlaşması” tabiri Bauman’ın bu tespitini sağlamlaştırmaktadır.

Akışkanlık kavramının ne anlamda kullanıldığını açıkladıktan sonra düşünürün,  akışkan modernite kitabından kendi çapımda yapmış olduğum okumadan algılayabildiğim kadarıyla kısa bir analizini yapmaya .

Bauman’ın   Akışkan Modernite  kitabını anlayabilmek için öncesinde “modernite, kapitalizm, sosyalizm, akışkan modern dünyadan 44 mektup”  kitaplarını okumak işleri kolaylaştıracaktır. Çünkü; akışkan modernite kitabı bir başlangıç kitabından çok bir sonuç kitabıdır. Bir başka ifadeyle akademi camiasına yazılmış dersek daha yerinde olacaktır. Kitap geneli itibariyle başta sosyologlar ve felsefeciler olmak üzere dünyanın “modernizm” kavramına bakış açısını sunuyor. Bolca kavrama ve isme aşina olmanız gerekli eğer amacınız maksimum faydayı sağlamak ise en basitinden Marx, Tönnies, Weber, Nietzsche… bilip bunların terminolojisine kısmen hakim olmanız gerekir. Sonuç kitabı olduğundan dolayı kavramların çoğunu bildiğinizi varsayıyor Bauman. Bundan yola çıkarak da bu düşünürler üzerinden kendi fikirlerini inşa ediyor.

Bauman’ın ilgilendiği temel konuların başında “modernizm ve post-modernizm” kavramları gelmektedir. Modern  düşüncenin dünyayı değiştirebileceği fikriyle birlikte doğduğunu ileri süren Bauman, toplumsal ve psişik anlamda modernlik anlamına gider. Toplumsal anlamda modernlik standartlar, umut ve suçlulukla ilgilidir. Psişik anlamda modernlik ise kimlikle, henüz burada olmayan, bir ödev bir misyon ve bir sorumluluk olan varlık gerçeğiyle ilgilidir.

“Akışkan Modernite” deki “akışkan” kavramının ifade ettiği şey:  Bauman  moderniteye bir süreç olarak yaklaşmış ve bunun içinde akışkan modernite diye nitelemiştir. Yazarın söylemiyle modernite aslında her dönem yeni bir şekil almaktadır ve bu söylem geç modernite, ileri modernite, postmodernite gibi kavramlarla ifade edilmektedir. Bunların hepsini tek kavramla “akışkan modernite” ile ifade etmektedir.

Emek ve beden ayrışmasında ise, artık teknolojik gelişmeler ve beşeri sermayenin öne çıkmasıyla beraber emek ve beden birbirinden ayrışmıştır. Birbirine çok uzak olan coğrafyalardan birinden diğerine iletişim aracı vasıtasıyla emeğinizi pazarlayıp satabiliyorsunuz. İşgücü piyasası bakımından küreselleşen dünyada emek piyasasında maliyetlerin düşmesine sebep olacaktır. Ücretlerin düşmesi işveren  lehine, işgücü sahibinin ise aleyhine bir durumdur.

Postmodern dönemde siyaset alanında ise bireyin pasif olduğu düşüncesi hakkında: 1900’lü yıllarda ne yapmalı? Sorusundan yola çıkılarak, buna odaklı düşünen ve cevap arayan bireyler mevcuttu. Cevaplarda genel olarak ideolojilere karşılık gelmekteydi. Günümüzde sorulan soru ise “kimin yapacağı?” çünkü, insanlar artık her şeyin farkında olmasına rağmen bu sefer  sorumluluk bilincinden sürekli bir kaçış izleme ve sorumluluğu karşı tarafa yükleme eğilimi izlenmektedir.

Postmodern bir yaklaşıma sahip olan ve çağdaş sosyolojinin öncülerinden olan Bauman, bu kitabında modernitenin bireye, topluma olan etkisine değinmiş ve iyi sonuçlar olarak görülen fakat hiç de iyi olmayan bir sonuçlar bütününü oluşturan moderniteyi ele almıştır. Basit bir izleme ya da alışveriş zevkinin aslında temelinde yatan ve bireyselleştiren tüketim anlayışını anlamak, toplum ve modernite üzerine fikir sahibi olmak isteyen herkesin okuması gereken bir eser. ekrandaki özgürlük ne kadar büyük, mağaza vitrinlerinde bize el sallayan güzellikler ne kadar baştan çıkarıcı olursa yoksullaştırılmış gerçeklik duygusu o kadar derin seçme hazzını bir anlığına da olsa tatma arzusu o kadar baş döndürücü olur.

“Akışkan Modernite”  geçmişten süregelen bir gözlemin okuyucuya perspektif bir şekilde aktarılmasıdır. İçerisinde adı geçmiş, bazılarının adı bile geçmemiş bir çok politikacı, din adamı, filozof, bilgin, düşünür ki bunlar Adorno, Deleuze, Descartes, Freud, Aristotales, Kant, Nietzsce,  Schopenhauer, Platon gibi sizlerin de daha önce yapıtlarını okuduğunuz, isimlerine aşina olduğunuz kişilerin anlatılarına yer vermektedir.

Bauman’ın akışkan modernite kuramı, sosyoloji açısından bakıldığında, akışkanlığın olumsuz bir çerçevesini çizer.

 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

POTADA MUCADELE BAŞLADI

POTADA MUCADELE BAŞLADI

Tema Tasarım | Osgaka.com