Seçim startı resmi olarak açıklanmasa da partiler sahaya inmeye başladı. Aday olmak isteyenler bir yandan parti için de genel merkeze ziyaretler yapmaya bir yandan da sahada çeşitli ziyaretlere başladılar. Seçimden sonra akıllarına bile getirmedikleri sivil toplum ziyaretleri ile kulis yapmaya başladılar.
Adaylık sürecinde tüm adaylar partilerine çeşitli methiyeler düzmeye genel başkanlarını yere göğe sığdırmaz açıklamalar yapmaya başladılar. Asıl sorun adaylar açıklandıktan sonra; aday olamayanlar, kendilerini kabul ettiremeyen aday adayları, parti kademelerinde görev sözü alamayanlar; partilerine küsmeye başlayacak bir çok partide istifalar, kopmalar, farklı partiler ile pazarlıklar ve transferler başlayacak.
Bir yandan seçmenin yeni yüzler görme talebi, biryandan eski siyasetçilerin koltuklarını koruma telaşı parti genel başkanlarını ve parti kurmaylarını çok zor duruma sokacaktır. “Eskilerin deyimi ile aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık” misali. İktidarın koltuğunu koruması için seçim sürecinde yapacağı seçim ekonomisi ile enflasyon daha çıkmaza girecek, seçim ekonomisi ile seçmene hoş görünmenin bedeli seçim sonucunda çok ağır olacaktır. Seçimde tatlı tatlı yemenin sonu da acı acı bedel ödenmesi olacaktır
Türkiye bu seçimde adeta geleceğini tayin edecek bir seçim süreci yaşayacaktır. Ya tüm demokratik teamüller devre dışı kalacak ya da Türkiye yeniden 1923 ayarlarına dönecektir. Burada asıl görev seçmene düşmektedir. Seçmen siyasilerin vaatlerine göre değil ülkenin ve kendi geleceklerine göre karar vermelidirler. Geçmişte siyasiler ne vaat ettiler neler yaptılar. Maalesef siyasiler meydanlarda verdikleri vaatleri yerine getirmiyor. Eski bir siyasetçi seçim öncesi yaptığı bir ziyarette seçmene bu söylediklerimin altını çiziyorum, seçimden sonra bunları yapacağım der. Uzun bir zaman aradan geçer siyasi seçmenlerle karşılaşır, seçmenler sorar seçimden önce söylediklerinin altın çiziyorum dedin ama yapmadın derler. Bu meşhur siyasetçi gayet pişkin bir şekilde şimdide o söylediklerimin üstünü çiziyorum der geçer.
Kısaca bu seçimde geleceğimizi tayin edeceğiz. Seçmen Takım seçer gibi değil, geleceğini belirleyecek şekilde tercih yapmalıdır.
Seçimde belirleyici temel unsurlardan en önemli bir unsurda adayın profili. Aday toplumda kendini ne kadar kabul ettirmiş, ne kadar güvenilir biri, geçmişte yaptığı görevler, başarı veya başarısızlığı çok önemli olacaktır.
Bir diğer unsurda ittifaklar meselesi; ittifaklar arası ilişki seçim sürecinde nasıl olacaktır. Ortak adaylarla mı seçime gidilecek yoksa bu ittifaklar kağıt üzerinde mi kalacak.
Bir diğer önemli unsurlardan biri de seçim güvenliği ve sandık güvenliği. Maalesef ülkemizde siyasi partiler sandık güvenliği ve sandık görevlisi konusunda geçmişte pek de başarılı bir sınav verememiştir. Sandıkta görevlendirilen sandık görevlisi sayısı yetersiz, sandık görevlisi yetersiz bilgi ve deneyime sahip ya da sandık görevlisi sandık başında durmuyor. Özellikle bu seçimde ittifak partilerin sandık görevlileri arasındaki iş birliği ve dayanışma çok önem arz edecektir.
Seçimde önemli unsurlardan biride de seçmenin sandığa ulaşımı olacaktır. Küskün seçmenin ikna edilip sandığa gitmeleri sağlanmalı. Özellikle kırsalda seçmenin sandığa ulaşım zorluğu dikkate alınıp gerekli tedbirler alınmalıdır.
Seçmenin görevi bundan sonra geleceğini doğru tayin etmek için iyi bir seçim yapmak. Aksi halde seçim sonrası dert yanmanın bir faydası olmayacaktır.