Ana Sayfa GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI 22.11.2022 430 Görüntüleme

GÜÇ ZEHİRLENMESİ

Değerli vatandaşlar, Sahip olunan veya elde edilen kuvvetin gerektiğinde eyleme dönüştürülmesi olan GÜÇ, kullanan kişi ya da kurumun eylemleri doğrultusunda yapıcı veya yıkıcı sonuçlara sebep olmaktadır. İnsanoğlunun bir başkasıyla paylaşmadığı tek şey olan
gücü besleyen faktörlerin başında siyasi ve ekonomik kazanımlar gelmektedir.
İktidara talip siyasi liderlerin en büyük amacı, kendilerini topluma ve ABD başta olmak üzere batı ülkelerine kabul ettirerek iktidar olmak, içte ve dışta meşruiyet kazanmaktır. Yirmi yıldır iktidarda olan AKP’yi bu anlamda inceleyecek olursak, 2002 seçimler öncesi, ilke ve düşüncelerine ters düşmesine rağmen demokratik söylemlerin(“takiyye yaparak” ki başarılı olmuştur.) yanında ABD ve AB ülkelerine verdiği olumlu mesajlarıyla içte ve dışta kabul görmüş ve siyasal gücü elde etmiştir.
Ayrıca; AKP iktidarı, başta inşaat olmak üzere ekonominin hemen hemen her alanında siyaset + iş adamı + bürokrasi ilişkisi çerçevesinde İhaleler(21/b), imar oyunları, çevre katliamları(madencilik vs.) ile kamu kaynaklarını talan etme pahasına İhtiyaç duyduğu ekonomik gücü de elde etmiştir. Bu gücün, infiale sebep olmaması için gittikçe artan otoriterleşme ve ayrıştırıcı uygulamalar sonucu;
• Medya üzerinde hakimiyeti sağladı,
• Devlet bürokrasisi ve güvenlik birimlerini etkisizleştirdi,
• Yargı, yasama ve yürütmeyi işlevsizleştirdi,

AKP elde ettiği bu siyasi ve ekonomik gücün yıkıcı sonuçları yanında devlet kavramı tahrip edilmiş ve parti devleti anlayışı hakim olmuştur. Bu gücü elde edinceye kadar birlikte oldukları Gülen cemaati ile AKP arasında çatışmaya konu gücü yani, iktidarı paylaşmaya dönüşünce, düşman kardeşler oldular. Sonuçta referandum ile hiçbir demokraside karşılığı olmayan tek adam rejimine geçiş sağlandı. Oysa; başkana verilen sınırlı yetki, denge ve denetleme mekanizmaları ve basının etkinliği olan ülkelerdeki başkanlık sistemine baktığımızda, güç olacak ama kontrollü olacak anlayışı hakimdir. Kontrolsüz güç, frensiz arabayla trafiğe çıkmaya benzer ve sonuçları her zaman yıkıcı olur.

Değerli vatandaşlar, günümüzdeki başkanlık sistemi tam da bu durumdadır. Çünkü; denetlemelerden muaf, eleştirilmesi suç olan ve her kararı tek başına veren bir güç var karşımızda. Bu gücü elinde tutan, artık her şeyi yapan “dokunulmazlık zırhına bürünmüş” bir kişidir. “Güç Zehirlenmesi” olarak tarif edebileceğimiz bu durum tam anlamıyla kontrolsüz güç halini almıştır.

Bu zehirlenmenin tedavisi ise zehirlenen kişinin iktidardan uzaklaştırılarak “kendi insani sınırlarına” dönmesinin sağlanması ve DOĞRU insanların iktidara taşınmasıdır. DOĞRU PARTİ olarak, milletimizin ferasetine olan inancımız tamdır. Milletimiz Demokrasi, özgürlük ve adaletin yani, hakimiyetin kendisine ait olması için bu iktidara yeter artık deme zamanıdır. DOĞRU PARTİ iktidarında parlamenter sisteme geçinceye kadar mevcut kontrolsüz gücü, kontrol edilebilir duruma getirecek tüm yasal çalışmalar yapılacaktır. Bu düzenlemelerin temel ilkesi ise denetlenen, hesap veren bir anlayışın etkin hale getirilmesi ve gücün sahibine yani milletimize teslim dilmesi olacaktır. DOĞRUsu bu.

Selam ve Saygılarımla

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com