Hastalığın verdiği ağır yorgunluk bir yandan, Ameliyatların verdiği acı biryandan, Ağır ilaç tedavilerinin verdiği fiziksel ve psikolojik baskılar bir yandan yetmiyormuş gibi, eve ve yatağa mahkum olmanın verdiği derin ıstırap içimde özlemlerim de büs bütün artırıyor. Soğuğu bile özler oldum . Tabi bütün bunların yansıra birde geçicide olsa konuşma yeteneğini yitirmiş olmak ayrı bir acı, bu acı içinde bir insan ne kadar iyi olabilirse o kadar iyi olmaya çalışıyorum.
Bunları okuyucularımla niye paylaşıp onları da üzüyorsunuz diyebilirsiniz aslında haksız da sayılmazsınız, ama bunları paylaşmaktan çok sağlıklıyken sağlığımızın farkında olmak ve sağlığımızı korumamız gerektiğini her şeyin başının sağlık olduğunu daha iyi anlatmak içindir. Hasta olmadığımız zaman hiç sağlık aklımıza gelmiyor bir derin nefes almanın ne dayanılmaz bir kudret ne dayanılmaz bir nimet olduğunu pek hatırlamayız. Hastalanınca yada bir yakınımızın yada bir sevdiğimizin hastalık içinde çırpınışını görünce hemen sağlık aklımıza geliyor. Onun için hemen koşturuyor gerekirse tüm servetimizi harcamaktan kaçınmıyoruz, hatta sevdiğimiz için her türlü fedakarlığı yapmak için yarışıyoruz. Oysa yaşarken sağlığımıza biraz özen göstersek, biraz daha dikkatli ve bilinçli bir yaşam tarzı içinde olsak, ne bizler nede yakınlarımız acı çekmez.
Öyleyse nefes aldığımız her an sağlıklı bir yaşam için ne gerekiyorsa yapmalı , nelerden uzak kalmamız gerekiyorsa o tehlikelerden uzak durmamız lazım. Aksi halde yarın çok geç oluyor. Gençler gelin siz bizim yaptığımız yanlışları yapmayın, başta sigara ve alkol olmak üzere tüm kötü alışkanlardan uzak durun. Beslenmenize dikkat edin az ve öz yiyerek beslenmeyi öğrenin ve öğretin. Şimdi istesek te gençlik ve sağlıklı günler geri gelmiyor geç kalınca hiçbir çırpınış fayda etmiyor. Yarın hayatınızda yeni bir sayfa açın sağlıklı yaşam maduna geçin. Sigara, stres belasından kurtulup yeni bir sayfa açın ve bu sağlıklı sayfayı da hiç kimsenin kirletmesine izin vermeyin.
Bir an düşünün konuşamıyorsunuz, derin bir nefese bile hasretsiniz karnınızı bile doyuramıyorsunuz, ne kadar zor bunu tarif etmek mümkün değil ama ben en ağırını yaşıyorum. Allah hiç kimseye de yaşatmasın. Ben bunları geç anladım anladığımda iş işten geçmişti artık tek dileğim tüm insanların sağlıklı bir yaşam sürmesi. Hani bir söz vardır ’ Bir musibet bin nasihatten ahvaldir.’ İşte bu musibeti en ağır bir şekilde yaşıyorum. İnsanlar artık sağlık başta olmak üzere bir çok şeyi yaşayarak değil biraz çevresine bakarak, biraz yaşananlardan ders alarak öğrenmeli. Ama tüm zor anlarda bile gene de yaşama sevincini yitirmeden bir umuda sığınabilmeli, yaşama sevincinin bir yerinden yakalayabilmeli. İşte bu ahval ve şeriat içinde dahi tek vazifem yaşam için direnmektir.
Tabi her türlü direnmeye, sabır a rağmen bazen insan kendi kendine yetmiyor. İşte o zaman bir dost nefesi umut oluveriyor, yada senden daha ağır ve zor durumda olanları görüyor bir parça direnç kazanabiliyorsun. Her şeye rağmen tüm dostlara selam yaşamaya devam.