Yaşanan büyük deprem ve yaklaşan seçim süreciyle ilgili olarak Türkiye’nin
yeniden yapılanması ile birlikte ve kaybolan fırsat maliyetleri (opportunity cost) eklendiğinde zorunlu olarak yeni bir stratejiyi ortaya koymamız gerektiğini göstermektedir.

21.yy da ortaya koymaya çalıştığımız güçlü bir Türkiye için devleti yeniden devletleştirip; kurumsallaşma, hesap verebilirlik ve şeffaflık, adalet ilkelerine sahip çıkıp, toplum olarak gelecek adına hafızalarımıza dikte etmeliyiz.

Bugün kağıt üzerinde ve seçim sürecinde hedeflenen sürdürülebilir büyüme ve düşük enflasyona ek olarak deprem giderlerinin gündeme gelmesi, önümüzdeki süreç için iyimser bir tabloyu ortaya koymamız artık mümkün değil…

Gelelim depremin ekonomik maliyetine;

TÜİK tarafından açıklanan 2022 verilerine göre, Elazığ’ın da dâhil edilmesi ile birlikte deprem bölgesindeki toplam 11 ilde Ortalama 14 milyon kişi yaşıyor. Ve bu toplam nüfusun ortalama %16 ‘sini oluşturuyor.

TÜİK’in 2021 verilerine göre ise depremden etkilenen 11 ilin bölgenin GSYH içindeki payı %10 seviyesinde. Sektörel olarak bakıldığında deprem bölgesinin tarımdaki payı %14.3,  sanayideki payı ise %11.2 ile GSYH payına göre daha yüksek olan alanlar.

Dış ticaret verilerine etki olarak bakıldığında depremden etkilenen bölge Türkiye’nin ortalama toplam ihracatının %10 ‘unu, toplam ithalatın %7 ‘sini gerçekleştiriyor. Gaziantep tek başına Türkiye ihracatının % 4,4’ünü,  Hatay %1.6’sını,  Adana ise %1.2’sini gerçekleştiriyor.

Deprem sonrası gözlenecek olan makro etkiler dışında sektörel etkilere de dikkat etmek gerekmektedir.

Türkiye’nin depremlerden dolayı yaşadığı, yaşayacağı sürecin bir benzerini Hitit İmparatorluğu yaşamıştı…

Hitit İmparatorluğu, MÖ 1650’den yaklaşık 1200’e kadar Anadolu’nun büyük bölümünü ve bugünkü Suriye’yi yönetti.
Uygarlığın gizemli çöküşünün nedeni ise depremler, göçler, siyasi veya ekonomik başarısızlıklar; hastalıklar, kıtlıklar ve iklim değişikliği…
Türkiye’nin tüm devlet kurumları, ,halkı, ,STK’ları tarihten ders alıp el ele verip birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekmektedir