Ana Sayfa Güncel, GÜNDEM, Uncategorized 28 Mart 2023 462 Görüntüleme

DEVA PARTİSİ ADAY ADAYI RECEP CEYLAN: ”DEPREM BÖLGESİNDEKİ TOKİ MALİYETLERİ BİRİM FİYATI 6 BİN 350 LİRA İKEN, 16 BİN LİRAYA İHALE VERİLDİ”

6 Şubatta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen 11 ilde büyük bir yıkım meydana geldi. Depremler sonrasında 8 bine yakın binanın ağır hasarlı olduğu tespit edilmişti. Yıkılarak yeniden yapılacak olan binaların maliyetleri kamuoyunda tartışılırken Elazığlı inşaat mühendisi Recep Ceylan, Elazığ’daki inşaat sektörüne dair bir değerlendirmede bulundu. İnşaat sektöründe faaliyet gösteren İnşaat Mühendisi Recep Ceylan, yaşanan depremden sonra depremin merkez üssü illerinde bile inşaat faaliyetleri başlamışken, Elazığ’da inşaat faaliyetlerinin durdurulmasına tepki göstererek:” Elazığ’da bu kadar konut sıkıntısı olmasına rağmen, 6 Şubat depremlerinden bu yana Elazığ’da inşaat sektörü durmuş vaziyette. Sebebi ise artçı depremler olarak gösterilmektedir. Elazığlı iş insanları olarak, merkez üssü olan, depremden daha çok etkilenen illerde, neden inşaat faaliyetlerinin devam ettiğini, beton döküldüğünü merak ediyoruz” dedi.

”ELAZIĞ’DA İNCELENEN HER DÖRT EVDEN BİRİ AĞIR HASARLI”

Recep Ceylan, depremde Elazığ’da incelenen  her dört evden birinin ağır hasar aldığını ifade ederek, bu durumun Elazığ’a dışardan gelen göçle birlikte ciddi bir konut krizine yol açacağını söyledi. Ceylan, ”Elazığ da incelenen her 4 yapıdan 1 i ağır hasarlı. Bu da Elazığ’da konut ihtiyacının olduğunu gösteriyor. Yaşanan depremler sonucunda Elazığ a çevre illerden alınan göçü de hesaplarsak konut krizinin ne kadar derin olduğu anlaşılır. ” dedi.

Ceylan şunları söyledi:” 2020 yılında 6.8 büyüklüğünde deprem yaşayan Elazığ da, yaralar henüz sarılmamışken, ilimiz 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen iller arasında oldu. Bu depremlerde ihmal yüzünden yıkılan bir binamız haricinde başka yıkım olmamıştır. İl genelinde yapılan yaklaşık 32 bin bina taramasından yaklaşık 8 bin tanesi ağır hasarlı raporu almıştır. Yani incelenen her 4 yapıdan 1 tanesi oturulmaması gereken yapıdır. Oturulmaması gereken diyorum; çünkü 2023 yılında ihmal yüzünden, şehrimizde son depremde yıkılan yapıya 2020 depreminde ilk önce ağır hasar verilmiş olup, sonrasında birkaç kişinin itirazı sonucunda birkaç kişinin itirazı sonucu orta hasar raporu verilen bir yapı 2023 depreminde yıkılmış ve iş bilmezler yüzünden orta hasara dönüştürülen bu bina, 2 cana mal oldu. Elazığ da incelenen her 4 yapıdan 1 i ağır hasarlı demiştik. Bu da Elazığ’da konut ihtiyacının olduğunu gösteriyor. Yaşanan depremler sonucunda Elazığ a çevre illerden alınan göçü de hesaplarsak konut krizinin ne kadar derin olduğu anlaşılır. ”

”DEPREMİN MERKEZÜSSÜ OLAN İLLERDE İNŞAATLAR DEVAM EDERKEN, ELAZIĞ’DA DURDURULMUŞ”

Elazığ’da konut stokunun talebi karşılayamayacak halde olduğunun altını çizen Recep Ceylan depremin merkez üssü olan illerde inşaat faaliyeti devam ederken, Elazığ’da durdurulmasının ileride daha büyük bir soruna yol açacağını kaydetti. Ceylan, inşaat maliyetinin gün be gün arttığını da belirterek şunları söyledi:

”Elazığ’da bu kadar konut sıkıntısı olmasına rağmen, 6 Şubat depremlerinden bu yana Elazığ’da inşaat sektörü durmuş vaziyette. Sebebi ise artçı depremler olarak gösterilmektedir. Elazığlı iş insanları olarak, merkez üssü olan, depremden daha çok etkilenen illerde, neden inşaat faaliyetlerinin devam ettiğini, beton döküldüğünü merak ediyoruz.

Zaten Deprem öncesi yaşanan ekonomik krizden dolayı inşaat sektörü darboğazda idi. Fiyat artışları ve vergi yükü hem müteahhit firma, hem de evlerini yapmak isteyen vatandaşlar için büyük bir zorluk. Bu zorluğun üstüne, enflasyon bu kadar zirvedeyken, her gün fiyat güncellemesi ile inşaat malzemelerine zam gelirken evler nasıl yapılacak?”

”2021 YILINDA 130 METREKARELİK BİR EV 100 BİN LİRAYA MALEDİLİRKEN, 2023 YILINDA 900 BİN LİRA OLDU”

İnşaat sektöründeki iş durdurmanın yan sıra maliyet artışlarının sektörü darboğaza soktuğunu anımsatan Recep Ceylan, ”inşaat sezonunu inşaat yapmayarak geçirdik.” dedi. Ceylan sözlerine şöyle devam etti:

”2021 yılında 130 M2 ev 100 bin TL ye yapılabiliyordu. Ama 2023 yılında 130 M2 ev 800 bin -900 bin TL ye yapılabiliyor. 2022 yılının sonlarına doğru imar durduruldu ve inşaata yeni başlayacak olan müteahhitler ruhsat alamadı. 2022 Mart- Nisan aylarında ruhsatlar için izin çıktı. Ama yapılan itirazlar sonucunda tekrardan imar durduruldu. Eylül ayında tekrardan imar açıldı. Yani 2021 yılının sonundan 2022 Eylül ayına kadar yeni ruhsat alınmadı. Yani inşaat sezonunda inşaat yapmayarak geçirdik, boşa harcadık.”

”İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN BU DENLİ DARBE ALMASI HÜKÜMETİN İZLEDİĞİ YANLIŞ POLİTİKALAR YÜZÜNDENDİR”

İnşaat maliyetlerinin bu kadar artması, inşaat sektörünün bu denli darbe görmesi hükümetin izlediği yanlış politikadan başka bir şey değildir. Bugün aynı hatayı 1 yıl içinde tüm konutları yapacağız diyerek yapıyorlar. Madem bu kadar kısa bir sürede konutlar yapılacaktı, 2020 yılından bu yana neden Elazığ’da halen bu sorun çözülemedi? Soruyoruz.

”YAPI DENETİM PERSONELLERİ ŞANTİYEYE TİYATRO İZLEYİCİSİ OLARAK DEĞİL, VAZİFESİNİ YAPMAK İÇİN GELMELİ”

Deprem değil ihmal öldürür diyoruz. Evet bina yapımında en önemli iki faktör demir ve betondur. Bunların çok iyi denetlenmesi gerekiyor. Özellikle beton dökümünde yapı denetim personellerinin şantiyeye bir tiyatro izleyicisi olarak değil, gerçek bir kontrol vazifesini yapan teknik bir adam olarak gelmeli ve beton dökümünde betona olumsuz etki edecek müdahalelere engel olmalıdır.

”İNŞAATLAR İLERLEMEZSE, HEM MALZEME ÜRETİMİ DURACAK, HEM DE İŞSİZLİK ARTACAK”

Yapı denetim demişken; inşaatların durdurulmasından bahsetmiştim, inşaatlar ilerlemezse yapı denetim firmaları hakkediş alamaz, hakkediş alamazsa laboratuvar vb yerlere ödeme yapamazlar. Bu da personellerinin işine son vermeye kadar gider . Yani işsizlik oluşur. Hakeza aynı durum müteahhit ve üretici firmalar içinde aynı. Çalışmayan bir şantiyede ekip olmaz. İşveren kimseye iş veremez. Bu durum malzeme üretimine de etki etmektedir. Malzemelerde stok sorunu ortaya çıkmaktadır. İnşaatlar devam etmediği için üretim yapılamamakta ve bu yüzden de sektör firmalarında personel çıkışı verilmektedir. Ve şu anda Elazığ’da durum bundan ibaret.

”DEPREM BÖLGESİNDEKİ TOKİ MALİYETLERİ BİRİM FİYATI 6 BİN 350 LİRA İKEN, 16 BİN LİRAYA İHALE VERİLDİ”

Deprem bölgelerinde yapılan TOKİ evlerinin ihalesinin metrekare birim fiyatının 6 bin 350 lira olarak belirlenmesine rağmen, işi alan firmalara 15 – 16 bin liradan ihale edildiğini söyleyen Recep Ceylan, ”bugün yapılan ihalelerde M2 fiyatı yaklaşık olarak 15 bin -16 bin TL arasında verilmiştir. Tamam, maliyet bu kadar fazla olmuş olabilir. Ama, madem maliyet bu kadar yüksekse, neden çevre ve şehircilik birim fiyatını 6 bin 350 lira olarak verdi. Veya madem birim fiyat M2 fiyatı 6 bin 350 TL ise, neden ihale fiyatını 15-16 bin TL den verdiniz. Ve hangi firmalara verdiniz?” diye sordu. Ceylan konuya ilişkin olarak şunları söyledi:

”Son olarak deprem bölgelerinde yapılan TOKİ ihalelerinden bahsetmek istiyorum. Yapılan ihalelerde konut başına 1 milyon 500 bin ila 1 milyon  800 bin TL ye verildiği görülmektedir. Tabi bunlara KDV ve fiyat farklarını da eklersek bu fiyat daha da artmaktadır. Oysa ki 11 Şubatta Çevre şehirciliğin yayınlamış olduğu yapı yaklaşık birim maliyetine göre; Deprem bölgesinde yapılacak konutların zemin+4 kat yapılacağı öngörülerek, m2 birim maliyetinin 6 bin 350 TL olduğunu görmekteyiz. Ama bugün yapılan ihalelerde M2 fiyatı yaklaşık olarak 15 bin -16 bin TL arasında verilmiştir. Tamam, maliyet bu kadar fazla olmuş olabilir. Ama, madem maliyet bu kadar yüksekse, neden çevre ve şehircilik birim fiyatını 6 bin 350 lira olarak verdi. Veya madem birim fiyat M2 fiyatı 6 bin 350 TL ise, neden ihale fiyatını 15-16 bin TL den verdiniz. Ve hangi firmalara verdiniz? Madem milleti kalkındırmak istiyorsunuz, madem deprem bölgesinde zarar gören halkı kalkındırmak istiyorsunuz, yapmanız gereken o bölgenin müteahhidine vermektir. Altyapı ve peyzaj maliyetinin M2 sinin 9 bin -10 bin TL olmadığını inşaat mühendisleri olarak kestirebiliyoruz. Bu ihalelerin deprem bölgesindeki müteahhitlere verilmesi daha uygun olmaz mıydı? Konut başına bu kadar yüksek fiyatlara verileceğine, hak sahiplerine düşük faiz oranlı bir şekilde bu paranın yarısı kadar kredi verilseydi, ve geri kalan para devletimizin cebinde kalsa idi daha iyi olmaz mıydı? ”

”ELAZIĞ DEPREMİNDEN SONRA BİR MÜTEAHHİT EVİ 400 BİN LİRAYA MAL EDERKEN, DAHA KÜÇÜK BİR EVİ TOKİ 1 MİLYON 200 BİN LİRAYA YAPTIRDI”

Elazığ depreminden sonra dışarıdan bir müteahhit kendi yaptığı 170 M2’lik evi 400 bin TL ye satıyorken, TOKİ ye 1 milyon 200 bin liraya daha az metrekareli evler yaptırıldı. Aradaki bu fark sadece mal sahiplerinden değil, tüm Türkiye’nin cebinden çıktı. Şunu da eklemek istiyorum, depremden etkilenen iller arasında gösterilen Diyarbakır’da inşaat faaliyetleri başlamış durumda.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com