Ana Sayfa GÜNDEM 1 Nisan 2023 313 Görüntüleme

SÖNMEZ “DİNİ KULLANANLARLA MÜCADELE ZORDUR”

Elazığ İyi Parti Milletvekili Aday Adayı Av. Dr. İrfan Sönmez katıldığı bir TV programında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Sönmez, artık Türkiye siyasetinin gençleşmesi gerektiğini vurgulayarak bu ülkeye hizmet etmek için milletvekilliği koltuğuna ihtiyacı olmadığını, yıllardır bu şehre hizmet ettiğini her hâlükârda mücadelesinin devam edeceğini belirtti.

“Bir yerde bir bayrak kaldırıldı mı ben de tutacağım, bir yerde ezan sesi yükseldi mi oraya bende konuşacağım, o ezana bende destek olacağım. Türk’ün bulunduğu yerde ezan sesi susmaz. Türk’ün bulunduğu yerde al bayrak inmez, onun için koltuğa falan ihtiyacımız yok bizim çalışmak için. Ha oldu oldu olmadı mücadelemiz devam edecek. Bizim artık 60’li yaşlar geç yaşlardır siyasetin gençleşmesi lazım ama gençlerimiz okumuyor. Ya bir partiye il başkanı arıyorsunuz üç tane cümleyi bir araya getiren adam bulamıyorsunuz.” dedi.

TÜRKİYE’DE EN İYİ PARMAK KALDIRAN MİLLETVEKİLLERİ ELAZIĞ’DA

Elazığ’ın yıllardır hiçbir hakkının savunulmadığını belirten Sönmez, mevcut milletvekillerinin görevlerini yalnızca mecliste parmak kaldırmaktan ibaret saydıklarını vurgulayarak;

“İşte mecliste beş tane milletvekilimiz var parmak kaldırıyorlar, Allah var Türkiye’de en güzel parmak kaldıran milletvekilleri Elazığ milletvekilleri onun için ne kadar alkışlasak ne kadar takdir etsek yerindedir. Bir tek CHP milletvekili Sayın Gürsel Erol Elazığ’ın problemlerini dile getirdi. Farklı partilerde olabiliriz ama bir insan bir şehre hizmet ediyorsa onu da takdir etmeliyiz.

Efendim o CHP’lidir ben CHP’liyi takdir etmiyorum olmaz kardeşim olmaz iyi işler yapanlar kim olursa olsun takdir etmeliyiz. Efendim Alevi-Sünni! kardeşim daha bitmedi mi ya  Alevi de Müslüman Sünni de Müslüman. Eksiklerimiz olabilir biz bir elmanın yarısı gibiyiz biz kardeşiz bin senedir bu coğrafyada yaşıyoruz. Kanımız, terimiz, her şeyimiz birbirine karışmış. Efendim falan aday işte Aleviymiş ya daha iki gün önce İskoçya’da Hamza Yusuf Pakistanlı Başbakan oldu. Hıristiyan bir ülkede Müslüman bir başbakan.” dedi.

DİNİ KULLANANLARLA MÜCADELE ZORDUR

Türkiye’ye AK Parti hükümetinin yeterince zarar verdiğini dile getiren Sönmez, bu zihniyetin dini kullandığını, Z kuşağının dinin kullanılmasına tepkili olduğunu  vurguladı.

Siyasal İslam’ın, İslam’ın dejenere edilmesi ve itibarsızlaştırılması için çıkarıldığını dile getiren  Sönmez,”Kardeşim bu din değil! Siyasal İslam dine çağırmaz siyasete çağırır, kendisine destek olmaya çağırır, din ise ahlaka çağırır, dini kurallara çağırır.” ifadelerine yer verdi. Sönmez;

“Biz kendi içimizdeki insanlara tahammül edemiyoruz. Bir de efendim ya CHP gelir de bunları yaparsa ya zaten AKP yapacak kadar yaptı daha ondan kötüsünü yapan olmaz ki bir de Türkiye’de CHP’den korkmayalım CHP ile mücadele kolay.

Dini kullananla mücadele zordur vatandaşa anlatamıyorsun. Kardeşim bu din değil Siyasal İslam dine çağırmaz siyasete çağırır, kendisine destek olmaya çağırır, din ise ahlaka çağırır, dini kurallara çağırır. İslam’ın karşısına birileri Siyasal İslam’ı çıkardı İslam’ı dejenere etmek için, İslam’ı itibarsızlaştırmak için. Z kuşağı diyorsunuz ben bir çoğuyla karşılaşıyorum ya adam diyor ki bana dinden bahsetmeyin dinden bahsedenden nefret ediyorum diyor.” dedi.

DİN ADINA BİZİ ALDATTINIZ

Din adına bize aldattınız, din adına bizi soydunuz, din adına rüşvet aldınız, din adına zülüm yaptınız, din adına kul hakkı yediniz. Yalan mı? Yalan mı? 2 gün önce Paris tahkimi (hakem) benim onunla ilgili bilimsel makalemde var bir uyuşmazlık olduğu zaman mahkemeye de gidebilirsiniz daha çabuk bir yöntem olarak da hakemler tayin edersiniz hakemler karar verir. biz Irak devletinden izinsiz Barzani’den petrol aldık. Birileri aldı cebini doldurdu şimdi Paris tahkiminde Türkiye Cumhuriyetine 1 buçuk milyar dolar ceza kesildi. Ahmet, Mehmet zengin oldu cezasını da sen ben vatandaş ödeyecek. Ya bunu eleştirdiğin zaman niye eleştirdin diyorlar. Ben vatandaşımın cebine elini atanların elini tutup çıkarmaya çalışıyorum adam diyor ki niye eleştiriyorsun benim partimi. O zaman etin kilosu 350 lira bile sana az bin lira olsun sen yine alkışlamaya devam et yağın kilosu 250 az 500 TL olsun. Yani siyaset hak batıl mücadelesi değildir, Müslüman olanlarla olmayanların mücadelesi değildir. Siyaset Türkiye yönetmek isteyen grupların ayrı ayrı kadrolarla projelerle milletin huzurunu çıkmasıdır yani bir taraf hak bir taraf batılı değildir.

HAYATINIZ BOYUNCA TÜRK SİYASETİNİ YAĞMA SİYASETİ HALİNE GETİRDİNİZ

Çıktılar İstanbul seçimlerinde dediler ki burayı kaybedersek Mekke’yi Medine’yi kaybederiz. Ya Peygamber Efendimiz vefat etti Mekke’yi Medine’yi kaybetmedik. Nice yiğitler gitti Mekke’yi Medine’yi kaybetmedik. Siz kimsiniz?
Ya Mekke’yi Medine’yi kaybedecekmişiz siz kimsiniz? Siz Mekke, Medine için ne yaptınız? Hayatınız boyunca Türk siyasetini yağma siyaseti haline getirdiniz. Batıda Türkiye’deki rejime kleptokrasi diyorlar. Hırsızlık hastalığına sahip olanlara hukukta kleptomani derler, o rejime de Kleptokrasi, hırsızlık rejimi, yağma rejimi derler. Şimdi böyle bir imajınız var. Ondan sonra efendim “Dünya Lideri” efendim “dünya bizi kıskanıyor” ondan sonra Avrupa’da iki tane fabrikanın geliri araba fabrikasının, otomobil fabrikasının geliri senin ihracatından fazla “Almanya seni kıskanacak”.  İngiltere’de faiz %5 senin gizli enflasyonun %80 , %90 seni kıskanacak. Seni niye kıskansınlar belki şundan kıskanıyorlardır siyasetçiler diyorlar ki biz de enflasyon %2’ye çıktı mı vatandaş sokağa fırlıyor işte Fransa’da şimdi sokakta insanlar. Ya bu Türkler ne güzel bir millet diyorlardır, enflasyon %100’de olsa sesleri çıkmıyor %150 de olsa sesleri çıkmıyor. Keşke bizim halkımız da böyle olsa diye kıskanıyorlardır siyasetçileri.

BİR HALK KENDİ KENDİSİNİN SAHİBİ OLUR

Son olarak şunu söylüyorum partiler gelip geçicidir. Şikayetçi olduğunuz bir konuda  Elazığ’ın sahibi yok, Elazığ’ın şu yok, bu yok. Elazığ’ın sahibi falan milletvekili, filan parti başkanı ya da bir bakan değildir. Bir halk kendi kendisinin sahibi olur. Seçeceği adamı doğru seçer o adamda gider onların tercümanı olur. Yani şehre sahip çıkmak vatandaşın görevidir. Oyuna reyine sahip çıkmak vatandaşın görevidir. Bu şehrin sahibi olmak önce vatandaşın görevidir.

Ya siyasetçi kimdir ki? Bir kişi şehrin sahibi olacakmış hayırdır! Siz doğru adamı seçeceksiniz o da gidecek mecliste bangır bangır bağıracak. Ben vatandaş beni seçerse dilsiz bir milletvekili olmayacağım. Genel başkanların milletvekili olmayacağım, milletin milletvekili olurum, halkın milletvekili olurum, Elazığ’ın ve Elazığlının tercümanı olurum. Ayrıca partinin de milletvekili olmam diyelim ki Elazığ beni ve İyi Partiyi seçti ben AKP’linin de hakkını korurum, CHP’nin de hakkını korurum, haksızlığa uğrarsa HDP’linin de hakkını korurum, MHP’linin de hakkını korurum. Milletvekili budur her haksızlığın karşısında direnmektir, milletin hukukunu savunmaktır , milletin vicdanı olmaktır. İnşallah bu seçimde vatandaş muhasebesini iyi yapar. Bir din yarışı yapmıyoruz, bir dindarlık yarışı yapmıyoruz, ha kim öyle bir yarış olduğunu dile getiriyorsa gelsin burada İslami konuları konuşalım. Hem de dini eğitim almışlarla konuşalım yani işte biz İslam enstitüsünü bitirdik herkesten iyi Müslümanız, herkesten iyi biliyoruz, ya çoğu bir şey bilmiyor. Genç neslin biraz da kafasındaki soruların cevabını bulamamasında ki sebep bu hocalarımız okumalı, bizim onlara saygımız sonsuz, araştırmalı gençlere rehber olmalı, kılavuz olmalı ve mümkün olduğu kadar bu savrulmaların önüne geçmelidirler.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com