İYİ Parti Elazığ 1. Sıra Milletvekili Adayı Av. İrfan Sönmez gündeme damga vuracak açıklamalar yaptı. Katıldığı bir programda soruları yanıtlayan Sönmez, merak edilenleri yanıtladı.
İYİ Parti’nin 1. Sıra Milletvekili adayı Av. İrfan Sönmez, katıldığı bir programda soruları yanıtladı.
AK PARTİ 2011 YILINDA PKK İLE MASAYA OTURDUĞUNDA BEN İLİŞİĞİMİ KESTİM
Üniversite yıllarından beri siyasetin içerisinde olarak mücadelesini verdiğini söyleyen Sönmez, siyasi geçmişinde Büyük Birlik Partisi ve Ak Parti aday adaylığı konusunda sorulan soruya: ‘’ İyi Parti ile Büyük Birlik Partisi asarında dünya görüşü açısından büyük bir fark yok. Ama hangi Büyük Birlik Parti? Muhsin Yazıcıoğlu’nun Büyük Birlik partisi. ‘’ dedi
AK Parti İle geçmişteki ilişkisinin hatırlatılması üzerine 2011 yılına kadar daha demokratik bir çizgide görünen AK Parti’nin zamanla demokratik söylemlerden uzaklaşması ve PKK ile masaya oturduğunu görmesi üzerine vazgeçtiğini ifade eden Sönmez, siyasetin dedikodular üzerine yapılmasını da eleştirdi. Değişmekten korkulmaması gerektiğini de sözlerine ekleyen Sönmez, Türkiye’nin değişen şartları karşısında birbirine uç görünen siyasi yapıların aynı masada oturabileceğini, amacın ülkenin kalkınması olması durumunda da bunun çok normal olduğunu belirterek şunları söyledi:
‘’Ak Parti’ye gelince. Benim ülkücü kimliğim herkesin malumu. 2010 Referandumunda, biz ülkücü arkadaşlarla organize olarak referanduma destek olduk. Amacımız daha demokratik bir Türkiye’nin kurulmasıydı. AK Parti de referandum yaparken bu vaatlerde bulunmuştu. Bizim de isteklerimiz bu referandumdaki maddelerle örtüşüyordu. O dönemde sayın cumhurbaşkanı, başbakandı. Desteklerimizden sonra ‘entelektüel birikimi olan ülkücüleri de partimizden milletvekili yapalım’ demişler. Sonrasında beni aradılar. Yetkili arkadaşlarla görüştüm. Aday adayı oldum. 2011’e kadar baktığımızda AK Parti, bu günde kıyasla daha özgürlükçü, bir çizgideydi Orada gidip siyaset yapmanın bir milliyetçi açısından büyük bir mahsuru yoktu. Ama referandum kırılma noktası oldu. Askeri vesayet ortadan kalktı, bu defa başka bir vesayet devreye girdi. Türkiye giderek demokrasiden uzaklaşan, ekonomisi yerin dibine batan, milletin devletinden şahıs ve aile devletine doğru giden bir ülke haline geldi. Bunu görünce de bunun Türkiye’nin hayrına olmayacağını gördüm. PKK ile masa kurulduğunu gördüğümde AK Parti’den tüm ilişkimi kestim.’’
HDP YA DA PKK KONUSUNDA DOSYASI EN KABARIK OLAN KİŞİ CUMHURBAŞKANI, PARTİ DE AK PARTİDİR
Millet İttifakı’na dışardan destek verecek olan HDP üzerinden gelen eleştirilere de yanıt veren İrfan Sönmez: ‘’Ülkenin yönetiminde bulunan AK Parti’nin kendisinden olmayan herkesi PKK, FETÖ gibi yapılar üzerinden suçluyor. Aslında bu konuda dosyası en kabarık olan kendileridir. PKK ile masa kuran kendisidir. Sürece zarar gelmesin diye PKK’nın yaptıklarına göz yummuştur. Başkanlık için PKK ile pazarlığa oturup, başkanlığa karşı özerklik verme noktasına gelen AKP ‘dir. MİT’i, APO’nun mektubunu Kandil’e götürmekle görevli bir kurum haline getiren AKP’dir. Dolayısı ile Tayyip Erdoğan ve AK Parti bu yanlışını göstermemek adına bir takım kılıflar getirmiştir. Ben PKK ile bu şartlarda masaya oturan bir partiye güvenmem. ’’dedi.
AK Parti’nin ülke yönetiminde kullandığı en önemli argümanlardan birinin ‘’Kandırılmak’’ olduğunu söyleyen Sönmez, HDP konusunda AK Parti’nin kimseye bir söz söyleyemeyecek durumda olduğunu söyleyerek:” Herkes aldatılabilir ama sizin hükümet olarak istihbaratınız var, askeriniz, polisiniz var. Sokaktaki vatandaşın neyi var?” Dedi.
TÜRKİYENİN AHLAK MAYALAYAN KURUMLARA İHTİYACI VAR
Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun en büyük sebeplerinden birinin kurumlardaki ahlaki yozlaşma olduğunu belirten İrfan Sönmez, Türkiye’de siyasette en çok kullanılan konunun din olduğunu belirtti. Sönmez,cemaatlerin, tarikatların siyasete karışmaması gerektiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
‘’Günümüzde de din istismar edilmektedir. Çünkü din hepimiz için çok önemli bir konu. Ama artık vatandaş yavaş yavaş görüyor ki, en çok İslam diyenler, rüşvet yiyip hırsızlık yapıyor. Türk tarihinde bu kadar yolsuzluk yapılmadı. Bir hakim suç isleyen işleyen bir siyasetçiyi sorgulayamıyorsa, orada hukuk yoktur, orada adalet yoktur. Devletin birinci görevi adaleti sağlamaktır. Sizin, benim, herkesin geleceğe güvenle bakmasını sağlamaktır. Vatandaş yarınından emin olamıyorsa, ‘Parama, servetime el koyarlar, çökerler’ düşüncesini, korkusunu yaşıyorsa o ülkede huzur olur mu? Niye yabancı sermaye Türkiye’den kaçtı. Siyasi güven ortamı olmadığı için.’’
DÜNYADA HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜ TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ BÖLEMEZ
Ak Parti Hükümetinin kendine bağlı medya gücü ile çok büyük bir algı yarattığına dikkat çeken İrfan Sönmez, medya organları kanalı ile AK Parti’nin kendi tabanında zihinsel kapanmışlığa yol açtığını söyledi. Sönmez:’’ Siyaset hak- batıl mücadelesi değildir. Müslümanlarla, kâfirlerin mücadelesini vermiyoruz. Bakınca AK Parti’de, CHP’de, İYİ Parti’de, MHP’ de, bütün partilerin tabanları Müslümandır. Bu yolla ilerlerlerse siyaseti hak- batıl mücadelesi haline getirirler. Böyle olursa, bir kısım insanları düşman edersiniz, bir kısım insanları tekfir edersiniz. Ülkede huzur diye bir şey bırakmazsınız. Ak Parti’nin yaptığı şey de bu: Ülkedeki bütün televizyonları, medya ve telkin vasıtalarını elinde tutuyor. Günün 24 saati yalan propagandayla, algı oluşturarak insanları belli noktada kanalize ediyor. Bu da özellikle AK Parti tabanında bir zihinsel kapanmışlığa yol açtı. Bu çok önemli. Zihinsel kapanmışlığın olduğu yerlerde siz ne anlatırsanız anlatın, karşınızdakine etki edemezsiniz. Çünkü zihnini dışındaki insanlara ve telkine kapatmıştır. Gözüyle gördüğüne bile inanmaz. O nedenle insanlarımıza anlatmamız lazım. İnsanlara şekere yapılan zammı şeker hastaları için faydalı bir şey diye anlatıyorlar.Böyle bir yalana inanmaya hazır insanlar var. Sıkıştıklarında dış güçler, PKK, FETÖ gibi argümanları kullanıyorlar. Bunlar sıkışmışlığın, kaybetme korkusunun verdiği şeylerdir. Yalan yanlış propogandalarla korku siyaseti yapıyorlar. Türkiye’de en büyük tehdit bu yönetim tarzıdır. Vatandaşla devlet arasındaki bağı zayıflatmışlardır. Dünya’da Türkiye Cumhuriyeti’ni hiçbir terör örgütü bölemez. Siyasiler yanlışlık yapmadıkları sürece, zafiyet göstermedikleri sürece bölemez. O nedenle devletimizi güçlü tutmalıyız. Bunun yolu da vatandaşa güvenli, huzurlu ve mutlu hissedecekleri bir ortam yaratmaktır.” dedi.
BİZ ELAZIĞ’DA İKİ MİLLETVEKİLİ ALACAĞIZ, KARARLIYIZ
Elazığ’da İYİ Parti’nin durumunu değerlendiren İrfan Sönmez, ‘’Elazığ’da iki milletvekili alacağız. Kararlıyız. Elazığ halkı bizi akıl ve gönül terazisinde tartacak, kararını verecektir. Kimin Elazığ’ın hakkını savunacak, sesi olacak, kendini temsil edebilecek güçte olduğunu görerek kararını verecektir. Ben 30 yıldır kürsülerdeyim. Sadece yerelde değil, ulusal ölçekte de Elazığ’ı temsil eden bilinen bir iki kişiden birisiyim. Türkiye’de herkesle televizyonlara çıktım ve Elazığ’ı da layıkıyla temsil ettim. Anketler konusuna gelince; bir süre bir durağanlık yaşadığımız doğrudur. Ama partimiz toparlanmaya başladı. Şu anda % 15-16 civarındayız. Bu rakam seçimlere kadar daha da artacaktır.
BEN BU GÜNE KADAR SUSMADIM, MECLİSTE’DE SUSMAYACAĞIM
Önümüzdeki günlerde Seçim Koordinasyon Merkezinin açılacağını da söyleyen İrfan Sönmez, partiye Elazığ’dan çok güçlü isimlerin katılımlarının olacağını belirtti. Sönmez, meclise girdiği takdirde, Elazığ’ı temsil edecek en iddialı kişilerden biri olacağını belirterek şunları söyledi:
‘’Partimize Elazığ’da birkaç gün içinde çok önemli kişiler katılacak. Biz iki milletvekili olarak meclise gideceğiz. Ben burada Elazığlılar’a sesleniyorum. Hiçbirinin başını önüne eğdirmeyeceğiz. Herkes görecek. Milletvekilliği nasıl yapılır. On kişilik milletvekilliği yapacağım. Ben daha vekil olmadan halkımın hakkını her türlü bedeli ödemek pahasına savunmuş birisiyim. Bu güne kadar hiçbir konuda susmadım. Elazığ’ın meselesi olduğu zaman herhangi bir parti politikası söz konusu olamaz. Elazığ’ın ihtiyaçları, problemleri söz konusu olduğu zaman bunun ideolojisi olamaz. Ki partimin politikası da bunu öngörüyor. Öncelikli olarak vatandaşın çıkarına olacak şekilde çalışmamız bekleniyor. Ben bir defa milletvekili olacağım. İkinci kez aday olmayacağım. Aday olduğum zaman çok tereddüt ettim. İnsanların iftiralarından, davalardan, vefasızlıklardan yoruldum. Fakat Elazığ’daki sıkıntılara bakınca, çevredeki insanların ısrarlı telkinleri siyasi sorumluluk almam gerektiğini hissettirdi.’’
MİLLİYETÇİLER BU ÜLKENİN SİGORTASIDIR
Terör konusunda yaptığı araştırmalar ve yazdığı kitaplarla ülkedeki birkaç terör uzmanından biri olduğunu da dile getiren İrfan Sönmez, milliyetçiliğin ülkenin sigortası olduğunu dile getirerek ‘’ Türkiye’de milliyetçilik ağır ağır tasfiye ediliyor. Eğer o direnci kırarlarsa Türkiye üzerinde her türlü operasyonu yaparlar. O nedenle milliyetçiliği güçlendirmeliyiz.’’ Dedi. Sönmez şunları söyledi:
‘’Bir defa terör konusunda ülkemizde uzman sayılabilecek birkaç kişiden birisiyim. Esas olan vatanın birliğidir. Milliyetçiler de bu ülkenin sigortasıdır. Bir ülkeyi bölmek istiyorsanız, önce milliyetçiliği tasfiye edeceksiniz. Bu gün Türkiye’de milliyetçilik ağır ağır tasfiye ediliyor. Eğer o direnci kırarlarsa, Türkiye üzerinde her türlü operasyonu yaparlar. O nedenle milliyetçiliği güçlendirmeliyiz.
Benim diğer partilerle, adaylarla bir kavgam yok. Hepsi tertemiz insanlar. Hep birlikte demokratik bir şekilde yarışacağız. Ama ben şunu söylüyorum. Ben meclise gittiğim zaman vekillik yaparım. Aklıma, vicdanıma yatmayan, ülkeme zarar vereceğini düşündüğüm hiçbir meselenin içinde olmam. Şimdi seçimler öncesinde bana birinin ‘Siz HDP’ yi destekliyorsunuz demesini hakaret sayarım. Ben gecemi gündüzüme katıp mücadele etmişim, kaç tane kitap yazmışım. Onun için Elazığ’da meclise kaliteli, iş yapabilecek kişileri gönderelim. Liderlerin etrafında pervane olan kişileri göndermeyelim. Onların bu şehre faydası olmaz. Ben bu gün eğer aday gösterilmişsem sebebi budur.”
ADALET BENİM KARAKTERİMİN EN ÖNEMLİ PARÇASIDIR
Her zaman adil olmaya ve adalete önem verdiğini ifade eden İrfan Sönmez, bir vekil olarak haksızlığa uğrayan kim olursa olsun onun savunucusu olacağını söyledi. Sönmez:
‘’Buradan kaç milletvekili çıkarsa çıksın. Herkes görecek. Ben halkın vekiliyim. Kavgaların içinden geldik. Zararını gördük. O nedenle kavgaya ne çok karşı çıkan benim. Haksızlık yapan kim olursa olsun, karşısına çıkacak olan İrfan Sönmez olacaktır. Adaletsizliğe dayanamayan bir yapım var. Atatürk ‘Bağımsızlık benim karakterimdir’ demiş. Ben de ‘Adalet benim karakterimdir’ diyorum. Haksızlığa uğrayan Ak Parti de olsa yanında durup savunacağım. ”
ADAYLIĞIM AÇIKLANDIĞINDA AK PARTİ’DEN ÜST DÜZEYDEN ARAYIP DESTEK VERECEKLERİNİ SÖYLEYENLER OLDU
Adaylığım açıklandığında AK Parti’den üst düzey birçok kişi beni aradı. Milletvekilliğimi desteklediklerini söyledi. Bu seçim particiliğin üzerinde bir seçim. Ülkenin kaderiyle ilgili bir seçimdir. Çünkü benim adaletli, hakkaniyetli ve hak gördüğünü sonuna dek savunacak biri olduğumu biliyorlar. Merhamet ve sevgi kadar insanları etkileyen bir şey yoktur. Biz kırılmış bu değerleri getireceğiz. Herkes mecliste görecek bunu. İnsanlara dayatılan mülakat zulmü bitecek. Herkes hak ettiğini alacak. Devlet kurumlarını yeniden organize etmemiz lazım. Hak eden, ehil olan liyakatli olan herkes hak ettiği makama gelecektir. Fakir fukaranın hakkını, torpille, kayırma ile harcamayacak bir düzen kuracağız.’’ ifadelerini kullandı.
