Ana Sayfa Güncel, GÜNDEM 6 Ağustos 2023 240 Görüntüleme

PAZAR FİYATLARINDAN YAKINAN VATANDAŞ: İHA YAPAN, SİHA YAPAN BİR ÜLKEDE DOMATES ALINAMAYACAK HALE GELİR Mİ?

Marketlere göre daha uygun fiyatlı olan pazarlarda da vatandaş umduğunu bulamıyor. İhtiyaçlarının büyük bir kısmını alamayan vatandaşlar, maaşlara zam yapılmasını değil, ürünlerin fiyatlarının düşesini talep ediyorlar. Aylık geliri 5 bin lira olan Rukiye Kara isimli vatandaş, ‘’ Dul ve yetimlere 5 bin lira bile vermiyor. İnsaf etsinler. 5 bin liraya ev mi geçindirilir? Pazara mı gelinir? Elektrik, su mu ödenir. Artık yeter. Millet öldü.’’ Diyerek tepki gösterdi.

Elazığ’daki Pazar esnafı ve vatandaşlar da ürün fiyatlarının yüksekliğinden dertli. Pazarcı ürününü satamamaktan, vatandaş da ihtiyacı kadar ürünü alamamaktan şikâyetçi. Elazığ’da Abdullahpaşa Semt Pazarında konuşan   vatandaşlar sebze-meyve fiyatlarından ve hayat pahalılığından şikâyetçi oldular.

HARPUTTİMES Haber’in mikrofonuna konuşan vatandaşlar, ihtiyaçları kadar bile ürün alamadıklarını, ayldıkları ücretlerle geçinemediklerini ifade ediyorlar.

MAAŞLARA ZAM GELİYOR, ÜRÜNLERE İKİ KAT ZAM GELİYOR

Elazığ’da yaşayan ve 5 bin lira maaşla geçinmeye çalıştığını ifade eden Rukiye Kara Geçinemediği ifade etti. Maaşlara zamlar yerine, ürünlere zam gelmemesini istediklerini ifade eden Rukiye Kara şunları söyledi: ‘’Biz zamlardan şikâyetçiyiz. Biz şu ana kadar Tayyip Erdoğan’a oy verdik. Güvendik verdik. Ama söz verdiklerini yapmadı.  Dul ve yetimlere 5 bin lira bile vermiyor. İnsaf etsinler. 5 bin liraya ev mi geçindirilir? Pazara mı gelinir? Elektrik, su mu ödenir. Artık yeter. Millet öldü. Paraya zam vereceklerine, ürünlere zam vermesinler. Açıkça geçinemiyoruz. Maaşa zam veriyorlar, her şeye zam geliyor. Ürünlere iki katı zam geliyor. Bu gerçek.’’

İŞİMİZDEN, GELECEĞİMİZDEN EMİN DEĞİLİZ

Pazarcılık yapan Furkan Gök ise, gelen akaryakıt zamlarının ürün fiyatlarını etkilediğini ifade ederek, ” . Domates pazarda 15 lira ise, markette 20 lira. İnsanlar artık 15 liraya almak için pazara geleceğime 20 liraya marketten alırım diyor. Ucuz olsa çok alacak ya. Zaten düşük alacağı için ben niye pazara gideyim diyor. Bizim bu yönden acayip müşteri düşüklüğümüz var. Şu an ben burada oturuyorsam, sizinle konuşuyorsam işsizlikten. ” dedi. Furkan Gök şunları söylerdi:

”Şu an memnun değilim. Eskiden geldiğimde ürünler 5-6 lira, en bulunmayan ürün bile 10 liraydı. Şimdi en ucuz ürün 10 lira oldu pazarda. Şu an 15-20 lira gibi rakamlar pahalı gelmemeye başladı insanlara. O nedenle marketle kıyas yapamıyoruz. Domates pazarda 15 lira ise, markette 20 lira. İnsanlar artık 15 liraya almak için pazara geleceğime 20 liraya marketten alırım diyor. Ucuz olsa çok alacak ya. Zaten düşük alacağı için ben niye pazara gideyim diyor. Bizim bu yönden acayip müşteri düşüklüğümüz var. Şu an ben burada oturuyorsam, sizinle konuşuyorsam işsizlikten. Ben normalde iki sene önce pazarda sizinle konuşamazdım. Çünkü acayip bir kalabalık ve sirkülasyon vardı. Yetişemiyorduk. Şu an yok öyle bir şey. İşimizden, geleceğimizden emin değiliz. Sonumuz ne olacak bilmiyoruz. Acayip zamlar var.

YAKITA GELEN HER ZAM SATTIĞIMIZ ÜRÜNÜN KİLOSUNA  2-3 TL ZAM DEMEK

Yakıta bir gecede 6 lira zam geldi. Bu otomatikman sebzenin 2 lira yükselmesi demek. Yarın pazara gel Pazartesi pazarında sebzelerin fiyatını çek 2 lira fazla. Çünkü niye adam buradan Mersin’den Adana’dan Tokat’tan Adıyaman’a gidip mal aldığı zaman bu tonaja yansıyor ister istemez. Bizim işte de tonaj olmadığı için , tonajdan kastım bir müşteri 5 kilo alacağına bir kilo alıyor ya .Günde 100 tane müşteri tezgaha gelip  5 kilo alsa 5 ton mal eder. Ama şu anda 1 kilo aldığı için sirkülasyon olmadığı için pazarcı halkı da kar marjını yükseltecek ki ve kar yapsın. Çünkü az ürün satıyor. Ben bir ton satsam 2 liradan 2 milyar kazanacağım. Ama 100 kilo sattığım için üzerine 5 lira koymam lazım ki bugünkü yevmiyem çıktı diyeyim. O yüzden acayip bir rahatsızlık var. Mutsuzuz. İşe  zevkli gelmiyoruz.  O yüzden giderlerimiz çok fazla. Gördüğünüz kamyonetin taşınma vergisidir, sigortası, yakıtıdır bir sanayiye gidemiyoruz . O yüzden aşırı bir fazlalık var ne olacak bilmiyoruz. Durum çok kötü.”

İHA YAPAN, SİHA YAPAN BİR ÜLKEDE DOMATES ALINAMAYACAK HALE GELİR Mİ?

İnsanların geçinemediğini ifade eden Mustafa Kara ise, üretim olmadan insanların yardımlarla yaşamaya alıştırıldığını söyledi. Kara konuşmasına şöyle devam etti:

”Yapılan zamlar bizim bu millete müstahak. 21 yıldır bu ülkeyi sömürdüler. Belliydi zaten böyle olacağı. Belli değil miydi ? Hani Gabar’da günlük 100 bin  varil petrol vardı? Ne oldu? Günlük 100 bin varil petrol demek bir yılda Türkiye’nin bütçesi demek. Buna inanacak insanlar var. 100 bin varil. Karadeniz’deki gaz ne oldu? bir gecede mazot 32 33 lira oldu. Şu kayısıyı köylü bedava versin, buraya gelmezse 15 liraya mal olur. Köylü desin ki hayrıma dağıtıyorum. Böyle bir şey yok, yapamıyorlar. Bıraksınlar artık yeter. Tayyip Erdoğan da yaşlandı. Bıraksın abi biz yıllarca onlara oy verdik. Vermedik mi? Hepimiz oy verdik. Ama yeter bir değişiklik olsun, Bir şey olsun. Olmuyor böyle geçinemiyoruz. Vallahi kimse de geçinemiyor. Kim geçiniyorum diyorsa yalan söylüyor. Ne devletin yardımıyla bilmem ne ile böyle olmaz sadaka verilerek geçinilmez. Herkes anının teriyle çalışacak. Kimse kimseye muhtaç olmayacak. Böyle bir sistem var böyle bir sistem istemiyoruz. Yıllardır muhtacız. Ben biliyorum ben yapıyorum. Böyle olmuyor. Yok İHA yaptık , SİHA yaptık.. SİHA yapan, İHA yapan teknolojide bu kadar ilerleyen bir ülke mazotu bilmem kaç liraya alır mı? Domates alamayacak duruma gelir mi? En düşük memur maaşı 22 bin lira oldu. Ne fark eder ki? 122 bin lira olsa ne olur. Üç kâğıt ekonomisi olduktan sonra sen bir lira ver 100 lira koy. Öyle bir şey yok. Allah sonumuzu hayır etsin.’’

3 TANE DOMATESİ EN UYGUNA ALABİLMEK İÇİN 10 TANE TEZGAH DOLANDIM

Hergün ürünlere zam geldiğini ve artık bu durumun hayatın normal parçası olarak görüldüğünü söyleyen Metin Değirmen ise bir genç olarak ne kadar umutsuz olursa olsun, yurtdışına gitme hayalinin olmadığının da altını çizdi. Değirmen şunları söyledi:

”İnsanları hayatının bir vazgeçilmez bir parçası olarak görüyorum zamları. Zamsız bir gün, bir akşam görmüyoruz. Her dakika zam üstüne zam. Şöyle bakmak lazım. Her şey yerli yerinde. Bence çok pahalı olabilir her şey. Ama insanlar almadan da yapamıyor. Şu an bu pazara ben de geldim. 3 tane domates almak için 10 tane pazarcı gezdim. En ucuzunu, en doğalını nasıl söyleyeyim daha ucuz daha iyi  olanı bulmaya çalışıyorum. Onun haricinde alıştık. Öyle diyelim zamlara. Ama gidişatımız iyi değil. Bir genç olarak ileriyi göremiyorum, ama ileriyi göremediğim için de ülkemden vazgeçmiyorum. Asla ve asla bugüne kadar  şehir dışına, ülke dışına gideyim gibi planlarım olmadı. Ne kadar kötü olursa olsun ülkemden vazgeçmiyorum. Kimse bugüne kadar çok özür diliyorum ama acından ölmedi. Devletimiz de bu konularda çok suçlu değil. İnsanların aç gözlülüğü çok önemli.”

 

 

 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

İlginizi çekebilir

Tema Tasarım | Osgaka.com