DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Av. Mehmet Kangal, Yeni Anayasa söylemlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Başkan Kangal, halkın iradesinin bizzat yansıdığı bir anayasanın şart olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı:

“Türkiye’nin kapsamlı bir anayasa reformuna ihtiyaç duyduğu, geniş toplum kesimlerince kabul edilmekle birlikte,  yeni bir anayasanın hazırlanmasının gerektiği ve halkın iradesinin bizzat yansıdığı bir anayasanın şart olduğu açıktır. Anayasamızda şimdiye kadar defalarca değişiklikler olmuş ve sayısını bile hatırlamadığımız yeni anayasa tartışmaları gündeme getirilmiştir. Özellikle Ak Parti iktidarı, görevde olduğu süre boyunca belli dönemlerde bu anayasa değişikliği söylemlerinde bulunup, bu vaadini kısa aralıklarla sürekli gündemde tutmuş, ancak samimi olarak hiçbir şekilde somut girişimlerde bulunmamıştır. Geçtiğimiz dönemlerde söylenen sözler ve yapılan icraatlara baktığımızda, bu değişiklik isteğinin hiçbir şekilde samimi olmadığını düşünüyoruz. İktidar en iyi bildiği taktiği devam ettirip, yaparmış gibi yapıp yapmamak üzerine bir gündem daha oluşturmak istemektedir. İktidar gerçekten de demokratik yeni bir anayasa yapma niyetinde olsaydı, öncelikle mevcut anayasaya uygun davranmayı, anayasayı ihlal edip yok saymayı olağan bir davranış haline getirmezdi. Bugünkü uygulamaya baktığımızda yürürlükteki anayasaya bile uymayan, anayasayı hiçe sayan bir hükümet görüyoruz. Böyle bir iktidarın özgürlük ve demokrasi adına yeni bir anayasa önermesi elbette ki samimi değildir. Böylesi bir dönemde tam anlamıyla demokratik ve özgürlükçü bir anayasa yapmanın imkanı olamayacaktır, çünkü buna zemin hazırlayacak bir ortam bulunmamaktadır. Eleştirel düşüncesini açıklayanın, iktidarın algı yönetimiyle baskıya maruz kaldığı, hatta ceza tehdidiyle karşı karşıya kaldığı bir yerde anayasal tartışmalar kısır kalacaktır. Bu süreçte insanlar önerilerini nasıl rahatlıkla dile getirecek, nasıl sözlerini söyleyeceklerdir. Bu kadar kutuplaştırılmış bir ortamda kamuoyu fikirlerini nasıl açıklayacaktır. Muhaliflerin sıklıkla yaşadığı bu linç ortamında nasıl olacak da ortaya bir toplum sözleşmesi konulabilecektir. İfade ve basın özgürlüğünün önünün açılmadığı, bu konuda somut adımların atılmadığı sürece, yeni anayasa tartışmasının hiçbir yere varamayacağı açıktır. Velhasıl kelam asıl sorun iktidarın bugün yeni bir anayasa önermesi değil, mevcut anayasadaki güvenceleri uygulamayarak keyfi hareket etmesidir. Bu anayasal bağlılığı sağlamayan iktidarın milletin önüne defalarca bu konuyu koyması, yapay gündemden başka bir şey değildir. Ancak, gerçek ve samimi anlamda atılacak olan her olumlu adıma ise muhalefetin destek olacağı kesindir”