Ana Sayfa GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI 11.10.2023 209 Görüntüleme

AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN—–FİLİSTİN,İSRAİL,BATI’NIN İKİ YÜZLÜLÜĞÜ

İsrail bir terör devleti. Kurulduğu günden bugüne terör yöntemlerini kullanmaktan çekinmedi. Hemen her savaştan, her saldırıdan sonra bunu bahane ederek sınırlarını genişletti, Filistin halkını kibrit kutusu kadar bir toprak parçasına hapsetti.

İsrail bir terör devleti. Kurulduğu günden bugüne terör yöntemlerini kullanmaktan çekinmedi.  Hemen her savaştan, her saldırıdan sonra bunu bahane ederek sınırlarını genişletti, Filistin halkını kibrit kutusu kadar bir toprak parçasına hapsetti. 

Son HAMAS saldırısı birazda buna tepki. İsrail’in yeni yerleşim alanları açması, HAMAS’ı böyle bir intihar saldırısına yöneltti. 

Haklı olmak kadar haklı kalmak da önemlidir. Sivil hedeflere yönelik saldırılar kimden gelirse gelsin karşı durmak gerekir. İsrail’in yaptığı yöntemlere başvurmak, İsrail’in yöntemlerini haklılaştırmaktan başka işe yaramaz. 

Bunu şunun için söylüyorum; din kardeşlerimize destek olmak –bir vücudun azaları- gibi olmanın gereğidir. Ancak bu yanlış iş ve eylemleri kapsamaz. Zalimle savaşırken zalimleşmek, onma benzemek gerekmez. 

Ancak şunu da belirtmek gerekir: Batı’da HAMAS’ın gençlik veya müzik festivaline saldırması tepki ile karşılandı. Bu tepkinin bir anlam ifade etmesi için,aynı tepkiyi  75 yıldır Filistin halkına her türlü zulmü reva gören İsrail’in yaptığı insan hakları ihlallerine de göstermek gerekir. İsrail yapınca susan, hatta destek olan Batı’nın HAMAS yapınca ayağa kalkması iki yüzlülükten başka bir şey değildir.  

Bugün İsrail hiçbir insani ve hukuki sınır tanımadan Filistin halkına jenosit uyguluyorsa bunun sorumlusu biraz da onun her yaptığına destek olan Batı’dır. Özellikle ABD’nin desteği iki devletli çözümü zorlaştıran, Ortadoğu’nun barut fıçısına dönmesinin en önemli nedenlerinden biridir. İsrail, bu sınırsız desteğin verdiği özgüvenle bugüne kadar tek bir BM kararını uygulamadı. Terörü devlet politikası haline getirdi. HAMAS’ın saldırısı ona yeni bir saldırı ve soykırım bahanesi yarattı. 

Bir eyleme geçilirken onun sonuçlarının da iyi hesap edilmesi gerekir. Bu tip saldırılarda Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak mümkün. Bu güne kadar her saldırı İsrail için yeni bir zulüm ve toprak kazanma bahanesi oldu. Yine öyle olacak, olan mazlum Filistin halkına olacaktır.  

Bir savaşı kazanmanın yolu, doğru zamanda doğru hamleyi yapmaktır. Güç kapasitenizi aşan her çıkış, karşı tarafın hanesine kar olarak yazılır. Filistin davasının başarısı önce içeride birlik olmaktır. FKÖ bir tarafta, HAMAS bir taraftayken, daha iç bütünleşme bile sağlanmamışken atılacak her adımın geri dönüşü, Filistin halkının zararına olacaktır. 

HAMAS’ın saldırısı üzerine medyada bir sürü gerçek dışı yorum dolaşıyor. Neredeyse Filistin halkı Türk milletinin düşmanı ilan edilecek. Bu tepkiler, milliyetçilik maskesi altında yapılsa da milliyetçilikle alakası yok. Başka halklar üzerinden milliyetçilik yapılmaz. Biz HAMAS veya yıllar yılı İslam dünyasına terörist ihraç eden FKÖ’nün değil, Filistin halkının yanındayız. Filistinliler toprak sattı onun için bu hale geldiler deniliyor. Bunu diyenler toprak satmayı gerçekten mesele edinmişlerse, önce eleştirilerini mevcut Erdoğan iktidarına yöneltmeleri gerekir. Birkaç yüz bin dolar karşılığı vatandaşlık satılmıyor mu? Her yıl on binlerce ev arsa yabancılara devredilmiyor mu? Bu ülkenin zenginlikleri ona buna peşkeş çekilmiyor mu? Vatan toprağı içinde sığınmacı bölgeleri oluşturulmuyor mu? Buna sus-pus olup Filistinliler vatanlarını sattı demek kolaycılıktır. Bunu diyebilmek için önce burada yapılanları görmemiz, tepki göstermemiz gerekir. 

Bu tepkilerin bazısı Hamas perdesi altında İslam karşıtlığıdır. İslam’la ilişkilendirebilecekleri her şeyi kullanan, istismar eden bir kesim var. Amaç HAMAS şunu yaptı, tarikatlar, cemaatler bunu yaptı diyerek onlar üzerinden İslam’a yürümektir. Bu kafayla hareket ettikleri için ve toplumun kahir ekseriyeti tarafından böyle algılandıkları için de vatandaşı muhalefetten uzaklaştırıyorlar. Siyaseti artık din-iman meselesi olmaktan çıkarıp proje ve kadroların rekabeti haline getirmenin zamanı gelmedi mi? Kısacası, evet Müslümanız, evet Müslüman kardeşlerimizle dayanışma içinde olmalıyız, ama bu onlar adına hareket ettiğini iddia eden örgütlerin her yaptığını onaylamamızı gerektirmez. Ölçümüz inançlarımız ve uluslararası hukuktur. Terör devleti İsrail’in insanlık dışı uygulamalarının karşısında, Filistin halkının yanındayız. 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com