Ana Sayfa GÜNDEM, Uncategorized 26 Ekim 2023 377 Görüntüleme

2020 DEPREM MAĞDURLARI İSYAN ETTİ ” DEVLETİMİZ MÜLTECİLERE DEĞİL BİZE EV HAKKI VERSİN KONTEYNERLERDEN ÇIKINCA NEREYE GİDECEĞİZ”

Elazığ’da 24 Ocak 2020 yılında meydana gelen depremde oturdukları evleri yıkılan depremzedeler konteynerlere yerleştirilmişlerdi. Aradan geçen zaman diliminde ev bulamayan ve hak sahibi olamayan kiracılar konteyner kentlerden çıkartılmak istenmelerine tepki gösterdiler.

Zafer Partisi Elazığ il teşkilatının koordinasyonunda il başkanlığında gerçekleşen toplantıda Genel Başkan yardımcıları Erdinç Örencik ve Kürşat Dağ ile vatandaşlar katıldı.  Parti Genel Başkan Yardımcıları bir araya gelen vatandaşlar yaşadıkları sıkıntıları anlatarak çözüm bulunmasını istediler.

KONTEYNER KENTTE YAŞAYAN KİRACI DEPREMZEDELER BARINMA SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORLAR

2020 yılında oturdukları evleri yıkılan ve konteyner kentlere yerleştirilen kiracılar, konteyner kentlerden çıkarılmak istendiklerini dile getirerek, ‘’ Bu hayat pahalılığı malum. Kiralık ev yok, olsa da çok pahalı. Bizi çıkartıyorlar. Biz nereye gidelim? Devlet bize de hak sahipliği versin. Biz de ev sahibi olmak istiyoruz.’’ Dediler.

Elazığ’da Aşağıdemirtaş Konteyner Kentte yaşamlarını sürdüren kiracı depremzedeler, tahliye edilmek isteniyor. Bu amaçla elektrik ve sularının kesileceği yönünde tebligat alan depremzede vatandaşlar, aynı konteyner kentlerde yaşayan ve Ukrayna’dan gelen Ahıska Türklerinin de olduğunu söyleyerek’’ Aynı uygulama onlara niye yapılmıyor’’ diye tepki gösterdiler.

GAZZE’DE ELEKTRİK SULAR KESİLDİ DİYE KINIYORUZ, BURADA DA AYNISINI YAŞIYORUZ.BURASI GAZZE Mİ?

2020 depreminden beri barınma problemlerinin çözülmediğini ifade eden Müzeyyer Mutlu isimli vatandaş ’’  Gazze’de uygulanan şu an burada uygulanıyor. Elektriğimizi, suyumuzu keseceklermiş. Gazze’deki olayları kınıyor Türkiye. Şu an aynısını bize uyguluyorlar. Tehdit ediliyoruz. Elektriğimizi, suyumuzu kesecekler. Kapılara kilit vuracaklar.6 yaşlarında çocuklarımız, öğrencilerimiz var. Elektriğimizi, suyumuzu keserek, bizim yerimize kaçak göçmenleri koyup bizi süremezler. Yeter artık. Bu dördüncü taşınmamız. Oradan oraya sürülüp duruyoruz. Evler boşta iken bize neden verilmiyor? Ahıska Türklerinin evleri ne çabuk yapıldı, verildi. Yavaş yavaş gönderiliyorlar. Ne güzel? Yabancılara çok güzel ilgi var. Peki biz neyiz? Neden bize ev vermiyorsunuz? Biz babanızın hayrına verin demiyoruz. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşıyım. Ben yabancı değilim. Sen benim yerime kaçak göçmenleri getireceksin. Ne oldukları belli değil. Yeter artık ama. Bir tane kızım var. Babasını bir ay önce kaybettim kanserden. Ondan sonra zaten vali aradı benimle konuştu. Çıkmam için tehdit ettiler. Benim elektriğimi, suyumu kesemezler.6 yaşında çocuğum var. Benim çocuğum gibi olan çocuklar var. Burası Gazze değil. ‘’ dedi.

2022 Yılı Kasım ayında Ukrayna-Rusya savaşından dolayı Türkiye’ye getirilen Ahıska Türkleri Elazığ’da Aşağıdemirtaş Konteyner Kente yerleştirilmişlerdi. Aynı konteyner kentte yaşadıklarını ifade eden Remziye Dağ isimli vatandaş da yapılan ayrımdan dolayı rahatsız olduklarını dile getirdi. Yurtdışından gelen göçmenlere ve sığınmacılara bile ev verilirken, kendilerine hak sahipliği verilmemesinin haksızlık olduğunu söyleyen Dağ yaşadıklarını şöyle anlattı:

BİZE BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞATIYORLAR, BURASI KAMP MI?

‘’ 2020 Depreminde evim ağır hasar aldı. Eşyalarımı bile alamadım. Konteyner Kentte barınma imkânı bulduk. Ev aradık ama depremden sonra ev bulamadık. Bulsak da kiraları çok yüksek. Ödeyemeyecek durumdayız. Şimdi ev bulmak daha da zorlaştı. Konteyner kentte yaşamaya çalışıyoruz. Devlet bize hak sahipliği versin istiyoruz. Ama bizi çıkarmak istiyorlar. Hayatımızı zorlaştırıyorlar. Biz burada kampta mı yaşıyoruz?’’ diyerek tepki gösterdi.

Aynı konteyner kentte sığınmacıların da kaldığını ifade eden Remziye Dağ:’’ Yaz boyunca bizi güneşte yaktılar. Bir çadırı bile bizim üstümüze atmadılar. Yabancıların üstüne, hepsine sıra sıra gölgelik yaptılar. Arabalarına bile çadır çektiler.  Bize hiç bir şey yapmadılar. Yalvardığımız halde. Bütün yardımlar geliyor oraya gidiyor. Bir liralık bir şey getirip de Türk tarafına vermiyorlar. Kurbanlar geliyor. Onda bile götürün, getirmeyin onlar zenginler diyorlar. Misafirimiz geliyor onu koymuyorlar. Yeğenimiz bizi görmeye geliyor, izin vermiyorlar. Bu neyin yasağı? Biz kampta mı yaşıyoruz? Sürgün mü yaşıyoruz? Ben anlamadım.’’ Dedi.

SOLUNUM CİHAZINA BAĞLI YAŞAYAN VATANDAŞ ELEKTRİK KESİLDİĞİNDE SAĞLIĞIM BOZULACAK. BUNUN SORUMLUSU KİM OLACAK?

İsmini vermek istemeyen bir depremzede de barınmak için kalıcı bir çözüm istediklerini söyledi. Solunum cihazına bağlı olarak yaşayan vatandaş, elektriklerinin kesilmesi halinde ciddi sağlık sorunları yaşayacağını dile getiren vatandaş: “Biz böyle geçici çözüm istemiyoruz kalıcı çözüm istiyoruz. Yani bize sosyal konut verebilirler ödeyebileceğimiz ölçekte. Ben solunum cihazına bağlı olarak yaşıyorum elektriklerimizin kesileceği söyleniyor. Eğer elektrik kesilirse bana bir şey olursa benim sorumlum kim olacak? Akciğerimde asbest var, lekeler var, ya bana bir şey olursa sorumlum kim olacak?’’ Dedi.

ZAFER PARTİSİ ELAZIĞ İL BAŞKANI OMRAK: 123 MİLŞYON SIĞINMACIYA BAKAN DEVLET, KENDİ VATANDAŞINA BAKAMIYOR MU?

Zafer partisi Elazığ İl Başkanı Onur Omrak da depremzedelere devletin depremzedelere kol kanat germek zorunda olduğunu söyledi. Kendi halkına bakamazken, sınırlardan sürekli gelen mülteciler olduğuna dikkat çeken Omrak şunları söyledi:

‘’Biz kendi ülkemizde 13 milyon sığınmacıya bakarken, kendi vatandaşlarımıza bakamayacak konuma gelmişiz Gazze’de bir insanlık dramı yaşanıyor. Her yerde Filistin bayrakları asıyoruz. Ama bizim kendi vatandaşlarımız burada çaresiz bir şekilde sonuç bekliyor. Gelen uyarı yazısı ile:’’  elektrik ve su kesintisi gerçekleşecek, mağduriyet yaşanmaması için hazırlıklı olun.’’ Denilmiş. Tamam da nasıl hazırlıklı olacak bu insanlar? Devletimiz bu 13 milyon kaçak sığınmacı göçmene 151 milyon dolar kendi cebinden para harcadı. Ve bu hepimizin cebinden çıktı. Biz bunları ödedik kendi halkımız ödedi. Kendi halkımıza nasıl bakamıyoruz? İşte bu da ülkemizde yaşanan politika. Hudut namustur diye yola çıkıyoruz. Ama Afganlar, Suriyeliler giren çıkan belli değil. Ve bunlar sivil ordu şeklinde geliyor. Yani sadece erkek olarak, ordu halinde geliyorlar. Ve bunlara devlet bakıyor. Buna karşın biz kendi halkımıza bakamıyorsak, bu devletin değil, hükümetin ayıbıdır. Maalesef ki bizim geleceğimiz de bunların ellerine teslim ediliyor. Özellikle seçim dönemlerinde verilen vatandaşlıklarla, bunlar geleceğimize tayin ediliyor.’’ Dedi.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com