Elazığ’da pazarcılık yaparak geçimini sürdüren 26 yaşındaki Emrullah Naz yazdığı ”Gerçek Kabus” kitabı ile geçtiğimiz günlerde gerçekleşen Elazığ Kitap Fuarı’nda okuyucuları ile buluştu.

Kitap okuyarak, yazmak fikrinin oluştuğunu söyleyen Emrullah Naz, bir yandan pazarcılık yaparken, diğer yandan yazmanın zor olduğunu söylüyor. Naz, ” Zor bir süreçti. Ama kitabı yazarken o zorluk hiç gözüme gelmedi. Çünkü edebiyat insanı bağımlı yapıyor. Ben üretmek istiyorum. Dünyada böyle pazarlar var bir stantta da bizim ülkemizin bayrağı dalgalansın istiyorum. Bunu sadece kendi adıma istemiyorum. İnşallah bizden biri olur. Çünkü edebiyat bizim kültürümüzdür.” dedi.

PAZARCILIK İŞİM, YAZARLIK HEDEFİM

Ailesine maddi destek sağlamak için küçük yaştan itibaren çalışma hayatına başlamış Emrullah Naz. İnşaat işçisi olan babasının geçirdiği bir kazadan dolayı yükü artan Emrullah, lise yıllarından itibaren pazarcılık yapmaya başladığını söylüyor. O zamandan beri bir yandan çalışırken, bir yandan da İnönü Üniversitesi Adalet Bölümünü bitiren Naz, üniversiteyi bitirdikten sonra da iş bulamayınca pazarcılık yapmaya devam ettiğini belirtiyor.

Yazma hikayesini sorduğumuz Emrullah Naz; Pazarcılıktan yazarlığa uzanan süreci şöyle anlattı:

Okumayı çok sevmezdim, eğitim hayatım da çok başarılı geçmedi diyen Naz; kitap okumayan bir bireyken nasıl bir yazar olduğunu da şu ifadelerle dile getiriyor:”6 yıl önce ben bir STK’nın kitap okuma etkinliğine katıldım. Orada kitap okuyan insanları görünce kendimi eksik hissettim ve öyle kitap okumaya başladım. Bu hikaye önce okuma ile başladı. Sonra yazma ile devam etti. Bizler Elazığ’da düzenlenen kitap fuarından sonra tekrar  işlerimizin başına geldik. Tabi ki de zor oluyor. Bir taraftan devam eden hayatım var ve çalışıyorum. Diğer taraftan ikinci kitabın hazırlığını yapıyorum. Zor oluyor. Ama  edebiyatta ben şunu gördüm. İnsanı bağımlı yapıyor. Şahsım adına söyleyeyim hiç bir zorluk gözümüzün önüne gelmiyor. Dediğim gibi üretmek istiyorum çünkü dünyada böyle pazarlar var bir stantta da bizim ülkemizin bayrağı dalgalansın istiyorum. Bunu sadece kendi adıma istemiyorum inşallah bizden biri olur çünkü edebiyat bizim kültürümüzdür ona sahip çıkmak onu hak ettiği yerlere taşımak bizim en büyük sorumluluğumuz.”

OKUDUKÇA KENDİMDEKİ EKSİKLİKLERİ GÖRDÜM

Bir gece ansızın bir kitap yazma isteği doğdu içime. Sonra şunu fark ettim. Normalde aslında çok kitap okuyan bir insan değildim. Okuma ile sonradan tanıştım. Okudukça kendimdeki eksiklikleri gördüm. Sonra bu eksikliklerimi tamamlamaya çalıştım. Aynı zamanda çalışmaya da devam ediyordum. Pazarda boş oldukça okuyordum, notumu tutuyordum. Pazarda çok büyük bir ilham aldım. Çünkü  buraya farklı farklı insanlar geliyor, farklı yönlerini keşfediyorum, buradaki işleyiş gözüme çarptı, onu kaleme aldım. Ondan sonrasından buraya gelen büyüklerim ile sohbet ediyordum, onların görüşlerini alıyordum. Onlara aktarmaya çalıştım. Biraz daha gerçeği irdelemeye çalıştım. Öyle devam ettim. 4 buçuk yılın sonunda kitabımı çıkardım.

SADECE HAYALİME SIĞINDIM

Her zaman önemli olan ilk adım. Genelde işte bu konuda üşengeçlik çok görüyorum. Yani şunu söyleyeyim ben kitap okuyan bir insan değilim, okumaya  zamanım yoktu okuyacak kitabımda yoktu ben bu hayali kurduğumda cebimde hiçbir şey yoktu sadece hayalim vardı. İlk adımı attım kitap okumayla başladım. Biraz daha çok sabırlı oldum. Biraz daha zaman kendime yaratmaya çalıştım. Yeri geldi uykumdan fedakarlık yaptım. Pazar gibi bir ortamda notumu tutuyordum, kitap okuyordum. Yeri geliyordu, dalga konusu oluyordum. Bizim buralarda bir tabir vardır; ” Bu deli kim? Kendine Konfüçyüs süsü vermiş?” diye.  Yani sadece aklınızdaki hayalinize sığının,o yönde adımlar atın. Başarmak için gerçekten de hiçbir engel kalmıyor. Ben kitap okuyan bir insan da değildim. Kitap okumaya zamanım da yoktu. İsteyince oluyor.

SEVGİ GERÇEKTİR; BİTTİĞİNDE KABUS OLUR…..BİTİŞLER GERÇEK KABUSLARIMIZ OLUR..

İlk kitabı olan Gerçek Kabuslar da insan hayatına dokunan 5 ayrı hikaye ile okuyucuyu buluşturduğunu ifade eden Emrullah Naz, sözlerine şöyle devam etti:

”Kitabımın adı “Gerçek Kabus” başlıkta da çok mesaj verdim mesela gerçeğin bitişi kabusun başlangıcıdır. Şöyle; sevgi gerçektir ama  bittiğinde kabus olur. Kalp gerçektir bittiğinde kabus olur. Beş öykü ile kitabımı çıkardım ama konu olarak birbirinden bağımsız. Bir öykümde de maalesef dünyanın düzenini bozan kapitalizmi eleştirdim. Diğer öykülerimden biri de “Kim Suçlu” adında pazarı anlattım  burada daha çok gerilim olur aslında biraz daha çok toplumdaki sorunları ele almaya çalıştım. Bu sorunlara çözüm üretmeye çalıştım. Çünkü sanat her zaman umuttur bende o umuda sığınarak elimden geldiğince mücadele ediyorum.”

İKİNCİ KİTABIMI YAZMAYA HAZIRLANIYORUM

İkinci kitabını yazmaya hazırlanan Emrullah Naz, okuyucuların ilk kitabı Gerçek Kâbus’a olan ilgisinden memnun olduğunu söyledi. Kitabın belli bir hedef kitlesi olmaksızın genç, yaşlı bir çok insana hitap ettiğini de söyleyen Genç Yazar Emrullah naz,” gerçek yaşamda bildiğimiz, hissettiğimiz ama bazen bildiğimiz halde farkındalık oluşturmadığımız konular var kitabımda. Beş ayrı bölüm, beş ayrı hikaye. Her hikayede insanlar kendilerinden bir şeyler buluyor.” dedi.

”İkinci kitabım biraz daha çok üstüne düşeceğim bir eser olacak. Gerçekten de güveniyorum çok üst düzey bir şey yapmaya çalışacağım çünkü dediğim gibi ben hedefimi büyük tuttum. O yönde ilerleyeceğim ben 100 basamaklı bir merdiven çizdim kendime ilk basamağım Gerçek Kabus oldu. Devamında da üstüne ekleyeceğim.

EMRULLAH NAZ BİZLERE DE OKUMA ŞEVKİ KAZANDIRDI

Emrullah Naz’ın işvereni Mustafa Durgun da, Emrullah’ın  hem çalışıp hem kitap yazarak ideallerini gerçekleştirmesinden dolayı memnun olduğunu belirtti. Durgun, Emrullah Naz’ın gençlere örnek olduğunu ve onun yazmasının kendilerine de okuma şevki verdiğini belirterek şunları söyledi:

”Emrullah hem çalışıyor hem kitap yazıyor bizim için sıkıntı değil tam tersine gurur verici bir olay. Kendisiyle iftihar ediyoruz yani böyle bir güzelliği, böyle bir cesaretin kendisinde olduğu için. Çok memnunuz bu durumdan. Dürüst çalışkan bir arkadaşımız. Zaten bizim arkadaşlığımız çocukluğumuza dayanıyor. Kendisindeki bu azim bizlere de kitap okuma şevki veriyor. İnşallah bizler de onun kitabıyla başladığımız okumaya devam edeceğiz. Ama bizim yazarımız o. Onun gibi olamayız. Kendisinden umutluyuz. Çalışıyor, emek veriyor, uykusuz olduğu günler olsa bile kalkıp işe geliyor. Çünkü azimli bir arkadaşımız. Gençlere mükemmel bir örnek oldu. Pazarda bir ilk Pazarda olmadı böyle bir olay. Elazığ’a da gurur verici bir isim oldu kendisi. İnşallah başka kitaplarla da kariyerini devam ettirir.”