Son zamanlarda vatandaşlar arasında dolaşan bilgi kirliliği her alanda olduğu gibi altın sektöründe de yerini aldı. Bazı kuyumcular tarafından sosyal medya hesapları üzerinden yapılan “Artık altın alış ve satış fiyatları arasındaki makas farkı İzzetpaşa Kuyumcular Çarşısı tarafından belirlenecektir” paylaşımı vatandaşlar arasında yanlış bir algıya neden oldu. Altın fiyatlarının bölgeler ve kuyumcular arasında büyük fark yaratacağını düşünen vatandaşlar tedirgin olduklarını belirttiler.
Konula ilgili görüşme sağladığımız Elazığ Kuyumcular Oda Başkanı Fikret Çakmakçı, altın fiyatlarının kuyumculara göre değil kalite farkına göre belirlendiğini belirtti. Elazığ’daki kuyumcuların kesinlikle 2. baskı altın satışına karşı durduğunu belirten Başkan Çakmakçı, haksız rekabet ortamını oluşturan bölgelerin kalitesiz altın sattığını vurguladı. altın fiyatlarının değişkenlik göstermesindeki en önemli etkenin maaliyetler olduğunu ifade eden Başkan Çakmakçı;
“Altın piyasası dünya piyasasıdır. Malumunuz dünyadaki altın fiyatı ile Elazığ’daki altın fiyatı hep aynıdır. Burada değişkenlik gösteren sadece ayarları, işçilikleri bunun akabinde haksız rekabete dayalı fiyat farklılıkları komşu illerde olabiliyor. Ama inanınki komşu illerde altın fiyatının farklı olmasının en büyük sebebi altının ayarının düşük olması. 2. baskı diye tabir ettiğimiz altınlar maalesef çevre illerde satılıyor, bunu biz biliyoruz. Bizler Elazığlılar olarak buna hiçbir şekilde meydan vermiyoruz. Hiçbir şekilde esnafımızın yada müşteriden gelen altınlarımızın kontrollerini yapmadan zaten almıyoruz. Biz müşterilerimize gönül rahatlığıyla 22 ayar altın satıyoruz. Çünkü haksız rekabet olduğu zaman yani inanınki bu haksız rekabette vatandaş kaybeder.” dedi.
ELAZIĞ’DA ALTIN PAHALIDIR TABİRİNİ KESİNLİKLE KABUL ETMİYORUM
Harputtimes.com’a özel açıklamalarda bulunan Başkan Çakmakçı, “Yani Elazığ’da altın pahalıdır diye bir şey ben kesinlikle kabul etmiyorum. Elazığ altın sattığı için, Elazığ pahalıdır” ifadelerine yer verdi. Başkan Çakmakçı, ilimizde kalitesiz altın satışının önüne geçilebilmesi için toptancıların bile denetlendiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti;
“Vatandaş kaybeder derken şunu söyleyeyim vatandaş 22 yar yerine 21 ayar altın alır, 20 ayar altın alır yani bunu vatandaşın ruhunun duyması söz konusu değil. Şimdi değişkenlik kazanan kısımlarda birde şu var kira olayları, maliyetler yani bugün düşünün ki marka ürünlerde fiyat farklıdır biliyorsunuz ama baktığınız zaman sadece markadan kaynaklı yoksa marka adı altında satılan ürünler bizlerde yok değil aynı ürünler bizde de var. Bizde X firması atıyorum orda Y firması gibi ama markalar her zaman farklılık kazandırabilir. Dediğimiz gibi bölge bölge değişkenlik kazanılabilir. Bunun yani maaliyetle de alakası çok büyüktür. Yani atıyorum Elazığ’a gelen bir toptancı esnafı kiloda 25 bin liraya, 30 bin liraya ürün satarken Hakkari’ye daha doğuya gider oraya 40 bin lira işçilikle ürün satar. Dolayısıyla bu ürünlerde maaliyetlerden kaynaklı fiyat farklılıkları olabilir. Yani Elazığ’da altın pahalıdır diye bir şey ben kesinlikle kabul etmiyorum. Elazığ altın sattığı için Elazığ pahalıdır ben sadece bunu söylemek istiyorum. ” dedi.
ELAZIĞ’DA KALİTELİ ALTIN SATILIYOR BUNU GURURLA SÖYLEMEK İSTİYORUM
Kalite farkından dolayı, işçilik farkından dolayı ilimize gelen toptancı esnaflarını denetliyoruz. Bunu da vatandaşlarımız ile buluşturduğumuz zaman işçiliği en kaliteli, ayarı en kaliteli ürünleri vatandaşlarımız ile buluşturuyoruz. Yani tabi o kadar çok olumsuz şeyler yaşıyoruz ki burada şöyle bir şey söyleyeyim küpe arkasından tutunda çelik yaya kadar her türlü ürün maalesef diğer illerde kullanılıyor ama bizim ilimizde kesinlikle kullanılmıyor. Bunu da gururla söylemek istiyorum burda. Bunun örnekleri tabiki var örneklerini yaşıyoruz. Atıyorum aklıma gelen bir ili söyleyeyim “Malatya’dan şu ürünü bu fiyata aldım” evet doğru almışsın ama bunun içinde ne olduğunu, bunun ayarının ne olduğunu veyahut kalitesinin ne olduğunu biliyor musunuz? E ben ürün satıyorum atıyorum vatandaş 5 sene kullanıyor Malatya satıyor 1 sene kullanıyor. Neden peki? Tabi ki işçilik kalitesinden. Tabi ki değişkenlik kazanabilir bu anlattıklarımız gayet doğal bir şey bu anlattıklarımız ölçüsünde tabi.
SAĞLAM ÜRÜN DÜŞÜK FİYATA SATILIYORSA, ORADA HAKSIZ REKABET VARDIR
Bunun haricinde sağlam ürün satıp da eğer düşük fiyata veriyorsa burda da kesinlikle haksız rekabet vardır. Yani o mal satmasında ben satayım esnaf zihniyeti diyelim bunada. O mal satmasın ben satayım, ondan almasın benden alsın gibi düşüncelerle fakat müşterinin ayağı alıştıktan sonrada zaten malum tekrar aynı fiyatı aynı şeyi tekrar uygulayacak. Bu işin lamı cimi yok biz burda sonuçta emek veriyoruz yani burada kalıp bir sermaye bağlamışız bu sermayenin, bu emeğin karşılığını elbette ki alacağız çünkü bizde çoluk çocuk besliyoruz, bizde kira veriyoruz, bizde elektrik su parası ödüyoruz, bizde vergilerimizi veriyoruz e bunun bir maliyeti var. Mal satmadan bu maliyetin hiçbir mantığı yok. Satan illerde de kuyumcuların neler olduğunu biliyoruz. Komşu illerimizden bir tanesinde geçen sene 11 tane kuyumcu battı. E bunun batma sebebini araştırdığımız zaman ortaya haksız rekabet çıkıyor. Haksız rekabet ortaya çıktığı zamanda esnaf zarar eder vatandaş kazanır elbette ki böyle. Biz zaten açıkladığımız fiyatları tavsiye niteliğinde ki fiyat. Kuyumcunun kazancı öyle diğer firmalar gibi esnaf kesimi gibi öyle kalkıp da %50, %100,%200 gibi rakamlar değil. Yani şurda görüyorsunuz sizde. Hangi sektörde alış satış fiyatlarını gördünüz ? Bizde o kadar şeffaf ki hem alış fiyatları hem satış fiyatları. Zaten %1’lik, %1,5’luk bir kar marjımız var. Dolaysıyla biz bunları da rekabetle kaybedersek bırakıp gidip başka bir işle uğraşalım.
VATANDAŞIMIZ ESKİDEN ÇEYREK TAKMAYA UTANIRDI ŞİMDİ YARIM GRAMA KADAR DÜŞTÜ
Dünya genelinde meydana gelen krizden Türkiye’nin de etkilendiğini belirten Başkan Çakmakçı, vatandaşın alım gününün düştüğünü vurgulayarak “eskiden aldığımız bir çeyreği düğünlere utanarak götürürdük şu anda 1 gram, yarım grama kadar düşürdük.” ifadelerine yer verdi. Başkan Çakmakçı;
“Dünya genelinde maalesef bir kriz var. Yani bu kriz ortamını özellikle dünya merkez bankaları faiz kararları ile yani şuan baskılamış durumdalar. Buna bizim ülkemizde dahil yani Türk parasının değer kazanması ile ilgili yani faizleri yükseltilirken o ülkenin parası değer kaybetmez değer kazanır. Ama ne hikmetse bizim faizler yükseliyor ama dolar, euro, altında yükseliyor. Yani vatandaşın aldığı ürün hayat pahalılığı tabi ki eskiden aldığımız çeyreği düğünlere utanarak götürdüğümüz bir çeyreği şu anda 1 gram, yarım grama kadar düşürdük. Dolayısıyla bizim sektörümüz küçülme aşamasında. Buda vatandaşın alım gücüyle alakalı. Asgari ücretin 11 bin 500, emeklinin aldığı 7 bin 500 lirayı düşündüğümüz zaman bir düğüne bir sünnete veya bir nişana kalkıpta bir vatandaş götürüpte bir çeyrek takamaz. Dolayısıyla kendi bütçesine göre takacak oda sektörün küçülmesi anlamına geliyor. Her bütçeye her şeye uygun ürünümüz var. Yani vatandaşımız 0.25 istiyor, 0.25 veriyoruz, yarım gram istiyor yarım gram veriyoruz. Veyahut 50 gram istiyor 50 gram veriyoruz. Çünkü bu konuda bir sıkıntımız yok. Tamamen alım gücüyle alakalı. Her vatandaşa aynı değil ihtiyacı, olan borcu harcı olan bir şekilde gelip alıverişini yapıyor. Ama genel anlamda baktığımız zaman sektörde hakikaten bir daralma var.” dedi.
ALTIN PİYASASININ YÜKSELECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUZ
Elazığ Kuyumcular Çarşısında Kuyumcu esnafı olan Erol Kürklü ise altın alış ve satış arasında ki makas farkı konusunda bir bilgi kirliliği olduğunu vurgulayarak vatandaşları uyardı. Kürklü, aynı zamanda altın yatırımcılarına yönelik tavsiyelerde bulunarak altının yükseleceğini ifade etti.
Kürklü açıklamalarının devamında;
“Elazığ’da ki kuyumcuların makas farkıyla ilgili bir gündemimiz oluşmuş herhalde. Tabi bu gündemimiz yeni bir gündem değil eski bir gündem insanlar yavaş yavaş yeni yeni duydukları için bir bilgi kirliliği oluşmuş. Bu bilgi kirliliğini ilk başta ortadan kaldıralım. Bir kameraları bizim ekranlarımıza çevirebilirsek şu anda görmüş olduğunuz üzere 12 bin 170 TL ‘ ye alıyoruz. Sattığımız zamanda 12 bin 370 TL’ye satıyoruz. Bu makas olayı yeni bir şey değil. Bunu sürekli yapıyorduk sadece müşteriye al sat payını biraz daha fazlalaştırdık işin Türkçesi bu. Bu konuyla ilgili vereceğim bilgiler bu kadar.
Altın piyasasıyla ilgili olarak şunları söylemek gerekir şu anda bir savaş ortamı var fiyatlar bayağı yüksek, yüksek olduğu için insanlarda biraz kararsızlar “alsak mı almasak mı? Düşer mi düşmez mi?” diye. Ama şu anda insanların bir alım gücü var mı? Özellikle borcu harcı olanlar biraz daha fazla alıyorlar. Alış satış dengeli ne çok alış var ne çok satış var.
Vatandaşlarımız altın yükselir mi diye merak ediyorlar. Evet altın yükselir. Altın bu şekilde kalmaz şu anda piyasa şartlarına göre en geride kalan biliyorsunuz altın. Şu anda 2 bin liranın üstünde olması lazımdı biliyorsunuz şu an bin 800 civarlarında seyir ediyor. Yükselecek mi ? Yükselecek ama kısa vadede değil uzun vadede. Biz yatırımcıları altından korkmamaya, altın almaya davet ediyoruz.” dedi.
