Emeklilere yapılacak maaş zammı gündemdeki yerini korurken, düzenlenen bir toplantıya katılan Elazığlı emekliler de geçinemediklerini ve yöneticilerin emeklilerin maaşlarında gerekli düzenlemeyi yapmasını istediklerini dile getirdiler.

En düşük emekli maaşı  7 bin 500 lira iken, dul ve yetim maaşı ile geçinmek zorunda bırakılan vatandaşlar da maaşlarıjnda iyileştirme talep ediyorlar.

TÜM EMEK DER ELAZIĞ ŞUBE BAŞKANI KAYABAŞ: EMEKLİLERE SENDİKALAŞMA HAKKININ VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ

Programda konuşan Tüm Emek Der Elazığ Şube Başkanı Mehmet Kayabaş emeklilerin % 80’inin asgari ücretin altında bir maaşla geçinmeye çalıştıklarını söyledi. Kayabaş, emeklilere verilen maaşla geçinmelerinin mümkün olmadığını belirterek şunları söyledi:

’’ Emekliler yıllarca çalışarak prim ödemiş ve bu ülkenin ekonomisine, teknolojisine, sanayisine en büyük katkıyı sağlamış kesimdir. Ama bu emeğin karşılığında ne yazık ki emeklilerin % 80’i asgari ücret altında maaş almaktadır.15 milyonu geçen, her yıl da artan emekli emekli, dul ve yetimler aileleriyle birlikte 35-40 milyonluk bir nüfusu oluşturan emeklilere TUİK’in açıkladığı zam uygulanmaktadır. Temel gıdanın bile % 100 zam gördüğü Türkiye’de 7 bin 500 TL emekli maaşı ile emeklinin geçinmesi mümkün değildir. Açıklanan TÜFE’ler Pazar ya da market fiyatlarıyla uyuşmamaktadır. Dolayısı ile emeklilere yapılan zamlar da hayatın gerçekleriyle uyuşmuyor.

EMEKLİLERE 3 AYRI YASAYA GÖRE MAAŞ BAĞLANIYOR

Bu gün emeklilere 3 ayrı yasaya göre maaş bağlanıyor. Tüm emeklileri kapsayan, hizmet ve prime dayalı bir intibak yasası çıkarılarak, farklılıkların giderilmesini talep ediyoruz. Prim ödediği ortalama matrağın derece ve kademeden emekli aylığı bağlanırsa, emekliler arasında hizmet ve prime dayalı standart birliği sağlanmış olur. Sosyal Güvenlik Kurumlarının tek çatı altında birleştirilmesi gerekmektedir. Emeklilerimize verilen ek ödemelerin % 10’a çıkartılmasını istiyoruz. Emeklilere Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sendikalaşma hakkının verilmesi, bu hususta acilen yasal düzenlemeler verilmesini talep ediyoruz. Hayatının en verimli çağını milletine hizmet ederek geçiren emeklilerimize ekonomik, kültürel ve sosyal olanaklar sunmak, hak ettikleri onurlu yaşamı sağlamak sosyal devlet ve insanlık anlayışı gereği iktidarların en önemli görevidir.’’ Dedi.

2 BİN 400 LİRA MAAŞ ALAN ANNE İSYAN ETTİ: BİR ANNENİN FERYADI İLLA KIYAMETLERİ KOPARIP BAĞIRMAK MI?

Sebahat Subaşı isimli bir vatandaş babasından kalan 2 bin 400 lira maaşla ve yaptığı el işi ile geçinmeye çalıştığını söyledi. Oğlunu üniversitede okutmaya çalıştığını ifade eden Subaşı, devlet yetkililerinden oğlunun eğitimi için destek olunmasını istedi. Subaşı:

Ben 2 bin 400 lira aylık alıyorum. Babamdan. Ve bir öğrenci okutuyorum. Öğrencim diş hekimliğinde okuyor. Oğlumu 4 yaşından beri topluma kazandırmak için çaba gösterdim. Bu süreçte büyük bir rahatsızlık geçirdim. Tedavi görüyorum. Çok çaba gösterdim, gece gündüz çalıştım. Şu anda benim oğlum 24 yaşında, fakat çok mağduruz. Daha önce iyi kötü iş yapabiliyordum. Aylığım kirama elektriğime yetiyordu. Yaptığım el işlerini de kışın yapıp yazın satıyordum. Şu anda satış yok. İş yapamıyorum. Hangi merciye gittiysem, belediye başkanı dâhil çok kapıyı çaldım, saatlerce, günlerce, haftalarca bıkmadan usanmadan, belki bugün belki yarın diye kabul edilirim diye bekledim. Kimse kabul etmedi. Bunun sebebini bilmiyorum. Bir annenin feryadı illa kıyametleri koparıp bağırmak mı? Ben içimden bağırıyorum. Her yere konuştum, kimse sesimi duymadı. Oğlum şu anda 2 sınıfta. Ve bir yıl okulunu dondurdu maddi sıkıntı yüzünden. Demek istediğim, cumhurbaşkanından veya diğer siyasilerden, öğrenci okutmak istiyorlarsa onun elinden tutsun. Hele ki bu çocuk babasızsa, illa bir çocuğun okuması için babasının olması mı lazım? Bu çocuk okuyunca devlete zaten fazlasıyla faydası olacak. Benim bütün düşüncem odur. Bu emekli maaşları konusunda, dul aylığıyla geçinen benim gibi binlerce insan var. Ama çok kişi etrafında birileri var. benim gibi maddi imkanları olmayan insanlar ne yapacak hangi kapıyı çalacağız Ayla söyleyin ben aylarca o kapıda beklerim çünkü sorunların önünde benim çocuğum var çocuğumun okul hayatı bitmesin başarılı bir öğrenci yarın Allah’ın izniyle okulu bitirirse diş hekimi olacak bunun elinden tutulması benim gibi hasta benim ben sana sağlığımdan dolayı 5 kilo bile kaldıramayacak durumdayım doktorlarım sırası geldi 50 kilo taşıdım sırası geldiği için uyumadan sabaha kadar iş yaptım çalıştım ama tek başıma gücüm yetmiyor oğluma da söylemiyorum ona kendimi mutlu göstermeye çalışıyorum o da bana mutlu görünmeye çalışıyor ama bu iş hislerle olmuyor anlatma ile olmuyor. İnşallah sesim duyulur

BEN BİR ANNEYİM, EMEKLİ MAAŞIM 6 BİN LİRA, NASIL GEÇİNEYİM?

Aldığı 6 bin lira maaşla geçinmeye çalıştığını belirten Hamiyet Taşkıran isimli bir vatandaş, emeklilere zam yapılırken bile ayrım yapıldığını söyledi. Taşkıran:

‘’Maaşlarımız çok düşük. Emekliyiz biz. Emekliyiz derken dul ve yetim maşı alıyorum ben. Çok düşük 6 bin lira alıyorum ben. 6 bin lira maaşla geçinmek zorundayız. 6 bin lira ile ne alabilirsin. Yani çarşıya çıkacaksın hiçbir şey alamıyorsun, evin ihtiyaçlarını gideremiyorsun. Yani çok düşük bizlerin maaşları en azı asgari ücret düzeyi veya 15 bin lira olması lazım. Ben öyle düşünüyorum. Gerçekten geçinemiyoruz. Bu maaş çok düşük. Yani  mümkün değil geçinmek. Yani evin ihtiyaçlarına mı vereceksin, kiraya mı vereceksin? Ne alabilirsin ki 6 bin lirayla? Ve üstelik mesela ben kredi çekmiş bir insanım bir anneyim yani şimdi 4 bin lira da oraya kesiliyor. 2 bin lirayla gel de geçin. Nasıl olacak bilmiyoruz. Yani mecbur kalıyoruz, etrafa muhtaç oluyoruz. Olur mu yani olmaması gerekmiyor mu? Emeklilere zam yapılırken dul ve yetimlere yapılmadı. Aynı miktar verilmedi ayrım yapıldı.’’ Dedi.

EMEKLİ VATANDAŞ İBRAHİM CANPOLAT: EMEKLİ ÇALIŞACAĞINA GENÇLERE İŞ VERSİNLER

99 yılında emekli olduğunu belirten emekli vatandaş İbrahim Canpolat, emekli olduğu zaman alınan ikramiye ile bir ev alınabildiğini belirtti. Çalışırken aldığı maaşla dört çocuğunu yetiştirdiğini kaydeden Canpolat, şimdi geçinemediğini söyledi. Emeklinin çalışmaması gerektiğini belirten Canpolat şunları söyledi:

‘’99 da emekli oldum. Emekli olduğum zaman emekli memurla çalışan memur maaşları arasında 10-20 lira fark vardı. 300-400 lira maaş alıyorduk. Çalışan da350 lira maaş alıyordu. Şimdi en düşün çalışan memur maaşı 22 bin neredeyse. Ben de 10 bin 237 lira maaş alıyorum. Arada % 100 bir fark var. O zaman 20 lira, şimdinin parası ile bir milyar zam cardı. Ben 99’da emekli olduğumda ikramiyemle Elazığ’da bir ev alınıyordu. Şimdi bir memur emekli olsa alacağı 300-400bin lira. O parayla evin kapısını alamaz. Onun için 89’da ben memur maaşını aldım. Zam gelmişti. 450 bin lira. O zaman paradan sıfırlar atılmamıştı daha. Gittim hanımıma 300 bin liraya bilezik aldım. Kaldı 150 bin lira.  150 bin liraya 4 oğlum ben ve hanımım. Kirayı verdik. Ve aybaşını getirdik. O zamanın parası ile şimdinin parası arasında % 300 bin fark var. Ben dört çocuğumu bir maaşla besledim. Dört oğlum bir de biz. 99’da emekli oldum. Emekli olduktan sonra 10 sene orada burada çalıştım. Beni çalıştıracağına, benim oğlumu çalıştır, kızıma iş ver, torunuma iş ver. Sen emekli misin? Sen maaşını düşünme. Senin maaşını düzeltiyoruz. Git evinde otur, çayını iç, namazını kıl. Senin oğlun gelsin işe demeleri lazım. Bu düzenin düzeltilmesi lazım.

SİYASİLER DE BİZİM GİBİ EMEKLİ OLACAKLAR, NİYE BİZİM SORUNLARIMIZI ÇÖZMÜYORLAR?

Emekli Ahmet Yıldırım da yaşadıkları mağduriyetleri hiçbir siyasi partinin gündeme getirmediğini, emeklilerin sahipsiz bırakıldığını belirterek:

‘’Bu güne kadar, yıllardır, 47 yıldır A partisi B partisi demeden emekli ile ilgilenen kimse yok. Emekliyi bu güne kadar mecliste dile getiren hiç kimseyi görmedim.  Merhamet diye bir şey yok. Bu Türkiye’nin ne kadar parası var. Deniz olsa biterdi. Bitmiyor. Milletvekilinin yanında 10 kişi çalışıyor. Aldıkları maaşlar belli. Milletvekillerinin maaşları belli. Öğretim görevlisi dört ayrı yerden maaş alıyor. Tasarruf tedbirleri diyorlar. Emekliye de bakın Allah rızası için. Ne oluyor size? Onlar da bizim gibi emekli olacak. Onlar da bizim gibi belki mağdur olup, mağduriyetlerini dile getirecekler yani. Dikkat ettim bu güne kadar bir Allah’ın kulu, özellikle muhalefet, emeklinin derdine çözüm için elini taşın altına koymadı. Bizi böyle kaderimizle baş başa bıraktılar. Emekli abilerimiz dayılarımız orda burada çalışıyor. Emekli olmak ne demek? Emekli olanın aldığı maaşıyla geçinmesi, torunlarıyla, geliniyle güzel bir hayat kurması demektir. Emekli olan 2. Bir iş arıyor çalışmak için Emeklilik çalışmak değil, huzur ve refah içinde hayatını sürdürmektir. ‘’

BİZ BU DEVLETE ÇALIŞTIK, EMEKLİ OLDUK..BİZ DEVLETE YANLIŞ YAPMADIK Kİ

Emekli Recep Fırat da emeklinin hakkının yendiğini söyledi. 99 öncesi % 90 la emekli olunduğunu kaydeden Fırat, sonrasında emekli olanların maaşlarının çok düşük olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

‘’ Ben devlet kuruluşunda 44 sene çalıştım, 44 sene prim ödedim, emekli oldum. 2007’den önce emeklilerle çalışanlar arasında şöyle bir durum vardı. Çalışan kişi emekli olduğu zaman çalışırken aldığı maaşla kendi maaşı arasında % 10 en fazla % 40 fark vardı. 2008 yılında, bu hükümetin almış olduğu bir kararla emeklileri % 40-50-60 la emekli ettiler. 1999 dan önce emekli olanlar % 90 ile emekli oldular. Bu gün % 90 ile emekli olan bir işçi 30-35 milyar maaş alıyor. Ben 2018 yılında emekli olduğum zaman 6 bin lira maaş alıyordum. Emekli olduğum zaman maaşım 3 bin liraya düştü. Bir altın bin liraydı. Şimdi 12 bin lira. Kaç kat artmış? Benim aylığım kaç lira? 13 bin lira. Benimki kaç kart artmış. Biz hepimiz insan olarak çalışıp emekli olduysak, bizim ekmeğimiz, aylık gıdamız olmadığı sürece, biz başka bir gıdayla geçinemeyeceğimize göre biz de çocuk, torun sahibiyiz. Bu gün çocuklarımız, torunlarımız evleniyor. Düğüne gitmekte kıvranıyoruz. Biz bu devlete çalıştık, biz emekli olduk. Biz bu devlete bir yanlış yapmadık ki. Varsa yanlışımız, deyin: ’siz emekliler suçlusunuz. Siz niye çalıştınız? Niye emekli oldunuz?’  Onu söylesinler. Eskiden bir memurla emekli arasında bin-bin500 lira fark varken, şimdi benimle memur arasında 15 bin lira fark çıktı.

Şimdi % 50 zam verirsen, 20 bin alan bir memurun maaşı 30 bin liraya çıkacak. Emeklinin kaç lira olacak? Bu adamın maaşı 15-16 bin lira olması lazım, sen şimdi bunun hakkını yedin. Emeklinin hakkı önceden gasp edilmiş. ‘’