Ana Sayfa GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI 26.12.2023 733 Görüntüleme

CEZMİ ORKUN YAZDI….ÜLKEMİZDE “ALTIN KATLİAMI!”

Değerli vatandaşlar daha önce birçok yazılı ve görsel basında partim adına Altın madeni hakkında görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmama rağmen, AKP iktidarı için insan ve çevre sağlığının bir önemi yok ki uyarı ve önerilerimiz dikkate alınmamıştır. Çevremiz ve insanlarımızın sağlığı söz konusu olduğundan ülkemiz geleceğini tehdit eden bu faaliyet duruncaya kadar düşünce ve önerilerimizi her platformda paylaşmaya devam edeceğiz. Kaldı ki Altın üretiminin ülkemize ekonomik katkısı da yok denecek kadar azdır.
Demokrasi ve özgürlükleri sadece kendileri için hak gören AKP iktidarı yasalarla değil yönetmeliklerle ülkeyi idare ettiğinden, Anayasamızın koruyucu maddelerine rağmen yönetmelik değişiklikleri ile çevre ve insanlarımızı olumsuz etkileyen uygulamalara öncülük ediyor. Ülkemizde altın dahil tüm madenler emperyalistlerin ve onların yerli ortaklarının talanına sunulmuştur. Böylece halkın tümüne ait olan doğal hammadde kaynaklarımız değerlerinin çok çok altında fiyatlar ile bunlara peşkeş çekilmekte ve halkın yararına olarak kullanmak yerine, halkımızın daha fazla sömürülmesine araç edilmiştir. Altın’ın ülkemiz katma değerine katkısı nedir ki? derseniz,
Erdoğan, 2020 yılında Toplam 42 ton altın çıkarıldığı ve hedeflerinin 100 ton olduğunu açıklamışlardır. Üretilen 42 ton altın için (Veriler: Altın üretimi : 42 ton ,Devlet payı(%17.5) : 7.35 ton, 1 ons altın ağırlığı : 31 gr, 1ons altın fiyatı : 1.800 dolar, Devlete ödenen tutar : 427 Milyon dolar şeklindedir. ki 2022 yılı üretim miktarı 30 tondur) devlete ödenen katkı payı toplamı yaklaşık 427 milyon dolardır. Yasa gereği; madenci, ürettiği madeni kendi tesisinde işleyip son ürüne çevirirse devlet katkı payında %40 indirime tabi olur. Bu durumda 171 milyon dolar indirim yapılacağından Altın’ın devlete katkı payı sadece 256 Milyon dolar olmaktadır. (Devlete ödenmesi gereken ancak üreticiler tarafından bildirilmeyen kısmı var mı? Bilinmiyor)
Oysa; Ordu ilimizde Üretilen FINDIĞIN ülkemize yıllık ihracat getirisi 2 Milyar dolardır. Fındığın ülkemize ihracat getirisi, Altın getirisinden kat kat fazla olması korunmasını gerektirirken, siyanürle Altın aranması nedeniyle tarımsal ürünlerimiz yok edilmek isteniyor. Belli ki, gerçek Altın olan Fındık özelinde tarımsal üretim yapılsın istenmiyor.

Dış ticaret olarak, Türkiye’nin 2022 yılı Altın ihracatı 9,2 milyar dolar, ithalatı ise 21,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Görüldüğü gibi ithalatımız ihracatımızdan fazladır. Ülkemiz kendisinin yeterince üretemediği ancak talep yüksekliği nedeniyle ithal ettiği Altın’ı neden ihraç eder sorusuna cevap olarak;
⦁ Altın için eklenen bir katma değer sonucu para kazanıyor olabilir.
⦁ Altın’ı ucuza alıp pahalıya satıyor olabilir.
⦁ Altın’ı parasal ödeme aracı olarak kullanıyor olabilir.
İlk iki ihtimal altın için geçerli olamaz. Çünkü külçe Altın’a katma değer olarak eklenecek bir şey olmadığı gibi Altın’ın fiyatı uluslararası piyasada belirlendiği için ucuza alıp pahalıya satmanın söz konusu olamayacağı aşikardır. O zaman; Türkiye satın aldığı malların bedelini herhangi bir dövizle veya altın ile ödemektedir. Mal–döviz, döviz–Altın şeklinde yapılan ödeme ile ithal edilen mal karşılığında altın ihraç edilmiş olmaktadır.

 

Ayrıca; EK-1 de yer alan Sudan, Özbekistan ve Nijer ülkelerinde MTA’nın ortak olduğu altın şirketleri kuruldu. Bu şirketler üzerinden altın ithalatı direk veya dolaylı olarak yapılıyor mu? yani ambargo uygulanmasına karşı İran da yapılan işlemler bu ülkeler üzerinden de para aklama için kullanılıyor mu? bilemem. Ancak ülkemizde altın arama işlerini yabancı şirketlere bırakacaksın, sen yurt dışında altın arayacaksın ! oldukça manidar.

Değerli vatandaşlar, Altın üretiminde, ormanlarımız ağaç katliamı sonucu çöle dönmekte, siyanürün havaya karışması (atık havuzlarındaki bharlaşma) ile de rüzgarlarla çevreye taşınarak insan ve hayvanlarda kısa sürede zehirlenmelere, cevherin işlenmesi esnasında ise ortaya çıkan atık ağır metaller toprak ve su da yaşayan tüm canlıların ölümüne yol açmaktadır. Bir ton cevherden 8gr. Altın elde ediliyor. 1gr altın elde etmek için ise 4 ton su kullanılıyor. Atık barajlarında depolanan bu kimyasal atıklar olası bir sızmada felaketlere yol açar. Erzincan İliç deki atık havuzunda meydana gelen sızma örneklerden biridir.

Doğa ve yaşam savunucuları; Erzincan-İliç, Kaz dağları, Kayseri-Develi, Tokat-Erbaa ve Ordu bölgesi dahil tüm ülkede altın madeni arama çalışmalarının ekolojiye ciddi zararlar vermesi, yaylaları, sulama alanlarını ve insanların oradaki yaşamlarını sürdürme imkânlarını ortadan kaldırması nedeniyle yıllardır haykırmakta ancak duyan yok. Oysa, İktidarların görevi halkın refah ve huzurunu sağlamak olmalı değil mi?

EK-2 de yer alan altın madeni şirketlerinin altın ayrıştırma işlemlerinde siyanür kullanması nedeniyle topraklarımız, ormanlarımız, sularımız zehirlenmektedir. Bu Emperyalist güçler doğal kaynaklarımızı talan ederken ülkemizi adeta cehenneme çevirmiştir. Çünkü; siyanürle ayrıştırma işlemi ucuzdur ve şirketler daha fazla kar elde etmektedir. Ama çevremiz ve insanlarımız için oldukça PAHALI sonuçlara sebep olmaktadır. AKP iktidarına sormak istiyorum, İnsanlarımız ve çevremiz sizin için bu kadar ucuz mu?
Altın madeni üretilirken; öncesi, esnası ve sonrası olumsuz etkilerinin insanlarımız ve çevre sağlığı açısından önemli riskler oluşturmaktadır. DOĞRU PARTİ olarak; ülkemiz katma değerine çok fazla katkısı olmayan siyanürlü altın arama faaliyetlerinin durdurulması, katma değeri çok daha fazla olan tarımsal üretimin (Fındık, Bal vs.) desteklenmesi ve teşvik edilmesi anlayışı çerçevesinde, katma değeri daha yüksek olan tarımsal ürün faaliyetleri teşvik edilecek, katliama sebep olan tüm Altın arama faaliyetleri iptal edilecektir.
SÖZÜMÜZ SÖZ… 27.Aralık.2023

Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

EKLER
EK-1: MTA, YURT DIŞINDA ALTIN ARIYOR
MTA 2016 yılında yapılan bir düzenleme doğrultusunda; bakan onayı ile Sudan, Nijer ve Özbekistan ülkelerinde altın arama ve işletme konusunda anlaşmalar yaparak faaliyetlerine başlamışlardır.
SUDAN
Sudan’da maden arama-araştırma faaliyetlerini yürütmek amacıyla 28/03/2018 tarih ve 733 sayılı Bakan Olur’u kapsamında, 28.05.2018 tarihinde “MTA Company Limited” adıyla kurulan şirket ile Sudan Cumhuriyeti Hükümeti arasında 22.Kasım.2018 tarihinde Hartum da “Altın ve İlgili Metallerin Aranması ve İşletilmesi İçin İmtiyaz Anlaşması” imzalanmıştır. Anılan faaliyetlerin yürütülmesini teminen başkent Hartum da şirket yetkilileri tarafından bir ofis kurulmuş ve aktif çalışmaya başlamıştır.
ÖZBEKİSTAN
Özbekistan’da maden arama-araştırma faaliyetlerini yürütmek amacıyla 09/07/2018 tarih ve 1660 sayılı Bakan Olur’u kapsamında 19.07.2018 tarihinde “MTA Tashkent Mining” adıyla kurulan şirket ile Özbekistan Cumhuriyeti Jeoloji ve Mineral Kaynaklarından sorumlu Devlet Komitesi (GOSCOMGEOLOGY) arasında 13.Şubat.2019 tarihinde Taşkent’te “Altın ve Volfram Yataklarının Tespit Edilmesine İlişkin Jeolojik Çalışmalar ve Pilot Ölçekli Üretim Gerçekleştirme Anlaşması” imzalanmıştır. Söz konusu anlaşma ile Navoi ilinde iki (Aydim-Jetimtau ve Saritau), Cizzak ilinde bir (Hurob) saha MTA Tashkent Mining adına tahsis edilmiştir. Bunun haricinde söz konusu faaliyetlerin yürütülmesini teminen başkent Taşkent’te şirket yetkilileri tarafından bir ofis kurulmuş ve aktif çalışmaya başlamıştır.
NİJER
20.01.2020 tarihinde Ankara’da, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Nijer Maden Bakanlığı arasında madencilik alanında “Niyet Mektubu”, Nijer Jeoloji ve Maden Araştırma Merkezi (CRGM) ile MTA Uluslararası Madencilik Anonim Şirketi (MTAIC) arasında da “Madencilik Alanında İş birliği Anlaşması”  imzalanmıştır. Anlaşmanın imzalanmasıyla, Nijer’de 3 saha MTA Uluslararası Madencilik Anonim Şirketi (MTAIC) adına ruhsak aldı.

EK-2: SİYANÜRLE AYRIŞTIRMA YAPAN ŞİRKETLER
⦁ Ovacık Altın Madeni – İzmir/Bergama – Koza Altın – 2001
⦁ Sart Altın Madeni – Manisa/Sart – Pomza – 2002
⦁ Kışladağ Altın Madeni – Uşak/Eşme- El Dorado Gold/TÜBRAG Madencilik – Kanada- 2006
⦁ Mastra Altın Madeni – Gümüşhane – Koza Altın – 2009
⦁ Çukuralan Altın Madeni – İzmir – Koza Altın – 2009
⦁ Çöpler Altın Madeni – Erzincan/İliç – Anagold – 2010
⦁ Efem Çukuru Altın Madeni – İzmir – El Dorado Gold/TÜBRAG-Kanada – 2011
⦁ Kaymaz Altın Madeni – Eskişehir- Koza Altın – 2011
⦁ Bolkardağ Altın Madeni – Niğde – Gümüştaş Madencilik- 2012
⦁ Midi Altın Madeni- Gümüşhane – Yıldızbakır – 2012
⦁ Himmetdere Altın Madeni – Kayseri – Koza Altın – 2012
⦁ Fatsa Altın Madeni- Ordu – Altıtepe Madencilik – Bahar/Stratex-Oriole/Cominco – 2015
⦁ Bakırtepe Altın İşletmesi – Sivas – Koç/Demir Export – 2015
⦁ Kaş Altın Madeni – Kayseri – Koç/Demir Export – 2016
⦁ İnlice Altın Madeni – Konya – Eczacıbaşı/Esan – 2016
⦁ Kızıltepe Altın Madeni – Balıkesir – Zenit Altın – El Dorado Gold – 2017
⦁ Lapseki Altın Madeni – Çanakkale – Norol/Tümad Madencilik – 2019
⦁ İvrindi Altın Madeni – Balıkesir – Norol/Tümad Madencilik – 2019
⦁ Öksüt Altın Madeni – Kayseri/Öksür – Öksüt Madencilik/Centerra – 2020
⦁ Bilecik söğüt Gübretaş
⦁ Kayseri-develi Centerra Gold

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com