Ana Sayfa Güncel, GÜNDEM, Uncategorized 18 Mart 2024 101 Görüntüleme

TÜED ELAZIĞ BAŞKANI VEDAT GÜR: ”VATANDAŞ EMEKLİ OLDUKTAN SONRA ÇALIŞIYORSA, BU DEVLETİN AYIBIDIR”

Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür,16 Milyon emeklinin % 60’ının maaşlarında iyileştirme yapılmadığı için açlık ve sefalet sınırının altında yaşadığını söyledi. Şubeyi ziyaret eden emeklileri dinleyen Gür, ‘’10 bin lira emekli maaşının Cumhuriyeti’nin 100. yılında dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet bıraktığı Cumhuriyete hiç yakışmadığını düşünüyoruz. Biz bu insanların hakkını aramak adına, devletimizden hiç değilse en azından bu vatandaşlarımıza bir şefkat elini uzatılmasını istiyoruz’’ dedi.

EMEKLİ BU MAAŞLA BURAKIN GEÇİNMEYİ, HAYATLARINI NASIL İDAME EDECEKLERİNİN MÜCADELESİNDELER

Türkiye Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Vedat Gür emeklilerin açlık ve sefalet sınırının altında yaşamaya mahkûm edildiğini söyledi. Alınan 10 bin lira maaşla bir hesap yapan Gür, 3-5 kişilik bir ailenin günlük sadece ekmek masrafının 80 lira olduğunu ve aylık kira giderinin ise 8-10 bin TL civarında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:

‘’1 Ocak itibarıyla devletimizin emeklisine vermiş olduğu zamlardan sonra 16 milyon emeklimizin %60’ı tamamen açlık ve sefalet sınırının altında kalarak bir hayal kırıklığına uğramıştır. Bizim devletimizden beklentilerimiz asgari ücretli veya memura uygulanan zamların aynısının bize de uygulanmasıydı. En azından SSK’nın, Bağ-Kur’lunun, dul ve yetimlerimizin maaşlarının en düşüğünün asgari ücret seviyesine çekilmesiydi. Ama ne hikmetse devletimizin açıkladığı rakamlardan sonra dul ve yetimlerimizin maaşı 6-7 bin lira arası, SSK’lıların en düşük maaşları 10 bin lira oldu. Bağ-Kurl’luarın da 8-10 bin TL arası oldu. Oysa bu insanlar bugün ilimizi baz aldığımızda, bir ev kirasına 8 ila 10 bin lira verdiğini düşünürsek;  insanları bırakın yaşamayı tamamen açlık sınırın altında kalarak hayatlarını nasıl idame ettireceklerini mücadelesini yapmaya başladılar Bugün 3-5 kişilik bir ailenin günde en az 10 tane ekmek eve götüreceğini,10 tane ekmeğin 80 lira olduğunu düşünürsek, ayda 2 bin 400 lira, 7-8 bin lira da kira verdiğini düşünün 10 bin – 12 bin lira maaş alan bir emeklimiz, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün emanet bıraktığı cumhuriyete hiç yakışmadığını düşünüyoruz. Biz bu insanların hakkını arama adına devletimizden hiç değilse en azından bu vatandaşlarımıza bir şefkat elini uzatılmasını istiyoruz. Bu insanların da bugünkü yaşam şartlarına göre normal standartları yakalama adına bir iyileştirme yapılmasını, en azından seyyanen zamlar yapılarak bu insanların hayatlarını güzel bir şekilde idame etmelerinin sağlanmasını arzu ediyoruz’’

 

EMEKLİ İKRAMİYESİ BİN LİRA İKEN 18.5 KİLO ET ALINIYORDU, ŞİMDİ 3 BİN LİRA AMA SADECE 4,5 KİLO ET ALINABİLİYOR

Bir ikramiye söz konusuydu. 2018 yılında devletimiz bize biner lira ikramiye verdiği zaman, biz o günkü şartlarda Türkiye Emekliler Derneği yönetimleri şube bazında raporumuzda devletimiz olan memnuniyetimizi büyük bir özveriyle açıkladık. Ama o günkü bin lirayla vatandaş veya emeklimiz bir küçükbaş hayvanı kurban olarak alabiliyordu. Çünkü o günkü maddi değeri 18 kilo ete eş değerdi. Sonrasında 2 bin lira yapıldı ve bugün 3 bin TL’ye yükseltildi. 3 bin  TL olduğu zaman yüzde 50 lik bir rakam oynadI. Yüzde 50’lik rakam az bir rakam değildi. fakat taban rakam düşük olduğu için yeterli değil. Oysa bugün 3 bin liraya sadece 4,5 kilo et alınabiliyor. O günkü 18 kiloya tekabül edilen et paramızla bugün dört buçuk kilo alabiliyoruz. Biz ikramiye konusunda da hiç umduğumuzu bulamadık.

MADEM Kİ İKRAMİYELERİMİZE ZAM YAPILACAKTI, TEFE TÜFE’YE GÖRE YAPILSAYDI

Biz sadece her zaman her platformda dediğimiz şuydu; madem ki bu ikramiyelerimize zam yapılacaksa, maaşlarımıza yansıtılan TEFE- TÜFE’ye göre ayarlarsın. 6 ayda bir maaşlarımıza yapılan zammın ikramiyelerimize de yansıtılmasını istiyoruz. Eğer bu uygulansaydı 2018 yılından beri, bugünkü bizim ikramiyemiz 5 bin 984 TL,  yaklaşık 6 bin lira olacaktı. Oysa bugün bu paranın çok altında kaldı. Bizler,  ikramiyelerle temsil ettiğimiz kurum adına umduğumuzu bulamadık.

İNTİBAK SORUNU DÜZELMEDİĞİ SÜRECE AÇLIK SINIRININ ALTINDA KALAN VATANDAŞLARIN DURUMU GÜN GEÇTİKÇE KÖTÜYE GİDECEKTİR

Bir intibak durumumuz sorunumuz var. Türkiye’de alt taban maaşlarını düzeltilmesi için bu intibak yapılmazsa, seyyanen, kademeli zamlar yapılmadığı sürece, Türkiye’deki açlık sınırının altında kalan vatandaşların durumu gün geçtikçe daha da kötüye gidecektir. Çünkü intibak bir iyileştirmedir. Devletimiz 12-13 yıl önce bir intibak çalışması yaparak, 2000 yılına kadar olan emeklileri mağdur etmeme adına bir intibak yasası çıkartmış, bu insanların maaşlarına iyileştirme yapmıştır. O günkü şartlarda en düşük zamlarla 300-350 lira arası maaşlarda oynama yapıldı. 12 yıl öncesinde yapılan bu 300 liralık iyileştirmeler bu gün 2 bin- 3 bin liraya tekabül ediyor. Ve bu zamlar tabanı güçlendirdi. 2000 sonrası emeklerimizin maaşına da intibak yasasının yansıtılmasını istiyoruz. Zaten intibak çıkartılmadığı sürece, de kademeli ve seyyanen zamlar yapılmadığı sürece bugün Türkiye’de 10-12 bin maaş alan insanların akıbetinin ne olacağını düşünemiyoruz. Çünkü bugünkü durum yarınkinden daha iyidir.  Biz 20 yıl önceki alım gücümüzü bulamıyoruz 20 yıl önce cebimizde para vardı bazı mallar karaborsaya düşüyordu 3-5 tane tekercinin karaborsacılık olayından mağdur edilmiştik ama bugün mal çok para yok.

 

EMEKLİYİ NEREDEN NEREYE DÜŞÜRDÜLER..

Devlet büyüklerimiz her platformda diyorlar ki biz emekliyi nereden nereye getirdik. Hayır, aslında hiç de öyle değil. Aslında emekli nereden nerelere düşürüldü. Bunu demelerini beklerken, biz emekliye çağ atlattık misali, sanki emekli büyük bir reform atlatmış,  emekliye bir altın çağ yaşatılmış gibi ifadeler kullanılıyor. Hayır, biz temsil ettiğimiz kurum adına diyoruz ki; biz 20 yıl önceki alım gücümüzü kaybettik. Kaldı ki devletimiz 2024 yılına emekliler yılı olarak ilan etti. Ben devlet yetkililerine sizler aracılığıyla şunu soruyorum kurumum adına: biz emekliler olarak açlıkla boğuşurken, nasıl bu yılı ilan ettiler? Anlamış değiliz. Maaşımızı mı, yaşama gücümüz mü kurtardılar bu insanlar? Tabii ki devlet milletsiz, millet devletsiz olamaz. Biz devletimizin yanında olduk emekliler olarak. 22 yıldır Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği yoldan hiç şaşmadan, arkası sıra koştuk, gittik. Ama biz bu yaptığımız uğraşının karşılığını emekliler olarak hiçbir zaman bulamadık. Her zaman üvey evlat sınıfında kaldık. Biz bu konunun ivedilikle düzeltilerek, hiç değilse maaş alanların bir an önce daha düzenli bir yaşam şeklinde kavuşmaları için devletimizden babalık şefkat eli uzatılmasını bekliyoruz.’’

VATANDAŞ EMEKLİ OLDUKTAN SONRA ÇALIŞIYORSA, BU DEVLETİN AYIBIDIR

Vatandaşların büyük bir kısmının  emekli olduktan sonra çalışmak zorunda kaldığını ifade eden Gür, emeklinin geçinmek için çalışmaya mecbur kaldığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:

‘’Devletimiz emekli olduktan sonra bir vatandaşın çalışmasını istemiyor. Cumhuriyetin 100. yılına mahsuben bize verdikleri 5000 lira, çalışanlarımıza bir ara verilmedi. Sonradan yapılan mücadeleden sonra onlar da aldı. Eğer bir vatandaş emekli olduktan sonra çalışıyorsa, muhakkak ihtiyaçtan çalışıyordur. Bugün 20-25 bin lira alan adam çalışmaz, ama çalışan adamlar genelde 10 ile 15 bin lira arası maaş alıyor demektir. Eğer biri emekli olduktan sonra çalışıyorsa bu devletimizin büyük bir ayıbıdır. Avrupa’nın bir emeklisi aldığı maaşın yarısıyla Türkiye’nin en güzel beldesinde yazın 20 gün, bir ay tatilini yapıp gidiyor. Ama bizler buradan başka bir ilde olan çocuğumuzu veya torunumuzu görmeye bile cesaret edemiyoruz maddiyatsızlıktan dolayı. Ben bunu da devletin takdirine bırakıyorum artık. Bu konuda devletimiz düşündüğünü yapmıştır, bildiğini okuyordur. Bir emekli emekli olduktan sonra çalışıyorsa bu devletin ayıbıdır.’’

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com