CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz beraberindeki heyetiyle ETİ Krom A.Ş’deki işçilere destek vermek ve durum değerlendirmesi yapmak için Elazığ’a geldiler. Eti Krom işçilerinin taleplerinin haklı olduğunu ve Yıldırım Holding ortağı Yüksel Yıldırım’ın işçileri haklı gören açıklamasını değerlendiren Yavuzyılmaz:’’ Şirketin yarısı öyle diyor, yarısı böyle diyor. Hangi yüzde 50’ye itibar etmemiz gerektiğini şirket yetkilileri işçiler lehine atacakları adımlarla birlikte bize göstermek zorundadır. Bunu da Elazığ’da bulunduğunuz süre içinde görmek istiyoruz. ‘’ dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Karabük Milletvekilli Cevdet Akay ve Elazığ milletvekili Gürsel Erol ile birlikte CHP il binasında vatandaşlar ve basın mensupları ile bir araya geldiler. Elazığ’ın Alacakaya ilçesinde Eti Krom A.Ş ye bağlı işçilerin yaptıkları grev konusunda değerlendirmelerde bulunan CHP’li vekiller işçilerin taleplerinin karşılanması gerektiğini söylediler.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yavuzyılmaz:’’KEF Bölgesinde çalışan işçileri yok saymak demek tüm Elazığ’I yok saymak demektir’’
ETİ Krom A.Ş’deki greve ilişkin açıklama yapan Yavuzyılmaz CHP olarak işçileri yok sayan anlayışın karşısında olduklarını belirterek:’’ Bizim buraya gelme nedenimiz işçilerimizin bugün AK Parti’nin yarattığı ekonomik krizin altında ezilmesini engellemek, iyileştirmeler almalarını sağlamak, bu haklı taleplerini hayata geçirmeleri için destek vermektir’’ dedi
KEF bölgesinde çalışan işçileri yok saymanın Türkiye’deki tüm işçileri yok saymak demek olduğunu belirten Yavuzyılmaz şunları söyledi:
‘’Madenler Türkiye için önemli. Yeraltı zenginliklerimiz milli servetimiz. Bu serveti çıkarmak için yine bizler tüm ülkenin vatandaşları işçi gömleğini, kıyafetini giyerek yerin altına giriyor ve burada bin bir türlü zorluk içinde bu madeni çıkararak ülke ekonomisine katkıda bulunuyoruz. Öyle ki her bir işçi ancak geçinebilecek kadar bir para kazanırken, maden ocaklarının sahipleri ise servet üstüne servet kazanır. Ve maalesef, ardından da altta kalanın canı çıksın diyerek, o servete sahip olmalarını sağlayan işçilere çok kıymetli emekçilere hiç hak etmedikleri bir şekilde, kötü bir üslupla onların taleplerini geri çeviriyor, onları yok saymaya çalışıyor. KEF Bölgesinde çalışan işçileri yok saymak demek tüm Elazığ’I yok saymak demektir. Türkiye’deki tüm işçileri yok saymak demektir. CHP olarak bu anlayışın karşısındayız.’’
‘’Hiç kimse devlete ait madenin işletme hakkını aldı diye kapatma hakkına sahip değil.’’
Ne deniyor? Gerekirse sizin taleplerinizi uygulamayız, gerekirse madeni kapatırız deniyor. Kapatamazsın! Ne deniyor? Yüzde 50 işçi sayısını buldun da mı geldin karşıma? O yüzde 50 işçi sayısını bulamazsan, canın da yansa, gırtlağına da bassam, benden bu derin ekonomik kriz içerisinde, bu yüksek enflasyon altında zırnık alamazsın mı diyor? Vermek zorundasın. KEF bölgesindeki krom maden işletmesi çalışacak. Bu maden devlete ait. Hiç kimse devlete ait madenin işletme hakkını aldı diye kapatma hakkına sahip değil. Ne eniyor? Eti Krom’daki işiler sigortalı olmayacak. Hayır! Olacaklar. Bizim buraya gelme nedenimiz işçilerimizin bugün AK Parti’nin yarattığı ekonomik krizin altında ezilmesini engellemek, iyileştirmeler almalarını sağlamak, bu haklı taleplerini hayata geçirmeleri için destek vermek. Aynı zamanda sendikal haklarını elde etmeleriyle birlikte de burada uzun vadeli olarak belirli bir standartta yaşamalarını sağlayacak şekilde örgütlü mücadele vermelerini sağlamaktır.’’
‘.Şirketin yarısı öyle diyor, yarısı böyle diyor. Hangi yüzde 50’ye itibar etmemiz gerektiğini bize göstersinler’’
İşçilerimizin haklarının verilmesi şartıyla tüm tarafları sağduyuya çağırabiliriz. Ama önce taleplerimizin kayıtsız, şartsız ortak bir paydada çözülmesini şart koşuyoruz. Şunu da söylemek istiyorum. İşçi kardeşlerimize söylenen bir ifade vardı. ‘Siz yüzde 50’yi buldunuz da mı geldiniz karşımıza? Diye. Bu gün şirket ortaklarından birinin yaptığı bir düzeltme açıklaması oldu. Ben de şirket yetkililerine sesleniyorum. Şirketin yarısı öyle diyor, yarısı böyle diyor. Hangi yüzde 50’ye itibar etmemiz gerektiğini şirket yetkilileri işçiler lehine atacakları adımlarla birlikte bize göstermek zorundadır. Bunu da Elazığ’da bulunduğunuz süre içinde görmek istiyoruz. ‘’
CHP Karabük Milletvekili Akay: ‘’ Niçin Elazığ’a gerekli yatırımları yapmıyorsunuz? Bu işçilerden mi tasarruf sağlayacaksınız.’’
Yapılan basın toplantısında açıklamada bulunan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay da söz konusu maden şirketinin çok büyük gelirler elde ettiğini ve bu gelirlerle yurtdışında yatırım yaptığını söyledi. Şirketin gizli ortaklıkları olduğunu da belirten Akay:’’ Ben buradan soruyorum. Aksu Gurup ve Bahar madencilikle bağlantınız var mı? Saatli ailesiyle bir bağlantınız var mı? Niçin Elazığ’a gerekli yatırımları yapmıyorsunuz? Bu işçilerden mi tasarruf sağlayacaksınız.’’ Diye sordu.
‘’Elde ettikleri geliri yurtdışına transfer ediyorlar.’’
Milletvekili Cevdet Akay ülkedeki vergi politikalarını da eleştirerek maden firmalarının çoğunun vergi indiriminden faydalandığını vurgulayarak şunları söyledi:
‘’Madencilik Türkiye’nin kanayan yarası. Yeraltı maden zenginliklerimiz üç buçuk trilyon dolar civarında. Ama bu kaynakların nasıl işlendiği ve elde edilen gelirlerin nereye aktarıldığı çok çok önemli. Hepimiz yakın zamanda biliyoruz İliç’teki maden felaketini.O zamanki CHP heyetinin başkanı, genel başkan yardımcımız Deniz Yavuzyılmaz idi. Oradaki olayları biliyoruz. Oradaki kaçırılan paraları biliyoruz. Vergisel avantajlardan nasıl yararlanıp, nasıl vergi indiriminden yararlanarak vergi ödemediklerini biliyoruz. Aynı yatırımı başka bir ülkede yapsa çok yüksek vergi ödeyecekken, burada çok düşük vergi ödüyorlar. Vergi borçları da siliniyor. Bu madeni işleten bu gurup varlığının kaynağını buradan sağlıyor. Özelleştirme ile beraber ilk hamlede buradan elde ettiği bir milyar dolarlık krom rezervini Çin’e ihraç ederek oradan elde ettiği gelirler de offshore bankalarda biriktirerek sermayesine sermaye katmış. 10 tane ülkede 22 tane limanı var. Fransa dahil çok önemli lojistik firmalarında yatırımları var. Dünyanın çok önemli firmalarından biri. Türkiye’nin gizli zenginlerinden. Âmâ bir taraftan da bakıyorsunuz. Kazandığı paralarla ilgili olarak bunlar da çok düşük vergi ödüyorlar. Yatırım teşvikleri, indirimleri. Elde ettikleri geliri yurtdışına transfer ediyorlar.’’
‘’Bu şirketler gurubunun gizli ortaklıkları var! ‘’
Ama Elazığ’da ne yatırımı yapıyorlar? Sadece çalışanlara ailelerini geçindirmeleri ile ilgili ücret ödüyorlar. Doğru mu? Ondanda ne yapıyorlar? Vazgeçiyorlar. İşçilerimizin, madencilerimizin haklı taleplerini yerine getirmiyorlar. Çok düşük ücretlerle onları çalıştırıyorlar. Aile arasındaki çelişki bir taraftan devam ediyor. Ayrıca bu gurubun gizli ortaklıkları var. Ben buradan soruyorum. Aksu Gurup ve Bahar madencilikle bağlantınız var mı? Saatli ailesiyle bir bağlantınız var mı? Niçin Elazığ’a gerekli yatırımları yapmıyorsunuz? Bu işçilerden mi tasarruf sağlayacaksınız. Zaten işçi emekli hayat pahalılığının altında ezilmiş. Asgari ücretlinin durumu belli. Sıkıntı içinde. Biz buraya bu sorunun çözümü ile ilgili geldik. Bu sorunun çözümünü bekliyoruz. İşçilerin haklı taleplerini yerine getirsinler. Bu olayın daha da büyütmesinler. Sükunet içinde, birlik ve beraberlik içinde bu olayı çözelim. Elazığlı da rahat etsin. Buradan elde ettiğini gelirleri Elazığ’a da yatırın. Yıldırım Grubun firma sahipleri. Size sesleniyorum. Elazığ’a da katma değer sağlayın.’’
News
