SERRA TAYLAN/ELAZIĞ

”Yaşamak sadece karnımızı doyurmak mıdır?”

Emekli maaşlarının 10 bin lira olduğu ülkemizde belki de emeklileri haline şükrettirecek maaşlar alan dul ve yetimler, aldıkları ücretlerde iyileştirme yapılmasını talep ediyorlar. Aldıkları aylıklar ile geçinemediklerini  ifade eden vatandaşlar çareyi ek iş yaparak ya da ailelerinin yanına taşınarak, onların desteğiyle buluyorlar. Elazığ’da emekli, dul ve yetim maaşlarıyla yaşam koşullarında zorluk yaşadıklarını belirten emekliler “Devletimize sesleniyoruz! Sadece karnımızı doyurarak yaşamak mümkün mü?” diye konuştular.

 

Elazığ’da dul ve yetim maaşlarıyla geçinmek zorunda kalan vatandaşlar Tüm Emekliler Derneği Elazığ Şube Başkanı Mehmet Kayabaş ile bir araya geldiler. Aldıkları maaşların yetmediğini belirten vatandaşlar yetkililerin özellikle dul ve yetim maaşlarında bir iyileştirmeye gitmelerini istediklerini belirttiler.

 

”Sadece aç karnımızı doyurmak yaşamak mıdır?”

Melahat Bulut adlı vatandaş ‘Dul ve Yetim maaşı alıyor. ‘Aylık olarak aldığı ücret 3 bin lira. Ailesinin desteği ile hayatını sürdürdüğünü belirten Bulut  bir çocuğunu okutmaya çalışıyor. ”Okula giden öğrencim var. Yemek parası veremiyorum. Bazen evde ekmek arası peynir koyarak çocuğumu okula gönderiyorum. Okul uzakta. Bunun servisi var, harçlığı var. İster miyim ki çocuğum başkalarına bakarak iç geçirsin. Ama olmayınca bir lira bile çok kıymetli. Ailemle kalıyorum mecburen. Evim yok. Olsa kirayı verecek durumum yok. Aldığım ücret 3 bin lira. Ailemin yardımı olmasa hiçbir şekilde geçinemem. Devlet büyüklerine sesleniyorum dul ve yetimler gerçekten çok zor koşullar altındalar. Maaşlarını yükseltsinler. Bu şekilde geçim olmuyor. Ben sağlık durumundan dolayı çalışamıyorum. Annem yaşlı, annemin yanında kalıyorum. Bu rakamlarla geçinmek mümkün mü? Sadece karnımızı doyurarak yaşamak mümkün mü?” dedi.

”Lokantayı, kafeyi bırakın, pikniğe bile gidemiyorum”

‘Geçim mücadelesinden elde ettiğim tek şey karın tokluğu’ diyen Bulut, evden dışarıya mecbur kalmadıkça çıkmadığını söylüyor. Evine istediği gibi yiyecek alamadığını, hayatında sürekli hesaplı kitaplı yaşamak zorunda olduğunu da belirten Melahat Bulut sosyal yaşam diye bir şeylerinin olmadığını söyledi. Bulut sözlerine şöyle devam etti:

”3 bin lira ile nereye gidebilirim sizce? Beslenme konusunda da çok zayıfız. İstediğimiz her şeyi alamıyoruz .Tabii ki karnım doyuyor mu? Evet. Ama  ailemin yardımıyla. Ben bırakın lokantayı, kafeyi. Bir pikniğe bile gidemiyorum. Sosyal yaşantımız sıfır. Hiçbir yere gidemiyoruz. Sadece evdeyiz sürekli. Belki niye çalışmıyor diyecekler? İş arıyorum bulamıyorum. Tip 1 Diyabet hastasıyım. Sağlık durumum her işe elvermiyor maalesef. Dert sadece bu değil. Ayda eczaneye 300-400 lira para ödüyorum. Aldığım her ilaçtan fark çıkıyor. Annemin ilaçlarından, benim ilaçlarımdan. Sürekli bunlara fark ödüyoruz.  bunların da kalkmasını istiyoruz.  Devlet büyüklerimden talebim her şeyden önce aldığım ücretin biraz daha yaşanabilir seviyeye çıkarılması. Dul ve yetim maaşıyla geçinmek zorunda kalan on binlerce kadın var. Çocukları var. Onların öğrencilerine destek verilmesi, ilaçlarımızdan fark alınmaması, kira desteği. Bunlar belki küçük talepler. Ama bu destekler bizlerin hayatlarını devam ettirmesi için can suyu olacak.”

”Bizler en dipteyiz, torbanın en altındayız”

Arzu Özdemir adlı vatandaş biz en diplerdeyiz torbanın en altındayız dul ve yetim maaşı alıyorum 4 bin 300 lira alıyorum. Kızım da 2 bin 600 lira alıyor. 3 tane çocuğum var 5 milyar kira veriyorum durumumuz çok vahim geçinemiyoruz hiçbir şekilde hiçbir şeyden faydalanamıyoruz hep Suriyelilere destek veriliyor Suriyelilere her şeyde öncelik tanınıyor hastanede postaneye gittiğinde her yerde Suriyeliler öncelikle biz torbanın dibindeyiz geçim çok zor kızımla bir markete gittiğim zaman kızım her şeyi istiyor 8 yaşında çocuktur alamıyorum ben bir anne olarak üzülüyorum devlet büyüklerimizden yardım istiyoruz ev kira 5.000 lira kira veriyorum 3 tane çocukla geçinmek çok zor sosyal yardımlaşmaya gittiğim zaman hiçbir şekilde yardım talebimize karşılık verilmiyor öncelik Suriyelilerin biz hep arka plandayız hiçbir şekilde faydası yok hiçbir şeyin bize

 

”Hiç değilse devletimiz kira yardımında bulunsun”

Güler Duman isimli bir vatandaş sağlık sorunları nedeni ile çalışamıyor. Babasından kalma emekli maaşıyla geçinmek zorunda olduğunu belirten Duman, kirada oturduğunu ve üniversiteye giden 3 çocuğunu okutmaya çalıştığını söylüyor. Yaptığı el işleri ile ek gelir elde ederek yaşamaya çalıştıklarını belirten Duman :” Hiç değilse devletimiz bizlere kira yardımında bulunsun. Şu anda 5 bin lira kira veriyorum. Ev sahibim evini satacağını söylüyor. Direnmeye çalışıyorum. Çünkü çok iyi biliyorum ki bu evden çıkarsam ortada kalacağım. En ucuz, belki normalde bir insanın yaşayamayacağı evlerin kirası 7-8 bin. Ben bir kadın olarak 3 kızımla ayakta kalmaya çalışıyorum. Keşke evim olsaydı. Çünkü başımızı sokabileceğimiz bir ev en önemli ihtiyacımız. Karnımızı bir şekilde doyururuz.” dedi.

Tüm Emek Der Elazığ Şube Başkanı Kayabaş: ”3-4 bin lira para alan kişi sakız bile çiğneyemez”

Vatandaşları dinleyen Tüm Emek Der Elazığ Şube Başkanı Mehmet Kayabaş: ” Dul ve yetim maaşı alan insanların eline ayda 3-4 bin lira geçiyor. 3-4 bin lira alan sakız bile çiğneyemez para yetmez çarşıya gidip gelmesine simit alamaz Allah yardımcısı olsun gerçekten çok zor kendini bilen kendisini toparlar ama çok kişi bu konudan çirkefe düşüyor hırsızlığa kötü yollara düşüyor. Devletimizin bu vatandaşlarımıza yardımcı olması lazım. Bizim talebimiz en azından dul ve yetimlerin anne veya kızı maaş alıyorsa 10 bin lira olsun. Bu insanlarımız yaşam mücadelesi içindeler. Bırakın geçinmeyi, barınmayı karınlarını bile doyuramayacak haldeler. Yardıma muhtaç haldeler. ” dedi.

”Emekli, Dul ve Yetimlerin ev sıkıntısı çözülsün”

Emekli, dul ve yetimlerin konut sıkıntısının günden güne  arttığını belirten Kayabaş, özellikle devlet eli ile dar gelirliler için yaptırılan sosyal konut ve TOKİ konutlarının bu alanda değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kayabaş, TOKİ’lerde uygun fiyata ev alan ama fahiş rakamlara kiraya veren kişiler olduğunu da belirterek sözlerine şöyle devam etti:” 11 ilimizde depremden dolayı olağanüstü hal durumu var. Devletimizin yapmış olduğu sosyal konut ve ağır hasar TOKİ konutları devlet 2020 depreminde yapılan evleri 600-700 lira taksitle, 3+1’leri ise 800- 900 lira taksitle vatandaşa verdi. Ama vatandaş bu evlerde  oturmuyor. Aylık 10 bin  liraya kiraya veriyor. El insaf diyorum. Gerçekten kötü bir durum 5-6 bin liraya yıllık devlete para öderken, aylık 10 bin lira alıyor. Bu büyük bir haksızlık. Bu tarz işleri yapan kişilerin elinden evin alınıp ihtiyacı olan insanlara verilsin. Emekli dul ve yetimler bu konuda çok rahat edecekler. Ben emekliyim, ama dul ve yetim maaşı alanlar bizden daha kötü durumdalar. Allah yardımcıları olsun çok zor durumdalar.