HABER /FUNDA CANPOLAT
Elazığ’ın Kovancılar ilçesine bağlı Ekinözü köyünde taş ocağı çalışmaları nedeniyle içme suyu kaynakları tükendi. Susuz kalan köyde köylüler mecbur kaldıkları için İl Sağlık Müdürlüğü tarafından “içilemez” diye rapor verilen ve insan sağlığını tehdit eden suyu tüketiyorlar. Duruma tepkili olan köylüler taş ocağının bir an önce kapatılmasını talep ediyorlar.
Elazığ’da 200 haneli Ekinözü köyünde taş ocağı işletmesi tarafından yapılan çalışmalarda “patlamalar“ nedeniyle içme suyu kaynakları yer değiştirerek kurudu. İçme suyu kaynakları tükenen köylüler tarım arazilerini sulamada kullandıkları derenin suyunu tüketmeye başladılar. Ancak daha sonra Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan incelemede bu suyun sağlığa zararlı olduğu belirtildi. Köyde başka içme suyu kaynağı olmadığı için köylüler bu suyu tüketmeye devam ediyorlar. Köy halkının sağlığı tehlikede.
Köydeki su kaynaklarının “Taş Ocağı” çalışmalarından kaynaklı meydana geldiğini ve bu durumun Elazığ İl Özel İdaresinin verdiği raporda açıkça beyan edildiğini belirten Habap Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Hayati Sinem, Gazeteci Funda Canpolat’a konuştu.
“Su kaynaklarımız tükendiği için dereden akan suyu köylüye içirmek zorunda kaldık…”
Köyün içme suyu ihtiyacını karşılayan 3 kaynağın Taş Ocağı çalışmaları nedeniyle kuruduğunu belirten Başkan Sinem, köy halkının sağlığının tehdit altında olduğunu ve köyün su problemi nedeniyle göç verdiğini söyledi. Sinem açıklamalarının devamında şöyle konuştu;
“Bir köyün içme suyu kaynaklarına dahi tasallut olunmuştur. Şöyle ki köyün içme sularının yüzde 80’ni karşılayan içme suyu kaynakları ki bu kaynaklar tarih boyunca köye akmıştır. Köyün içme sularının yüzde 80’ini karşılayan 3 tane kaynağımızdan bahsediyoruz. Bu sular kesildikten sonra köyün su ihtiyacını karşılamak için tarım arazilerinde sulama için kullandığımız dereden akan bir suyu köylüye içirmek zorunda kaldık. Ki o suyunda Elazığ İl Sağlık Müdürlüğü’nün su hakkında ki raporları mevcuttur. İl Sağlık Müdürlüğü bu konu hakkındaki raporlarında yaklaşık 5 senedir kullandığımız su için şu ifadelere yer verilmiştir; “Sağlıklı su temini sağlanıncaya kadar söz konusu köyün mevcut suyunun içilmesinin ve kullanılmasının engellenmesi gerekmektedir.” denildi. Yani bu su içilemez diye bir rapordur İl Sağlık Müdürlüğü tarafından düzenlenmiştir. Buna rağmen biz halen içilmez denilen suyu köylüye içirmek zorunda kalmışız. Bunun nedeni taş ocağından kaynaklı. Orda yapılan patlatmalar nedeniyle suyun yer değişmesi ve tamamen kurumasına sebep olmuştur. Elazığ İl Özel İdaresi yetkililerinin saha da yaptığı çalışma raporlarında belirttiği neden budur. Köyümüz su problemi nedeniyle göç veriyor. “
“Başka bir şebekeden gelen başka bir kaynağımız yok mecbur bu suyu kullanıyoruz…”
Yıllardır köyün su probleminin çözülmediğini belirten Sinem, hukuksal olarak mücadele verdiklerini ancak henüz bir sonuç alamadıklarını belirterek Köylülerin talebi taş ocağının kapatılmasıdır.” diye konuştu. Sinem konuşmalarına şöyle devam etti;
“4 yıldır hala içilemez denilen suyu kullanıyoruz. Hukuksal olarak haklarımızı aramak için başvuru yaptık ancak 4 yıldır raporlara rağmen halen daha dava sonuçlanmış değil. Burada kamu çıkarının gözetildiğine inanmıyorum. Çünkü birey çıkarları burda söz konusu olmuştur. Torpiller söz konusu olmuştur. Bir derenin içinde kaynaklı tarım sulama için kullanılan tuzlu bir sudur. Yani normalde içildiğinde de hissedilecek derecede tuzlu bir sudur. Biz onu tarım sulamada kullanırdık. Kaynaklarımızın kuruması sebebiyle koca bir köy susuz kalmasın diye o suyu getirmek zorunda kaldık. Artık kullanırlar mı? İçerler mi? Yıkanırlar mı? Onlar bilir. Başka bir şebekeden başka bir yerden gelen suyumuzda yok dolayısıyla bu suyu kullanıyoruz. Biz köylülerin talebi bir an önce taş ocağının kapatılmasıdır. Sadece su kaynaklarımızı kurutmakla kalmayıp çok aşırı derecede toz çıkardığı için etrafında ki yeşil alanları, bahçeleri kurutmaya başlamıştır. “