SERRA TAYLAN
Eğitim Bir Sen Elazığ 1 Nolu Şube Başkanı İbrahim Bahşi Türkiye’de eğitim fakültesinden mezun olup atanmayı bekleyen öğretmenlerin sayısında büyük bir artış olduğunu söyledi. Atanamayan öğretmenlerin ülkede büyük bir sorun haline geldiğini ifade eden Bahşi kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında sınıflarda birleştirilme yapılmasına da tepki göstererek:” Mevcut iki sınıfı birleştirdiğiniz zaman öğretmenlerden biri boşta kalıyor. Sınıf 35- 40’ın üzerine çıktığı zaman iyi bir eğitimden kaliteli bir eğitimden bahsetmek mümkün değil. Dolayısıyla burada atanamayan öğretmenler gerçekten ülkenin büyük bir problemi haline geldi. Çünkü bizim önce sebepleri ortada kaldırmamız gerekiyor. Bu sonuçtur çünkü.” dedi.
Her yıl 10 binlerce öğretmen adayı üniversitelerden mezun olarak atanmayı bekliyor. Ancak geçtiğimiz aylarda kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında öğretmen atamaları konusunda yapılan açıklamalar öğretmen adaylarını umutsuzluğa düşürmüş durumda.
”Atanmayı bekleyen öğretmen ordusuna her yıl binlercesi ekleniyor”
Atanamayan öğretmenlerin şu anda çığ gibi arttığını belirten İbrahim Bahşi sınıf öğretmenliği hariç diğer alanlarda öğretmen atamalarının çok düşük olduğunu belirtti. Bahşi atamalarda bu kadar kısıntıya gidilirken her yıl eğitim fakültesinden mezun olan öğretmen adaylarının olduğunu söyledi.Yapılan atamaların atama bekleyen öğretmen sayısını düşürmediğini vurgulayan Bahşi:
”Şimdi Türkiye genelinde şu an eğitim fakültelerinden mezun olan öğrencilerin her yıl sayı olarak binleri geçiyor dolayısıyla şu an birikmiş bir zaten atanamayan atamayı bekleyen öğretmen ordusu var buna her yıl ilave olarak eğitim fakültesinden mezun ekleniyor bunların bir kısmı sadece %1’i üniversitelerde akademik olarak devam ediyorlar işlerine. Doktorasını yapıp belki üniversitede başarılı olanlar kalıyor. Bunun dışındakiler kendi branşlarında ,özellikle bazı branşlarda mesela tarih, edebiyat, felsefe gibi branşlarda öğretmen alımının çok düşük olduğunu biliyoruz zaten. 20 bin atama yapılacağı duyurulmuşsa bunların büyük bir çoğunluğu sınıf öğretmeni olarak atanıyor. En çok ihtiyaç olan alan orası olduğu için diğer branşlardan da psikolojik danışmanlık, rehberlik ve yabancı dillerde atamaları yaptıktan sonra geriye kalan sayı branş bazında paylaştığımız zaman çok az sayıda bir öğretmen ataması gerçekleşiyor. Dolayısıyla 600- 700 branşına göre bazı branşlarda 300 ve daha az ataması olan branşlar var. Bunlar maalesef dağ gibi, çığ gibi büyüyen hatta atama bekleyen öğretmen sayısını maalesef eritmiyor, düşürmüyor. Her yıl bilakis üzerine ekleniyor. ” dedi.,
”Devletin acil olarak atanamayan öğretmenlerle ilgili devletin acil bir çözüm üretmesi gerekiyor”
Devletin ve YÖK’ün istihdam ve eğitim politikaları konusunda çalışmalar yapması gerektiğini ifade eden İbrahim Bahşi, eğitim fakültelerine yönlendirmelerin doğru yapılması gerektiğini söyledi Devletin acil olarak atanamayan öğretmenlerle ilgili devletin acil bir çözüm üretmesi gerektiğini söyleyen Bahşi:
”Burada biraz tabii ki istihdam politikası konusunda devletin, üniversitelerle ilgili YÖK’ün bir çalışma yapması gerekiyor. Bunu artık görmek gerekiyor. Yani işin başından itibaren yönetiminin doğru yapılması gerekiyor. Hangi alanlarda ihtiyaç varsa, öğrencilerimizi akademik eğitime zorlamadan mesleki eğitime yönlendirmemiz gerekiyor. Bu işin başından itibaren şu anda bizim görüştüğümüz insanlar, sanayideki ustalar, görüştüğümüz bu sektördeki herkesin maalesef bir kalfa bir çırak ihtiyacı olduğunu ama bunun sağlanmadığından bahsediyor Bizim yönlendirdiğimiz ısrarla işte bir eğitim fakültesini bitirsin, bir üniversite bitirsin düşüncesi var insanlarda. Ama bitirenlerin şu anda hiçbirini atamadığını görüyoruz. Daha önceki yıllarda bir ziraat mühendisinin bile pedagojik formasyon olarak öğretmen olduğunu gördük, şahit olduk. Hemen öğretmen oluyordu. Kısa bir eğitim aldıktan sonra, öğrencileri yetiştirebilecek bir performansı aldıktan sonra, öğretmen olduğunu gördük bu ülkede. Ama bugün eğitim fakültesinden mezun olmuş, kendi eğitimini almış, bu mesleğin eğitimini almış, branşta eğitimini almış binlerce insanın atamayı beklediğini görüyoruz. Ve maalesef atanamadığını görüyoruz. Şimdi burada yapmamız gereken eğitim fakültelerine yönlendirmelerin doğru yapılması, bir istihdam politikası üretilmesi veya atanamayan öğretmenlerle ilgili devletin acil bir çözüm üretmesi gerekiyor.” diye konuştu.
”Eğitimden tasarruf etmek imkansızdır”
Tasarruf tedbirleri kapsamında sınıf birleştirilmesi yapıldığını da kaydeden Bahşi bunun eğitimin kalitesini düşürdüğünü belirterek eğitimde tasarrufa gidilmemesi gerektiğini belirtti. Bahşi sözlerine şöyle devam etti:
”Şu anda tasarruf tedbirleri kapsamında okullarda 12-15 kişilik sınıflar birleştiriliyor. İki sınıf birleştirince mecburen bir öğretmen boşta kalıyor. Dolayısıyla burada eğitimde tasarrufun imkansız olduğunu belirtmek gerekiyor. Bunlar alınacak tasarruf tedbirleri değil. Zaten daha önceki dönemlerde de bu şekilde gelmiş bir düzen var. Yani bugün bu sınıf 13 kişi olabilir, yarın kaç kişi öğrenci gelir 15-16 kişi olur. Ama mevcut iki sınıfı birleştirdiğiniz zaman, 35- 40’ın üzerine çıktığı zaman iyi bir eğitimden kaliteli bir eğitimden bahsetmek mümkün değil. Dolayısıyla burada atanamayan öğretmenler gerçekten ülkenin büyük bir problemi haline geldi. Çünkü bizim önce sebepleri ortada kaldırmamız gerekiyor. Bu sonuçtur çünkü. Yani siz eğitim fakültesine sürekli öğrenci alırsanız ve buradan mezun ederseniz ,bu kitleyi daha da büyütürsünüz. Bu kitle daha da büyüdükçe siz talebi olacak atanmak isteyecek. Bunların hepsinin atanması mümkün olmadığı için şu an Türkiye’de her yıl aşağı yukarı 100 bin öğretmen ihtiyacı varken 20 bin atama yapıyoruz.”