Siyaset Arenası Kirli…
Türkiye’de siyaset sahnesinde kendi seçmenlerini yok sayacak kadar zavallı siyasetçilerin de içinde olduğu oyuncuların kişisel hırslarının esiri olması sonucu (ki, Dün sövdüklerini bugün övenlerin baş oyuncu oldukları) milletin neredeyse tamamının nefretini kazanmıştır. Ülkenin menfaatlerinin önemsenmediği, geçmişte olduğu gibi bugün de sebep ister maddi, ister tehdit, ister şantaj ne olursa olsun milletvekillerinin gömlek değiştirir gibi parti değiştirmeleri karakter eksikliği değil mi? millet siyaset ve siyasetçiye nasıl güveneyim derken haksız mı? elbette haklı, ancak karakter yoksunu kişiler üzerinden değerlendirmesi ve buna göre karar vermesi yanlış. Öyle ya, “su-i misal emsal teşkil etmez”.
Türkiye’de uzun zamandır görevde olan iktidarın orta çağ zihniyetini yaşama entegre etme çabası toplumun her kesiminden insanlarımızda hayal kırıklığı yanında karamsarlık etkisi yaratmıştır. Öyle ki, bu ruh halinin hem bireysel hem de toplumsal travmayı arttırması ile cinayetlere ki, özellikle de bebeklerin canına kast eden rant çeteleri, yediden yetmişe hepimizi dehşete düşürüyor. Ancak AKP iktidarı, sorumluluğu almadığı gibi bu vahim durumun üstünün örtülmesine göz yumuyor ve milletin hezeyanını önlemek için farklı oyunlar sahneliyor. Muhalefet ise sahnelenen bu oyunun peşine düşerek oyunun parçası olmaya devam ettiğinden, cehennemi yaşayan milletin güvenli bir limanı olmaktan da ne yazık ki uzaklaşıyor.
Değerli okurlar, İktidarın; muhalefeti sürekli köşeye sıkıştırmaya çalışmasının toplumdaki olumsuz etkilerine ekonomik, hukuki ve sosyal eşitsizlikleri de eklediğinizde milletin bir çıkmazda olduğu gerçeğine rağmen, ana muhalefet bu çıkmazdan kurtulmanın yollarını zorlamakta yetersiz kalıyor ve sadece yaşanan sorunları anlatmakla yetiniyor. Yani söylem var, eylem YOK… Milletimizin iktidar adaylarına hizmet için oy vermesine rağmen, iktidar ve muhalefet şimdiden birbirine girip, birilerinin önünü kesmek için her türlü ayak oyunu ve fırıldaklara başlasın diye oy vermiyor. Milletin derdiyle dertlensin ve çare bulsun diye oy veriyor.
İşte bu nedenle DOĞRU PARTİ milletin sığınacağı liman olmak üzere kurulmuş ve toplumu kutuplaştırmadan, ortak bir geleceğe dair umut inşa etmenin uğraşını veriyor. Bu yapı; gücünü, sadece kendisi ve destekçileri için değil herkes için çoğaltan, paylaştıran bir siyasi irade olarak öncelikle, milletin giderek zorlaşan gündelik hayatını iyileştirecek politikalar ile Eğitimden sağlığa, ekonomiden adalete uzanan geniş bir yelpazede derinleşen yapısal sorunları yeni hasarlar oluşturmadan çözecek güçlü bir siyaseti inşa etme amacındadır.
En büyük ihtiyacımız ise, insanlarımızın, toplumun farklı kesimlerinin hikâyesini ortak gelecekte birleştirecek, Ayrıcalıklıların değil, herkesin muteber olduğu günümüz siyaset sahnesinde yer almalarıdır. Bizler; tüm zorluklara rağmen siyasette cesaretle attığımız adımlar ile bir umut ışığı olma arzusundayız. Sonuçta, hedefimiz yalnızca mevcut oyunu bozmakla kalmayıp; aynı zamanda ülkenin potansiyelini heba eden ayrışmayı, toplumu kompartımanlara bölerek yönetmeyi siyasetine alet eden iktidar aleyhine, toplumu yeniden birleştirmeyi hedefleyen, toplumsal uzlaşmayı önceleyen, mevcut ve geçmiş travmaları rehabilite etmek üzere, insan merkezli bir anlayışı hakim kılmaktır.
Bu amaçla DOĞRU PARTİ; İktidarın yaşattığı tahribatlarla ilgili sorumluluk almayan, kutuplaştırıcı, yasaklayıcı, yoksulluğu arttırıcı ve baskıcı stratejilerini boşa çıkararak, halkın yarınlara umutla bakmasını sağlayacak yeni bir Türkiye hedeflemektedir. Hedefe ulaşmak için; siyaset arenasını kirletenlerin siyasi ayak oyunlarını bozmak ve demokratik yollarla hizmet esaslı siyaset arenasını açacak kilit sizlerde.