SERRA TAYLAN
Elazığ’da Kırklar Mahallesi’nde depremzedelerin kaldığı konteynerkentin tahliye edileceği yazısı gelmesi üzerine konteyner kentte yaşamını devam ettiren 79 yaşındaki İbrahim Hakkı incel fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Konteyner kent sakinleri tarafından hastaneye kaldırılan İncel yoğun bakıma alındı. İncel’in hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi.
‘Biz nereye gideceğiz diyerek fenalaşan depremzede fenalaşarak yoğun bakıma kaldırıldı”
Konteynerkent sakinlerinden Müzehher Mutlu, sağlık durumu ciddiyetini koruyan İbrahim hakkı İncel2in konteyner kentlerden çıkarılmak istenmelerine üzüldüğü için fenalaştığını söyledi. İncel2in sağlık durumundan endişe ettiklerini belirten Mutlu şunları söyledi:”
İki gün önce konteynerkentten çıkarılmamız için kağıtlar geldi. Kapı kapı gezdiler imzalamamız için. Çoğu imzalamadı. Çünkü gidecek yerleri yok bu insanların. kira ödeyecek durumları yok. Hepsinin asgari ücretin çok altında maaşları var. Burada yaşayan komşumuz İbrahim Hakkı incel abimiz, dün AFAD görevlileri imzayı atmadığımız için polis, zabıta ve AFAD yetkilileriyle geldiler. Bu gözdağı idi. İnsanları korkutmak için geldiler. bunun farkındayız biz. Komşumuz İbrahim hakkı İncel AFAD yetkilileri ile görüştü. Kendisine çıkacaksınız deniliyor. Geri geliyor. Zaten kendisi cihaza bağlı yaşıyor. Üzülüyor, çok üzülüp içerleniyor. Eşi kendini güldürmeye çalışmış. Ben de sabah gittiğimde konuşmuyordu, bir tuhaftı. Hatta neşelensin diye kendisine ‘çıkarsınlar, çadır kurarız orada yaşarız’ diye espri yaptım. Hiç tepki vermedi. Benden bir saat sonra ‘nereye gideceğiz diyor. Sonrasında fenalaşıyor. Ambulans çağırıyorlar. Şu an yoğun bakıma alındı.
‘Hep dedi ki devlet duyacak sesimizi. ‘Duymadılar.’
Bütün bunlar vebaldir. artık bir şey söylemek istemiyorum. Biz hakkımızı Allah’a bıraktık. Bahsi geçen hakkı Abimiz yıllardır CİMER’e yazılar yazdı. elimizde sayfa sayfa yazdığı yazılar var. ‘Hep dedi ki devlet büyüklerimiz duyacak sesimizi.’Hiçbir şekilde duymadılar. Cevap da yazmadılar. ‘Şunu hiç anlayamadılar. burada yaşayan insanların hiç biri bu konteynerlerde yaşamak istemiyorlar. Keyfinden de yaşamıyorlar. Hepimiz bu konteyner kentlere mahkum kalmışız. Küçücük, yerler. Çocuklarımız ev ortamını unuttu.Biz ev ortamını unuttuk.Ben şunu merak ediyorum. Ahıska Türkleri olsun, devletimizin imkan sağladığı diğer insanlar olsun. Bizim onlar kadar değerimiz yok muydu? Hakkı Abinin,benim, buradaki diğer insanların onlar kadar değeri yok muydu da hiç kimse sesimizi duymadı. istediğimiz sadece bizim de ödeyebileceğimiz şekilde bize de konut verilmesiydi. çünkü hiç birimiz kira ödeyecek durumda değiliz. biz bunu anlatamadık.Bu kadar baskıya, bunca zulüme sessiz kalıyorsak demek ki başka çaremiz yok. Biz bunu yıllardır anlatamadık. Aldıkları veballe yaşasınlar.”