DOLAR 39,1011 0.04%
EURO 44,4609 0.52%
ALTIN 4.202,411,95
BITCOIN 4172404-1.66349%
Elazığ
25°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Cezmi Orkun yazdı..Geçmişe Özlem…

Cezmi Orkun yazdı..Geçmişe Özlem…

ABONE OL
25 Mayıs 2025 14:59
Cezmi Orkun yazdı..Geçmişe Özlem…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Geçmişe Özlem…

Değerli okurlar, “Allah kimseyi gördüğünden geri koymasın” sözünü sıklıkla kullanır olduk. Cumhuriyet çocuğu olarak AKP öncesi Türkiye’de toplumsal ve siyasal ahlakın, mevcut kanunlar ve kurumlar ekseninde içte ve dışta toplumsal huzurun sağlanmasında ki etkisini günümüz değerleri karşısında arar olduk. Hemen hemen her alanda yaşatılan olumsuzluklar geçmişin özlemini açığa çıkarmakta ve toplumda bir anda veya zaman içinde, bireylerin sahip olduğu şeylerde azalma hatta yok olma, eski imkanların tüketilmesi karşısında yaşatılan çaresizliğin vatandaşın içini acıttığını görüyoruz. Bu duygudur önceki dönemlere duyulan özlem. Uzun zamandır ülkemiz üzerinde oynanan oyunları, yıpratılmaya çalışılması sonucu özlenen, Cumhuriyetin kurucu değerleri ekseninde gözden geçirerek bugünlere birlikte baktığımızda gördüklerimizden ne kadar geri kaldığımızı göreceksiniz.

  • Cumhuriyet döneminde saraydan alınıp millete verilen egemenlik, AKP tek adam rejiminde milletten alınıp saraya iade edilmiştir.
  • Kurucu irade kul ve tebaa olmak yerine millet olmayı seçerek ulusal devlet ve üniter yapı gereği ırk, din, dil, mezhep ayrımı yapmadan her vatandaşını eşit kabul etmiştir. Bugün ise, Kürt-Türk ayrımı çerçevesinde ayrımcı politikalarla üniter yapının bozularak federatif yapının taşları döşeniyor.
  • Ulaşım, Sanayi, savunma ve tarımsal faaliyetlerinin tamamının milli olması temelinde, bir milleti ayakta tutan unsurlar kullanılarak güçlü bir ekonomi yaratılmıştır. Günümüzde cumhuriyetin üretim ve istihdama dayalı tüm kazanımları saray ve eşrafına peşkeş çekilerek elden çıkarılmış ve yeni bir değer yaratılamamıştır.
  • AKP öncesi, ülke içinde ve dışında etkili, güven verici politikalar izlenmiştir. Ayrıca “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesi hayata geçirilerek, komşu ülkeler ve dünya devletleriyle kazan-kazan anlayışı doğrultusunda ve eşit şartlarda düzgün, barışçıl ilişkiler kurulmuştur. Peki bugün, tamamen dışlanmış bir Türkiye…
  • Geçmişte ve günümüzde ayrımcılığın temelinde etnik ve dini hassasiyetlerin sürekli kaşındığı ve siyasi çıkarlara alet edildiğini görüyor ve yaşıyoruz. İşte bunu önlemek için kurucu ilkelerde; Kışlaya, Camiye ve Okula siyasetin sokulmaması en önemli prensip olarak kabul edilerek Laik, Demokrat ve Hukukun üstünlüğünü esas alan bir Cumhuriyet kurulmuştur. Günümüzde ise camiye, kışlaya ve okula siyaset sokularak vatandaşların milli ve dini duyguları siyasete alet edilmiştir, edilmeye de devam edilmektedir.

Oysa; Cumhuriyetimize adını veren bulunduğumuz coğrafya değil Türk milletinin kendisidir ki, T.C Anayasası 66. maddeye göre “Türkiye Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür “ denmiş ve anayasada koruma altına alınmıştır. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan dili, dini, mezhebi, etnik kökeni ne olursa olsun her biri bu ülkenin eşit, onurlu vatandaşları olup asla ayrımcılık yapılamaz.

Tüm bu gerçekler ışığında ipleri emperyalist güçlerin elinde kurulmuş bölücü terör örgütü muhatap alınamaz. Ülkenin üniter yapısı, dili değiştirilemez. Türkiye Cumhuriyeti terör örgütleriyle sadece mücadele eder, barış-açılım gibi saçmalıklar adı altında masaya oturamaz. Gerekirse binlerce şehit verilir, ülkeyi bölmek isteyen, milliyeti ve amacı belirsiz ABD, Rusya, Fransa, İngiltere, İsrail gibi ülkelerle İran’ın desteklediği terör örgütü yerle bir edilir. BOP eş başkanlığını yürüten AKP öncesinde Türkiye terörü halletmişti. Bebek katili terörist başı APO paketlenmişti. Uçakta aman diliyordu. Annesinin Türk olduğunu, Türk devletine hizmet edeceğini, örgütüne silah bıraktıracağını söylüyordu. Dün dünde mi kaldı…!

 

Değerli okurlar, günümüzde üniter devlet yapımızı, kuruluş anlaşmamız Lozan’ı tartışmaya açan, Misakı milliyi parçalamaya çalışan, Ermeni ve Kürt soykırımı yalanını savunan, vatanına bağlı Kürt vatandaşlarımızı rencide eden, onları kullanmaya çalışan bu Ermeni terör örgütüyle masaya oturanları, Türk milleti diyemeyenleri, özetle “GEÇMİŞE ÖZLEM” duyulmasına sebep olanları büyük Türk milleti olarak çok iyi tanımalı ve kınamalıyız. Bu hainler bilsinler ki, Türk gençliği andına bağlılıkla,  Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün Gençliğe hitabesinden aldığı emirle vatanına, Cumhuriyetine, Laikliğine, Demokrasisine sahip çıkacak ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. YAŞASIN CUMHURİYET…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP