Dünyada ve dolayısıyla ülkemizde ticari, ekonomik olumsuzluklar, durgunluk ve daralmalar olsa da Elâzığ perakende piyasası 2022 yılının 8 aylık diliminde hareketli günler yaşayarak % 50-70’lere varan kampanyalarla hızlı bir dönem geçirdiğini gözlemledik. Bu sürece özellikle yurt dışından gelen gurbetçilerin katkıları ve pandemi nedeniyle ertelenen ve bu yıl hareket kazanan düğün, sünnet, nişan gibi etkinliklerin katkısı oldukça yüksek oldu.
Ancak kış ayları yaklaştıkça yavaşlama moduna girildiğini de görmüyor değiliz. Asıl tehlikenin bundan sonraki dönem için olduğunu söyleye biliriz. Döviz piyasalarındaki hareketlilik ve kurların hızlı iniş çıkışları ve tekstil piyasalarının birçok dalında hammadde görevi gören petrolün piyasa oynaklığı üretim bandına ve satış tezgâhlarına büyük fiyat artışları olarak yansıyacağı tahmin edilmektedir.
Bu durum üreticinin yüksek maliyetli hammadde tedarik etmiş olması, rakamsal olarak maliyeti ve fiyatı tutturamaması gibi bir durum da var iken; Perakende sektörü açısından da satış adedinin düşeceği endişesi, bunun ciroları etkileyeceği bununla beraber ürün tedariki noktasında vadeli alım yapan firmaların vade pergelinin daralması ve bazı ürünlerde vadeli alımın artık mümkün olmaması 2022 yılı kış sezonu açısından perakende sektörünü bir kat daha karamsarlığa itmektedir.
Eylül ayından sonra durağanlığa geçeceği tahmin edilen tekstil perakende piyasası bu durumdan kurtulmanın ve negatifi pozitife çevirmenin arayışları için de çözümlere odaklanmış durumda. İşin en kötü tarafı ise bu durumun en az 1 yıl süreceği yönünde.
Tekstil ürünlerinde yazlık ürünlerdense kışlık koruyucu ürünlerde bir önceki yıla göre maliyetlerdeki fiyat artışlarının tezgâhlara zam olarak yansıması ile tüketicinin doğal olarak ilk etapta abartı olduğunu düşüncesi hâkim olacağı tahmin edilmektedir.
Ancak ekmeğin 2 TL den 4 TL’ye minibüs ücretlerinin 2,50 TL den 6,00 TL’ye benzinin 7-8 TL’den 20’li rakamlara çıkmasını, bununla beraber tüm yaşam ürünlerindeki üç dört kat fiyat artışları.
Piyasalara hâkim olan bu anormal fiyat artışları göz önüne alındığında bu durumun da diğer konuların ülke genelinde kısa sürede kabullenildiği gibi bu artışlarda kısa zaman da kabul göreceğini düşünülmekte. Toprağa ne verdik de kabul etmedi misali gibi.
Çözüm noktasında Tekstil sektörü için bu durumdan çıkmanın yollarından biri stoksuz çalışmak sattıkça hem yeni model ürün tezgâhlara girmesini sağlamak hem de riski en aza indirmek olacaktır.
Üretici açısından tam olarak işin uzmanı olmasam da durum biraz daha zor ve çetin geçeceği aşikar. Dış pazarlara açılmanın dışında RPT’lere göre hareket etmek, emtia stokuna çok fazla yüklenmemek, üretim oranlarını %10-30 arası düşürmek (tavsiye etmesem de) doğru bir adım olacaktır diye ilk akla gelenler.
Yoksa Allah muhafaza teknik ve pratik iflaslarda patlamalar yaşanabilir bu ihtimali düşünmek dahi istemem. Bu nedenle çözüm noktasında arayışlar ve bu durumdan çıkış teorileri aranmıyor değil. Hülasa 2022 son çeyreği ve 2023 yılı üretici içinde, tüketici için de ve satıcı içinde zor geçeceği kaçınılmaz gözükmektedir.
Allah bu ülkenin birliği dirliği ve kalkınması için mücadele edenlerin yar ve yardımcısı olsun.