GüncelGÜNDEMKÖŞE YAZILARI

AV. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN…İTTİFAK VE NEZAKET

CHP Milletvekili Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözü, Millet İttifakına yönelik bir kampanyaya dönüştürüldü. İYİ Partini tepkisi, ittifaka yönelik bir hamle olarak gösterilmeye çalışıldı.

Erdoğan, karşısındaki güç merkezini dağıtmadan hedefine ulaşamayacağını biliyor. Onun için bir taraftan –olmayacak vaatlerle- sadakati sarsılan seçmenlerini tutmaya çalışıyor, bir taraftan da karşı tarafı zayıflatmak için elindeki tüm imkanları kullanıyor.

Erdoğan’ın elindeki imkanlar sadece partisi ve kontrol altına aldığı medyadan ibaret değil.  Bir de karşı taraftan görünüp -beşinci kol faaliyeti- yürüten, sağ gösterip sol vuranlar var. Bunların bazıları kendi kendilerini teşhir etti, bazıları hala -altılı masanın- kostümü ile ortada dolaşıyor.

Farklı program ve dünya görüşlerine sahip partilerin bir araya gelmesinin birçok faydaları var, en başta toplumda diyalog kültürünü geliştirir, farklı olmanın uzak durmak veya karşıt olmak için bir sebep olmadığını gösterir.Birbirine kapalı toplumları birbirine açar. Ancak bu diyalog ve birlik iradesinin devamı partilerin birbirlerinin kırmızı çizgilerine dikkat etmelerine bağlıdır.

Her partinin kendine göre bir zon bölgesi vardır. Orada çok fazla dolaşılmasını istemez. İYİ Parti Genel Başkanı sayın Akşener, defalarca HDP ile aynı yerde  olmayacaklarını söyledi. Aynı Akşener, HDP ile ilgili çekincelerine rağmen bunun Kürtleri incitecek bir noktaya taşınmasına da asla müsamaha göstermeyeceğini belirtti. Akşener HDP siyasetine karşı ancak bunu HDP tabanına veya Kürtlere teşmil edilmesine daha çok karşı.

HDP tabanı bu ülkenin bir parçası. Onları dışlayarak, iterek siyaset yapmak HDP’nin onları yabancılaştırma siyasetine hizmet eder. HDP’ye rağmen her zaman HDP tabanı ile diyalog kanalları açık tutulmalıdır.Bu kanallar açık tutulursa bu tabanla diğer partiler arasında geçişler mümkün hale gelir. Bu geçişleri imkansızlaştıran her siyaset ülke zararınadır.

İYİ Partinin kırmızı çizgisi, HDP’nin ayrılıkçı siyaseti. Altı parti bir araya geldiğine göre her partinin diğerinin hassasiyetlerine de dikkat etmesi gerekir. Bu  duyarlılık var mıdır? son günlerde yaşananlara bakıldığında yeterince var olduğunu söylemek mümkün değil.

Bir kaç ay önceİYİ Parti  Nevşehir İl Başkanı Ömer AY, bazı CHP yöneticilerine yönelik eleştirilerde bulundu. Ömer AY’ın beyanlarını bazı gazeteler manşete taşıdılar, hedef aynıydı, Millet İttifakı içinde maraza çıkarmak. Sayın Akşener İl başkanını görevden el çektirmekte bir an tereddüt etmedi. Niçin? Paydaşlarının hassasiyetlerine saygı duyduğu için. Benzer bir durum Cumhurbaşkanı adayının kimliği ile ilgili tartışmalarda yaşandı. İYİ Parti milletvekili İbrahim Halil Oral, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının -mezhep rekabetine- dönderileceğini, ve böyle bir durumda seçim almanın zor olduğunu söyledi. Aslında ifadelerinde sayın Kılıçdaroğlu’nu aşağılayan,alevileri rahatsız eden bir ifade yoktu. Ama yandaş basın bunu da istismar etti, Akşener özür diledi, milletvekilini Kılıçdaroğlu’na göndererek muhtemel istismarların önüne geçti. Siyasette nezaket güzel bir şeydir, siyasete seviye kazandırır.Bu tavır toplumda takdir görmekle kalmadı iki parti arasındaki ilişkiyi de güçlendirdi.

Akşener’in bu hassasiyetine karşı CHP’nin de aynı duyarlılığı göstermesi gerekirdi. Gürsel Tekin’in beyanları- partinin değil, kendi görüşleridir diye geçiştirildi. Fakat ondan daha ağır daha rahatsız edici sözleri CHP Parti meclisi üyesi Nevaf Bilek söyledi. Bilek, “Diyarbakır Kürdistan’ın bir parçasıdır” dedi. Bu sözün açılımı, “Diyarbakır Türkiye’nin  parçası değildir” demektir. Bu sözlerin yenilir yutulur tarafı yok. CHP yönetimi sayın Akşener’in Nevşehir İl başkanını görevden el çektirirken gösterdiği hassasiyeti göstermedi. Halbuki bu kişi aynı gün kapı önüne konulmalıydı.

Nezaket ve saygı karşılıklı olduğu zaman büyür, karşılıksız olduğu zaman tükenir. Millet İttifakı Türkiye’nin umududur. Bu umut,  birkaç kendini bilmez için feda edilmemelidir. AKP’den kurtulmanın yolu, AKP’nin yolundan gitmek değildir.Bazen bir kaç kişiyi feda etmek milyonları kazanmak, bazen de o bir kaç kişiyi korumak milyonları kaybetmektir. AKP nereden vuruyorsa öncelikle oralardaki zaafların giderilmesi gerekir. Daha hala bunu bile anlamayanların olması ne kötü!