SAĞLIK SEN ÜNİVERSİTE ŞUBE BAŞKANI AYGÜNEŞ: ÇALIŞMA KOŞULLARINDA İYİLEŞTİRME YAPILMADAN NEDEN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAMIZ İSTENİYOR?
Elazığ Sağlık Sen Fırat Üniversitesi Şubesi, konusunda Fırat Üniversitesi Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığı, Bakanlığa bağlı hastanelerde döner sermayeyle alakalı yaptığı düzenlemeler konusunda YÖK e bağlı Fırat Üniversitesi Hastanesi’nin mevzuat ve yönetmelik engellemeleri nedeniyle sağlık çalışanlarının mağdur edildiği gerekçesiyle bir basın açıklaması yaptı.
Sağlık Sen Elazığ Üniversite Şube Başkanı Aygüneş Fırat Üniversitesi Hastanesi Yönetimini uygulamaları nedeni ile eleştirerek :”İstişareye kapalı tutumlar yüzünden şehrimiz alanında uzman Türkiye’de birçok komplike uygulama ve tedavi gerçekleştiren hocalarımızı, bu kutsal sektöre gönül veren ve covid 19 Pandemisinde canla başla çalışan sağlık çalışanlarını kaybedip, kurum değişikliğine, özel sektöre gitmelerine veya istifa etmelerine neden olmuştur. Üniversitemizin çalışma koşulları yüzünden yapılan açıktan alım ve atamalarda en son tercih sebebi veya tercih edilmemeye başladığı görülmüştür.” dedi.
Fırat Üniversitesi Hastanesi poliklinikleri önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Sağlık-Sen Elazığ Üniversite Şube Başkanı Ahmet Burak Aygüneş, Sağlık Bakanlığı ve YÖK’ün yeni teşvik ödemesi düzenlemesinin konusunda Fırat Üniversitesi Hastanesi’nin sınıfta kaldığını, sendika olarak birçok kez iletişim kanalıyla çözüm bulmaya çalışmalarının sonuç vermediğini ifade etti.
Başer, Fırat Üniversitesi Hastanesi mevcut yönetiminin görevi devraldıktan sonra uyguladığı politikalarla çalışanlarla ikili iletişim yolunu kapattığını, istişareye kapalı tutumuyla bir çok sağlık çalışanını kaybettiğini ifade ederek şunları söyledi;
”Sağlık Bakanlığı ve YÖK ’ün Sağlık hizmeti; kamunun vatandaşlarına vermekle yükümlü olduğu hizmetlerin en önemlisi arasında yer almaktadır. Kamunun önemli paydaşlarından olan üniversite hastanemiz bölgemize ve şehrimize hizmetini üçüncü basamak bir sağlık kuruluşu olarak vermektedir. Alanında uzman öğretim üyeleri ve sağlık çalışanlarıyla hastanemiz bölge halkı tarafından tercih edilirken ilk sırada yer almaktaydı. Mevcut yönetim görevi devraldıktan sonra uyguladığı politikalarla çalışanlarla ikili iletişim yolunu kapatıp, kurumu kendi kişisel kararları doğrultusunda yönetmeyi tercih etmiştir. Maalesef bu istişareye kapalı tutumlar yüzünden şehrimiz alanında uzman Türkiye’de birçok komplike uygulama ve tedavi gerçekleştiren hocalarımızı, bu kutsal sektöre gönül veren ve covid 19 Pandemisinde canla başla çalışan sağlık çalışanlarını kaybedip, kurum değişikliğine, özel sektöre gitmelerine veya istifa etmelerine neden olmuştur.”
ÜNİVERSİTE AÇIKTAN ALIM VE ATAMALAR NEDENİYLE TERCİH EDİLMİYOR
Bir çok anabilim dalının üniversitede hoca, asistan doktor ve sağlık çalışanı eksikliği yüzünden kapanmaya başladığını ve hastaların güvensizleştirilerek mağduriyetlerinin de arttığını kaydeden Aygüneş, hastane çalışanlarının görevini özveriyle yerine getirirken, bu maddi kazanımlardan neden yararlanamadığını hastane yönetimine sordu. Aygüneş:
”Üniversitemizin çalışma koşulları yüzünden yapılan açıktan alım ve atamalarda en son tercih sebebi veya tercih edilmemeye başladığı görülmüştür. Çoğu anabilim dalındaki Hoca, asistan doktor ve sağlık çalışanı eksikliğinden dolayı birimler kapanmaya yüz tutmuştur. Bu süreçte hastaların hastanemize güveni sarsılmış, poliklinik randevu süreleri uzamış ve hasta mağduriyetleri artmıştır.
Sağlık Bakanlığı, Bakanlığa bağlı hastanelerde eksikler olsa da döner sermayeyle alakalı düzenlemeler yapmış, sağlık çalışanları olarak kısmen pozitif kazanımlar elde edilmiş olsa da YÖK e bağlı üniversite hastanemizde bu kazanımlar önce mevzuat ve yönetmelik engeline takılmış sonrada mevcut yönetimin engeline takılmıştır. Gerek Üniversite hastanemiz de gerekse diş hastanemiz de görev yapan sağlık çalışanı arkadaşlarımız bu iyileştirmede hakkı olanı alamayarak mağduriyete ve ciddi maddi adaletsizliğe maruz kalmıştır. Hastanemiz çalışanları olarak görevlerimizi özverili ve kaliteli yerine getirirken bu maddi kazanımlardan neden yararlanamadığımızı hastane yönetimimize soruyor ve tatmin eden cevaplar almayı umuyoruz”
Mevcut yönetimin hastane çalışanlarını yıprattığını, kliniklerde eleman eksikliğinin hala devam ettiğini söyleyen Aygüneş:
”Mevcut yönetim göreve geldiğinde Pandemi döneminin zor koşullarında uyguladığı mesai sistemiyle hastane çalışanlarını yıpratmış, süreç sona ermiş olsa bile çalışanlardan birçok şey götürmüştür. Sahadaki personelin çalışma şartlarını ve zorlukları göz ardı ederek bazı gerekçelerle geçtikleri sistemle de geçen yıl sonunda hemşire kadrosunda kayıplar yaşanmıştır. Hastanemiz kliniklerinin çoğunda eleman eksikliği hala devam ediyor olup, başka hastanelere kıyasla sağlık çalışanı başına düşen hasta sayısının standartların uzağında olduğunu bir kez de buradan dile getiriyoruz. Bizler huzurlu çalışma ortamında, etkin, kaliteli bakım vermek istiyoruz.”
Hastane yönetiminin halihazırda uygulamaya devam ettirmekte ısrar ettiği çalışanların giriş çıkışlarında parmak izi ile kontrolünün sağlanması konusunda da yönetimimiz Kişisel Verilerin Korunması Kanununu yok sayması ve yaptığımız görüşmeler sonrasında personelin işe giriş-çıkış takibini sağlamak adına biyometrik veri işleyen sistemler yerine yasal bir dayanağı olmayan ıslak imzaya zorlar bir anket sunmasını eleştiriyor ve bir an önce bu uygulamaya son vermelerini talep ediyoruz.
Hastane yönetimine burada bir kez daha soruyoruz! Mesleğimizin icrasında ve mesleğimizin en önemli değerleri olan insan onuru, saygı, eşitlik, adalet ve doğruluğu savunurken hastane yönetimimiz neden bu ilkelerin karşılığını biz çalışanlara göstermiyor ?
ÇALIŞMA KOŞULLARINDA İYİLEŞTİRME YAPILMADAN NEDEN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAMIZ İSTENİYOR
Çalışma koşullarında herhangi bir iyileştirme yapmadan neden sürekli elimizi taşın altına koymamızı bekliyor ? Kendilerini değil bizi tatmin edeceğini düşündüğü herhangi bir çalışmaları var mı ?Sistemin bütün yükünü omuzlayan bizi mutlu etmek yerine sürekli olumsuz kararlarla motivasyonumuzu düşürmekteki kazanımınız nedir?
EMSAL HASTANELERDE PERSONELİ TATMİN EDECEK ÖDEMELER VARKEN, KURUMUMUZDA NEDEN ÖDEME YAPILMIYOR?
Ödenek sorusunu sorduğumuz zaman bütçenin yetersiz olduğu cevabını alıyoruz. Emsal üniversite hastanelerinde personeli tatmin edecek miktarda ödemeler yapılıyorken kurumumuzda neden ödeme yapılmıyor? Bütçe yetersizliğini kabul etmiyoruz,hakkımız olanı istiyoruz.
Diş Hastanesinde de ödenek sorunları aynı şekildedir. Hastane başhekimiyle görüşülmek istendiğinde iletişim kurulamamıştır. Başhekimin Başhekimlik görev ve sorumluluk alanı dışında olduğu başka bir yer mi var ?
Bu sorulara kurumumuzdaki her çalışanımız olumlu cevap alana kadar Sağlık Sen olarak mücadele ve hak arayışımıza devam edeceğiz.
Değerli Basın Mensupları,
Bakanlığın üvey evlat muamelesi gösterdiği, alın terinin karşılığını alamayan Üniversite hastanemizin değerli sağlık çalışanları…
Sağlık hizmeti; kamunun vatandaşlarına vermekle yükümlü olduğu hizmetlerin en önemlisi arasında yer almaktadır. Kamunun önemli paydaşlarından olan üniversite hastanemiz bölgemize ve şehrimize hizmetini üçüncü basamak bir sağlık kuruluşu olarak vermektedir. Alanında uzman öğretim üyeleri ve sağlık çalışanlarıyla hastanemiz bölge halkı tarafından tercih edilirken ilk sırada yer almaktaydı. Mevcut yönetim görevi devraldıktan sonra uyguladığı politikalarla çalışanlarla ikili iletişim yolunu kapatıp, kurumu kendi kişisel kararları doğrultusunda yönetmeyi tercih etmiştir. Maalesef bu istişareye kapalı tutumlar yüzünden şehrimiz alanında uzman Türkiye’de birçok komplike uygulama ve tedavi gerçekleştiren hocalarımızı, bu kutsal sektöre gönül veren ve covid 19 Pandemisinde canla başla çalışan sağlık çalışanlarını kaybedip, kurum değişikliğine, özel sektöre gitmelerine veya istifa etmelerine neden olmuştur. Üniversitemizin çalışma koşulları yüzünden yapılan açıktan alım ve atamalarda en son tercih sebebi veya tercih edilmemeye başladığı görülmüştür. Çoğu anabilim dalındaki Hoca, asistan doktor ve sağlık çalışanı eksikliğinden dolayı birimler kapanmaya yüz tutmuştur. Bu süreçte hastaların hastanemize güveni sarsılmış, poliklinik randevu süreleri uzamış ve hasta mağduriyetleri artmıştır.
Sağlık Bakanlığı, Bakanlığa bağlı hastanelerde eksikler olsa da döner sermayeyle alakalı düzenlemeler yapmış, sağlık çalışanları olarak kısmen pozitif kazanımlar elde edilmiş olsa da YÖK e bağlı üniversite hastanemizde bu kazanımlar önce mevzuat ve yönetmelik engeline takılmış sonrada mevcut yönetimin engeline takılmıştır. Gerek Üniversite hastanemiz de gerekse diş hastanemiz de görev yapan sağlık çalışanı arkadaşlarımız bu iyileştirmede hakkı olanı alamayarak, mağduriyete ve ciddi maddi adaletsizliğe maruz kalmıştır.
Hastanemiz çalışanları olarak görevlerimizi özverili ve kaliteli yerine getirirken bu maddi kazanımlardan neden yararlanamadığımızı hastane yönetimimize soruyor ve tatmin eden cevaplar almayı umuyoruz.
Mevcut yönetim göreve geldiğinde Pandemi döneminin zor koşullarında uyguladığı mesai sistemiyle hastane çalışanlarını yıpratmış, süreç sona ermiş olsa bile çalışanlardan birçok şey götürmüştür. Sahadaki personelin çalışma şartlarını ve zorlukları göz ardı ederek bazı gerekçelerle geçtikleri sistemle de geçen yıl sonunda hemşire kadrosunda kayıplar yaşanmıştır. Hastanemiz kliniklerinin çoğunda eleman eksikliği hala devam ediyor olup, başka hastanelere kıyasla sağlık çalışanı başına düşen hasta sayısının standartların uzağında olduğunu bir kez de buradan dile getiriyoruz. Bizler huzurlu çalışma ortamında, etkin, kaliteli bakım vermek istiyoruz.
Hastane yönetiminin halihazırda uygulamaya devam ettirmekte ısrar ettiği çalışanların giriş çıkışlarında parmak izi ile kontrolünün sağlanması konusunda da yönetimimiz Kişisel Verilerin Korunması Kanununu yok sayması ve yaptığımız görüşmeler sonrasında personelin işe giriş-çıkış takibini sağlamak adına biyometrik veri işleyen sistemler yerine yasal bir dayanağı olmayan ıslak imzaya zorlar bir anket sunmasını eleştiriyor ve bir an önce bu uygulamaya son vermelerini talep ediyoruz.
Hastane yönetimine burada bir kez daha soruyoruz.
Mesleğimizin icrasında ve mesleğimizin en önemli değerleri olan insan onuru, saygı,eşitlik,adalet ve doğruluğu savunurken hastane yönetimimiz neden bu ilkelerin karşılığını biz çalışanlara göstermiyor ?
Çalışma koşullarında herhangi bir iyileştirme yapmadan neden sürekli elimizi taşın altına koymamızı bekliyor ? Kendilerini değil bizi tatmin edeceğini düşündüğü herhangi bir çalışmaları var mı ?
Sistemin bütün yükünü omuzlayan bizi mutlu etmek yerine sürekli olumsuz kararlarla motivasyonumuzu düşürmekteki kazanımınız nedir?
Ödenek sorusunu sorduğumuz zaman bütçenin yetersiz olduğu cevabını alıyoruz. Emsal üniversite hastanelerinde personeli tatmin edecek miktarda ödemeler yapılıyorken kurumumuzda neden ödeme yapılmıyor? Bütçe yetersizliğini kabul etmiyoruz,hakkımız olanı istiyoruz.
Diş Hastanesinde de ödenek sorunları aynı şekildedir. Hastane başhekimiyle görüşülmek istendiğinde iletişim kurulamamıştır. Başhekimin Başhekimlik görev ve sorumluluk alanı dışında olduğu başka bir yer mi var ?
Bu sorulara kurumumuzdaki her çalışanımız olumlu cevap alana kadar Sağlık Sen olarak mücadele ve hak arayışımıza devam edeceğiz.