CEZMİ ORKUN YAZDI….İNANÇ İSTİMARI
Değerli vatandaşlar, bu yazımda dini inancımızın istismar edilerek siyasete nasıl malzeme yapıldığını, halkın %99’unun Müslüman
olduğu ifade edilen ülkemizde MAK Danışmanlık tarafından “toplumun dine ve dini değerlere bakışı” başlığı altında 30 B.Şehir, 23 il
ve 154 ilçe de toplam 5400 kişi ile yüz yüze görüşmek suretiyle yapılan araştırma çerçevesinde aktarmaya çalışacağım. Bu araştırmada;
1. Allah’ın varlığına, birliğine, bizi yaratıp yaşattığına inanıyor musunuz? Sorusuna; evet diyenlerin
oranı %86’dır.
2.Evinde kuran-ı kerim var mı? ve düzenli aralıklarla okuyor musunuz? sorusuna;
• Evet var ve okuyorum diyenlerin oranı %25,
• Kuran-ı kerim var ama okumuyorum diyenlerin oranı %32,
• Evimde kuran-ı kerim yok diyenlerin oranı %33 tür. Yani; Evinde inanç kaynağı kitabı bulundurmayan ya da var olanı okumayan ya da okuduğunu anlamayan vatandaşlarımızın onu doğru anlaması ve yaşamasını beklemek sağlıklı bir beklenti olamaz.
3.Araştırmada ki diğer bazı sonuçlarda ise;
• Peygamberimize inananların oranı %63,
• Kuran-ı kerim Türkçe mealini okuyanların oranı ise %17.
Bu veriler, dini inançlarımızın siyasete alet olmasının kolaylığı ve inançlarımızın istismarı ile milletimizin aldatılmasının gerekçelerini ortaya koymaktadır. Öyle ya, birçok insanımız dini açıdan eksikliğini gidermek için Kuran mealini okumak yerine, din simsarlarının ağına
düşmekte ve onların düşüncelerini doğru kabul etmektedir. Bunu önlemenin yolu ise kaynağından okumaktır. Ancak; ne yazık ki, Ülkemizde okuma oranı UNESCO’nun (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) 2021 yılı verilerine göre dünyada 86’ncı sırada olup, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride yer almaktadır. Bu inançlarımızın istismar
edilmesinde önemli bir etken ve oldukça vahim bir durumdur.
Durum böyle olunca; insanlarımızı, inançları üzerinden yaptıkları algılarla kendi çıkarları doğrultusunda kullanan zalim yöneticiler, çıkarcılar ve sahtekar din adamları ahlak dışı davranışlar sergilemekte ve gerçek din bilginleri dışındaki istismarcı din adamları da
aldatma konusunda dinimizi siyasetin ayrılmaz bir parçası haline getiren politikacılara adeta rehberlik etmektedirler.
Şair ve yazar Peyami Safa’nın “Bir milleti yok etmek isterseniz askeri istilaya lüzum yoktur.
Ona tarihini unutturmak, dilini bozmak, dininden soğutmak ve dolayısıyla manevî değerlerini, ahlakını soysuzlaştırmak kafidir.” İfadesi dikkate alındığında, günümüz AKP iktidarının tarihimizi çarpıtması, dilimizi tartışmaya açması, siyasal İslam yapılanma ve söylemleriyle insanlarımızı dinden soğutarak inanç erozyonuna sebep olması ve özellikle ahlakı dejenere etmesi gibi uygulamaları, ülkemiz geleceği açısından ciddi bir tehdit haline gelmiştir. Hal bu iken milletin illallah ettiği Allah ile aldatmayı ilke edinen AKP iktidarı halen, milli ve manevi duyguları etkileme amaçlı yalanlarıyla milletimizi aldatarak iktidarlarını sürdürmek istemektedir.
Değerli vatandaşlar, AKP yönetimi; akıl, bilim, ahlak ve medeniyet bilinci dışında kalmakla, haksız kazançlara ve daha çok da aldatma ve istismara yol açan sahtekarların ahlaki değerlerimizde yeri olmayan gasp, rüşvet, hırsızlık, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı
olaylarının sorumlusu olarak, ülkemizi GRİ listeden çıkarmak için çaba sarf edeceğine türban, pahalılık Allah’tandır, sabredin vs. gibi söylemlerle istismarlarına devam etmektedir.
Örneğin; günümüzde sorun olmayan türban konusunu, AKP yönetimi siyasi amacı doğrultusunda kullanmanın hazırlığını yapmakta ve TBMM’den 400 milletvekilinin olurunu almaması durumunda referandum ile istismarına devam etme arzusundadır.
Millet açlıkla mücadele ederken, çözülmesi gereken yüzlerce sorun varken milletin başıyla, kıçıyla uğraşmanın siyasi bir rant elde etme dışında bir gerekçesi olabilir mi? gördüğünüz gibi muhalefeti de iktidarı da birbirleriyle affedersiniz ama sidik yarışı dışında hiçbir şey
yapmıyorlar. Tümü de boş işlerle milletimizi meşgul ediyorlar. Yazıklar olsun.
DOĞRU PARTİ olarak TBMM’deki tüm partileri, halkımızı inançları üzerinden istismar etmeyi bırakıp, halkın gerçek gündeminde yoğunlaşmaya ve enerjilerini “ki varsa” sorunları çözmek için harcamaya davet ediyoruz. Aksi durumda sorunun kendisi olurlar. Bunun
çözümü de tıpkı 2002 seçimlerinde olduğu gibi bu iktidar ve muhalefet partilerinin, ferasetinden şüphe duymadığımız milletimizce siyaset sahnesinden silinmesidir. İnanın yeni bir iktidar bunlardan kötü olmayacaktır.
Yorumlar
Yorumlar (Yorum Yapılmamış)
Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Benzer Yazılar
-
MUSTAFA GÜMÜŞ ÖZBAY’IN KALEMİNDEN
-
FORZA 23 TARAFTAR GRUBUNDAN DİYARBAKIRSPOR’A HOŞGELDİN MESAJI
-
Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi Cuma Günü Başlıyor
-
Cezmi Orkun yazdı…Var Ama Emekçiye Yok…
-
EL FRENİ ÇEKİLMEYEN NAKLİYE ARACI DEHŞET SAÇTI
-
Eğitim Bir Sen Şube Başkanı Bahşi:”Ücretli öğretmenler mesleki açıdan rencide olmasalar TYP kapsamında temizliğe başvuracaklar”
-
Yıldırım: “AK Parti Kadroları Önemli Bir Değişim Ve Dönüşüme Aracılık Etti”
-
Firat Üniversitesinde 10 Kasim Atatürk’ü Anma Etkinlikleri Kapsaminda “Atatürk Ve Türkçe” Konulu Konferans Düzenlendi
-
MUSTAFA GÜMÜŞ ÖZBAY’IN KALEMİNDEN
-
Ben seslendim ”Burası neresi diye… Onlar cevap verdi burası da senin evin diye”.
-
DEVA Partisi Elazığ İl Başkanı Fetih Ahmet Biçer’den Atatürk’ü anma mesajı
-
AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN