Engelli insanlar doğumundan itibaren engeli ne olursa olsun büyük bir mücadelenin içinde dünyaya gelmiş olurlar. Engelli bir çocuk doğumundan itibaren hayat ile mücadeleye başlar. Çocukluktan itibaren, ilkokula başlar başlamaz dışlanır. Ortaokulda ise arkadaşları tarafından dışlanmayı bırak, öğretmenler tarafından da dışlanır. Lise geldiğinde ise hem öğretmen, hem ailesi, hem arkadaşları tarafından anlaşılmaz. Hatta öğretmen tarafından istenmez.
Özel hayatlarında ise engelli olduğu için her türlü yaptırıma maruz kalırlar. Arkadaşları bırak, idare edenler tarafından bile zaman zaman bir baskı görürler. Eğitim sisteminde ilkokuldan itibaren BEP (Bireysel Eğitim Programı) adı altında eğitim görürler. Hatta daha ağır engelliler farklı sınıflarda eğitim görür. Kendilerine özel hazırlanmış sınıflarda sınavları farklıdır diğer öğrencilerden. Ama üniversite sınavında ayrı, sınav soruları sormayan hükümet tarafından önemsenmiyorlar.
Devlet e-KPSS sınavı diye bir çözüm bulmuş .Bu yöntemle devlet memur yapmak istiyor. Ama 99 almayan engelliler atanamıyor. Her engelli, devlet memuru olmak istemeyebilir. Engelliler üniversite okumak isteyebilir. Varsayalım ki bu sistemde üniversite kazandı. Ya sınavlar ne olacak? Ayrı mı olacak? Hayır. Üniversite okumak zor mu olacak? Evet. Diyelim ki bitirdi. Sırf engelli diye kimsenin onu işe almayacağını bildiği halde okur, ama bitiremez. E- KPSS de atanamaz. Bu düzen böyle gitmez. İnsanların engellileri anlaması gerekiyor ve bu konuda pozitif ayrımcılık yapması engellilerin yaşam kalitelerini artırabilmek adına önemlidir.
Bu nedenle engelli olmak mı ?Engelli olmamak mı? Diyoruz. Yazımı okumanız dileğiyle…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.