CEZMİ ORKUN YAZDI: ASGARİ ÜCRET NE OLMALI?
Değerli vatandaşlar, önümüzdeki günlerde asgari ücretin tespiti için komisyon çalışması yapılacak. Basına sızan bilgilere göre mevcut ücretin %40 ile %50 oranında artacağıdır. Şu anda açlık sınırının altında olan asgari ücret TÜİK verileri dikkate alındığında yine açlık
sınırının altında kalacaktır.
Türk-İş’in kasım ayı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı” sonuçlarına göre Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin açlık sınırı (sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması) 7.786 TL, yoksulluk sınırı (gıda harcaması, giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının) toplam tutarı ise 25.364,- TL olarak açıklandı. Asgari ücret 5.500,-TL.Görüldüğü üzere, Türkiye’de asgari ücret konusu tam bir rezalettir. Bu verileri DOĞRU PARTİ ekonomiden sorumlu Genel Başkan yardımcımız sayın Meriç Köyatası ile istişare ettik. Bu konuda ki düşüncelerimizi sizlere aktarmak istiyorum.
Değerli vatandaşlar, Almanya’da çalışanların yaklaşık %4’ü, Asgari ücret konusunda bizden sonra Avrupa’da en kötü durumda olan Bulgaristan’da çalışanların %10 kadarı asgari ücretle çalışır. Asgari ücret, o ülkelerde genellikle yeni işe başlayacaklar için bir gösterge ücrettir, hatta her sektöre göre de farklı farklı belirlenir.
Türkiye’de ise çalışanların yaklaşık %60’ı asgari ücretle çalışmaktadır. Bunun bir kısmı gerçekten doğrudur ve asgari ücretle çalışır. Bir kısmının ücreti asgari ücret olarak gösterilir ve buna göre SSK primleri yatırılır, kalan kısım elden ödenir yani devletten vergi kaçırılır.
Ancak; ne şekilde olursa olsun, ülkemizde asgari ücret, artık ortalama ücret olarak kabul edilir duruma gelmiştir.
Her geçen sene enflasyon karşısında eriyen asgari ücretin tespitinde; TUİK, hatalı enflasyon ölçerek asgari ücret artışlarında, çalışanların payının çalınmasına katkıda bulunuyor. Bu yıl TUİK’in özellikle kasım ve aralık aylarında daha düşük enflasyon gösterme çabasıyla yıllık
enflasyonu %65 seviyesinde göstereceği iddiası vardır. Bu seviyede asgari ücret artışı, satın alma gücünün yok olması anlamına gelir.
AKP iktidarı; bu yıl için, TUİK’in tüketici fiyatlarına değil, üretici fiyatları ile belirlediği enflasyona ve Yeniden Değerleme Oranına(YDO) göre zam yapmalıdır. Bu yıl için devletin uygulayacağı yeniden değerleme oranı %123’tür. Bu durumda; asgari ücret en az %123 seviyesinde artmalıdır. Yani, asgari ücret: 5500 x 2.23 = 12.265 TL olmalıdır. Emeklilerin
durumu asgari ücretlilerden de kötü olduğu için en düşük emekli maaşı da asgari ücret
seviyesine çıkarılmalıdır. Bu çözüm sadece bu yıl için DOĞRU PARTİ olarak iktidara
önerimizdir. Seçimden sonra milletimiz DOĞRU PARTİ’ye görev verirse, bizim iktidarımızda asgari ücret yol haritamızda da belirttiğimiz üzere ya milletvekili maaşlarının beşte bir oranına endekslenerek ortalama ücret olmaktan kurtarılacak ya da tüm iş kollarında sendikalar güçlendirilecek, ücretler toplu pazarlık yoluyla belirlenecek, asgari ücret için de gerçekçi ve onurlu bir yaşam seviyesi sendikalarla birlikte tespit edilecektir.
Bu arada işveren kuruluşları da asgari ücretin 8500 lirayı aşmamasını, aksi takdirde işten çıkarmaların zorunlu hale geleceğini söylüyor. Şunu belirtmeliyiz ki, Türkiye’de artık ücreti düşük tutarak sanayici rekabet gücü kazanamıyor. Yıllardır asgari ücreti enflasyonun altında tuttuk, ama ihracatımız artmadı, ithalatımız daha çok artıyor.