2020 yılında meydana gelen deprem sonrası Elazığlı vatandaşlar bir türlü ekonomik sıkıntılarını çözüme kavuşturamazken pandemi ve tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz süreci ilimizde yaşayan insanları her geçen gün daha da çıkmaza sokmaya devam ediyor.

Ekonomik sıkıntıların ve zamların her geçen gün artarak devam etmesi özellikle dar gelirli aileleri ve esnafı çok daha fazla etkiliyor. Konuyla ilgili HARPUTTİMES Habere özel açıklamalarda bulunan Elazığlı Kahveci Esnafı Ertan EROĞLU, günlük kazancının giderleri karşılamadığını, pandemi sürecinde iş yerlerinin kapalı olduğunu ancak kimsenin kendilerine destek çıkmadığını artık esnaflar olarak intiharın eşiğinde olduklarını belirtti.

HANİ AÇ ADAM YOK  DİYORLAR YA GELSİNLER BAKALIM VAR MI YOK MU?

Günlük 150 TL iş yaptığını belirten EROĞLU, sadece kira giderinin 4 bin 200 TL olduğunu belirterek “İş yok ki personel çalıştıralım. Beni kurtarmadı ki personele ekmek yedireyim ben doymuyorum ki  benim elime ekmek geçmemiş.” ifadelerinde bulundu. Elazığlı Kahveci Esnafı EROĞLU, açıklamalarının devamında;

“Hani aç adam yok diyorlar ya gelsinler bakalım var mı yok mu? Açın kralı var kralı ama tok açın halinden anlamaz. Var olan yokun halinden anlamaz. Adamlar burda emekli 10 bin 12 bin lira emekli maaşı yatırıyor “Cumhurbaşkanı bize ne kadar verecek?” biz olamamışız onun hesabını yapıyoruz onlarda 12 bin lira emekli maaşı alıyorlar ne kadar alacağının hesabını yapıyorlar. Bize %40 verse ancak kurtarır diyorlar. Bizde burda 150 lirayla dükkan kapatacağız. 4 bin 200 lira kiramız var. Yazıklar olsun!

Gençler hep Avrupa’ya kaçıyorlardı ya haklılarmış. Bende istemez miyim rahat etmeyi borçsuz harçsız bir hayatım olsun, evim olmasın arabam olmasın en azından devlete sırtımı yaslayabileyim devletim beni de düşündü diyebileyim. Bunun hesabını SSK’ya gittim bulamadım 200 tane personel var biri diyor ki yasa çıkmamış biri diyor ki bilgim yok diğeri diyor ki bilmiyorum nasıl olacak pinpon topu gibi ordan oraya dönderiyorlar. Sistem çökmüştü zaten insanlar ne yapacağını bilmiyorlar karamsarlar ha bunun içinde faydalanan insan çoktur Allah hayırlı uğurlu etsin garibanlar alsın yesin onlara diyecek bir şeyimiz yok ama bir esnaf olarak bizimde hakkımız ben bunu daha bir ay daha yatıracak gücüm takatim kalmadı. Ha yatırabilen varsa o zaman durumu iyidir o isyan etmesin ağlamasın ama benim yok  ben her zamanda hazırım gerçekleri söylemeye.

İş yok ki personel çalıştıralım. Beni kurtarmadı ki personele ekmek yedireyim ben doymuyorum benim elime ekmek geçmemiş.” dedi.

ADAM O TARAFTA 5 BİN GÜNLE EMEKLİ OLACAK BEN BURDA EZİLECEM

Geçtiğimiz günlerde yapılan EYT düzenlemesi ile Bağ-Kur’lu esnafın mağdur edildiğini bildiren EROĞLU;

“Bakın bugün benim cirom şudur. Gelin hep beraber sayalım. 180 TL cirom var bugün ben 3 bin lira fatura nasıl ödeyecem. Benim burada 1247 gün SSK girişim var sene 94’de almışım. 3 bin 930 gün benim BAĞ-KUR’um var ikisinin toplamı 5 bin 177 gün ediyor. Bu tarafta 45 yaşında ki 5 bin gününü tamamlayıp emekli olacak esnaf burda kirası, stopajını, vergisini, suyunu, elektriğini, doğal gazını, BAĞ-KUR’unu erkek gibi çalışacak, ezilecek sabah erken, gece yarısı 8 saatte değil bizde sabah 8 gece 11’de eve gidiyoruz biz boşta olsa biz ekmeğimizi bekliyoruz. Bu elektriği doğal gazı yatırmak zorundayız.

Ben nasıl ödeyecem 3 bin 200 lirayı? Adam o tarafta 5 bin gün ile emekli olacak ben burda ezilecem bana 7 bin 200’ü şart koşacaklar. Bu adalete be adalet demem zulüm derim ben buna.

Kendileri bilmiyor ki bizde bilelim. Bir 9 bin dediler bir 7 bin 200 dediler bir 7 bin dediler biri dedi askerlik borçlanmaları olacak biri dedi otomatik sistemden düştü günlerimiz olarak. Yani bunun yanıtını bile alamıyoruz. Ben kahvemi böyle bıraktım çıktım gittim yine ortada bişey yok. Uzmanlar çıkmış herkes bir telden çalıyor herkes uzman olmuş uzmanlık alanı öyle değildir çıkacaksın aslanlar gibi haykıracaksın aslanım diyeceksin ki Ey Vatandaşım! BAĞ-KUR’lu olan 7 bin 200’le emekli olacak bunları kapsamıyor, bunlar sürünecek aslanlar gibi böyle ötecek, sigortası olanlar 5 bin günde sen 60 yaşına gelmişsin BAĞ-KUR’unu yatıramamışsın esnaflık yapmışsın sen geber ama bu taraftaki fabrikada çalışmış durumu iyi bir arkadaş devlet kamu kuruluşunda çalışmış oradan 45 yaşında emekli olacak ben 51 yaşındayım benim boynum bükük kalmış.”

BU ESNAF ÖLÜME Mİ TERK EDİLMİŞ?

Kapatacağım ben 3 yıldır depremde boş kaldım kimse bana demedi sen aç mısın tok musun? Biz bir yardımda almadık bileğimizin gücüyle borçla harçla burayı açtık ondan sonra kriz, deprem, virüs hepsi üst üste bindi. Bu esnafı kimse sormayacak mı? Bu esnaf ölüme terk mi edilmiş? Ben bu esnafların yerinde olsam kilidi vururum el birliğiyle herkes kapatsın. Adam gitmiş devlet dairesinde çalışmış , büyük fabrikalarda çalışmış otomatik BAĞ-KUR’u yatmış biz burda çay satarak onun hesabını yapıyoruz BAĞ-KUR’umuzu nasıl ödeyeceğiz, ev kiramızı nasıl ödeyeceğiz diye. Motosikletimiz bile yok, mal mülk sahibi olmamışız, dükkanımız kira, evimiz kira, üniversite öğrencimiz var nasıl yapacağız? kim geldi bizim halimizi sordu? Ne olacak memleketin hali?

ESNAFLAR GELSİNLER İNTİHAR EDELİM!

Elazığ’ın eski Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz zamanında yapılan köprü nedeniyle işlerinin yıllardır iyice düştüğünü artık elektirik, doğalgaz ve kira giderlerini dahi karşılayamadıklarını bildiren EROĞLU;

“Esnaflarda birazcık ciğer varsa gelsinler birlikte intihar edelim başı ben çekecem. Allah’a yeminler olsun başı ben çekecem gelsinler. Herkes yürekli olsun olduysa iyi olmadıysa kötü değil iyi günde kötü günde herkes beraber olsun benimde çocuklarım var.

94’te 1247 gün SSK girişim var 3 bin 930 gün BAĞ-KUR’umu yatırmışım bunun yanında 4 yıldır ben BAĞ-KUR’umu yatıramadım bu köprü yüzünden 1 yıl yatıramadım, top attım burda iflas ettim buralar şantiye olmuştu Mücahit Yanılmaz döneminde. ardından deprem vurdu 3 yıl boşta kaldık her şeyimizi kaybettik.

Bunun bir kısmını otomatik durdurmuşlar ben durdurma talimatı vermemişim 4 yıldır ben Bağ-Kur’umu yatıramamışım köprüden dolayı, depremden dolayı 2 yıl boşta kaldım yatıramadık. E şimdi hiç yatıramayacağız zaten paralar önünüzde sayın.  Ben şimdi kira mı verecem? Doğal gazı mı verecem? Elektriği mi verecem? Çocuğumu mu okutacam, ev kirasını mı, site giderlerini mi buranın avanta haraç dükkan giderini mi verecem?  150-200 lira buranın aidatı var buraya neden aidat veriyoruz onu da çözemedim, her taraftan bizden para alıyorlar ama gelirin var mı diye soran olmadı. Biz bunlara çok vereceğiz çok sahipsiz bir memleket oldu. Köküne ben isyan ediyorum. Köküne çünkü hiçbir yetkili yok burda.” dedi.