Ana Sayfa Güncel, GÜNDEM, KÖŞE YAZILARI 27.03.2023 397 Görüntüleme

PSİKOLOJİK DANIŞMAN ZEHRA ALTUNBAY’IN KALEMİNDEN…“NOSCE TE İPSUM”: KENDİNİ BİL

Delphi’deki Apollon Tapınağı’nın girişinde yazar: Nosce te İpsum. Kendini bilmek kendini tanımak. İnsanları tanımaya başlamadan önce yapmamız gereken en kutsal görev kendi özümüzü tanımaktır. Mevlânâ’ya göre insanın sahip olabileceği en değerli bilgi, kendi varlığının ve benliğinin bilincinde olmasıdır. Kişinin kendisini güdüleyen bilinç ve bilinçdışı süreçleri fark edebilmesi. Kendisini algılayışı, özgüveni, idealleri, hayalleri, ihtiyaçları, beklentileri, ilişki ve iletişim tarzlarını görebilmesi. Bunları nasıl ve ne şekilde kullandığını görebilmesi. Kendine yönelmesi. Kendi haritasını çizebilmesi kendi yolunu bulabilmesi için öncelikle kendini keşfetmesi. Kısacası “Ben kimim?” bu soruya cevap verebilmesi.

Bizi tanımlayan etiketleri kaldırınca geriye kalan bizi tanımlar. Olumlu ve olumsuz yönlerimizi yönlendiren mekanizmaları bilmek gerekir. Olumsuz yönlerimizin idin emrine geçmesi. İdin arzuları, bitmeyen isteklerinin bizi tüketmesi. Buna bizim izin vermemiz. Diğer yandan olumlu yönlerimizin kendimizi gerçekleştirmemiz için bizi ileriye taşıması. Sağlıklı bir egonun varlığı ile kontrollü bir şekilde insanlarla olan iletişimimizi sürdürebilmemiz. Bitmeyen bir yolculuk, kendi içimize. Kişiliğimiz de kendi benliğimizden bir parça. Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olan ergenlik dönemi kimlik arayışı ile benliğimizi sorgulatır. “Ben kimim?” sorusu burada biraz sancılı bir soru oluyor. Kendi benliği ile bütünleşmiş kendini yeterince iyi tanıyan bireyler bu dönemi rahatlık ile atlatabiliyorken kendi ile çatışan karmaşa içinde kalan bireyler ya da kendini adlandıramayan bireyler için bu dönem bir kaos. Çocukluk döneminden gelen sevilmeme, yetersizlik, çaresizlik gibi temel duygulara cevap aranır. Kişinin kendisini sevilmeye değer bulmaması kendini sürekli yetersiz bulması ve çaresiz bir hal içinde sürekli olumsuz şeyleri düşünmesi kişiliğini olumsuz yönde şekillendiriyor. Birey bu olumsuz benlik ile sorunlarla karşılaşınca problem çözme yeteneğinin de güçsüz olduğunu görünce bir bunalım yaşıyor ve uzun soluklu bir stres ile kendi ile yüzleşiyor. Ben yapamam ben yetersizim ben güçsüzüm gibi sözcükler bilinçaltımızdan sinyalleri veriyor. Peki bu olumsuz benlik imajını değiştiremez miyim? Doğan Cüceloğlu’ndan bir söz ile cevap vermek istiyorum “Bilgelik hiçbir kötü tarafı olmayan bir insan olmak değil, kötü taraflarının olduğunu bilen ve bunu yönetebilen insan olmaktır!”. Kendimize bu bilgelik ile yaklaşabilmek ümidi ile.

Kendini keşfetme yolculuğunda benliğimizin farkında olmak ve benliğimizi geliştirici bir yol seçmek hayatımızdaki amacımız olmalı. Hayat yolculuğunda bırakmamamız gereken asıl insan kendimiz olduğunu unutmamalıyız. Kendisini bilmeyen kendisine faydası olmayan kişinin insanlığa da faydası olmayacaktır. Öncelikle benliğimizi iyileştirmemiz gerekiyor ki insanlık adına söz sahibi olabilelim. İnsanlık için ilk adım kendini bilmek. Kendi içine dönmek ve kendine yönelik uzunca bir yolu tutmak.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com