GüncelGÜNDEMKÖŞE YAZILARI

CEZMİ ORKUN YAZDI….ATATÜRK HERYERDE….

ATATÜRK HER YERDE…
Değerli vatandaşlar, günümüz iktidarı cumhuriyet kazanımlarını korumak, iyileştirmek ve sorunları çözmek yerine kazanımları ortadan kaldırmak ve çözüme kavuşmuş konuları sorunmuş gibi kaşıyarak siyasete kurban etme uğraşı içerisindedir ki bunu milletvekili aday listelerinde yer verilen kişilerin şahsında görmekteyiz. Özellikle kadınların yaşam hakkına göz diken, kız çocuklarının okullaşmasını engellemek isteyen, kadınları istihdam dışına iten, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı anlayış ile HÜDA PAR’ın 12.Nisan günü açıkladığı anlayışın temsilcileri listelerde! Bu nedenle cumhuriyet kadınlarının kullanacağı oylar,”ülkemizi ya karanlığa sürükleyerek bağnaz bir anlayışa mahkum edecek ya da laik, demokratik, eşit ve özgür bir ülke olarak cumhuriyetin kuruluşunun ikinci yüzyılına taşıyacaktır”.

AKP listelerinden seçime giren HÜDA PAR, seçim beyannamesinde; “Toplumun kutuplaştırılmasına ve kız çocuklarının eğitim dışına itilmesi ve kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirileceği gibi hususlar yer almaktadır. HÜDA PAR’ın bu anlayışıyla örtüşen AKP iktidarının uygulamaları sonucu kadına şiddet ve katledilen kadın sayısındaki artışlar her geçen gün artarak devam ediyor. Tüm bu uygulamalar cumhuriyet kazanımlarını ortadan kaldırma amaçlıdır. Buna asla izin verilmemelidir. Atatürk, tüm uygulamaların merkezine insanımızı almış ve başarılı olmuştur. Sosyal, ekonomik ve siyasal kararlarında elde edilen kazanımlardan sadece kadınlar için;
⦁ 3.Mart.1924 günü kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu(Öğretim Birliği Yasası) ile kadınlar, eğitimde erkeklerle eşit bir statüye getirilmiştir.
⦁ Kadınların aile ve toplum hayatında erkeklerle eşit statüde yer alması 1926 tarihli Medeni Kanun ile gerçekleşmiştir.
⦁ 1928 yılında çalışan annelerin çocukları için kreş açma amaçlı Himaye-i Etfâl Kadın Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumu) kuruldu.
⦁ 1928 yılında Türk kadını avukatlık ve doktorluk yapma hakkına kavuşmuştur.
⦁ 3.Nisan.1930 günlü Belediye Kanunu ile kadınlara, belediye meclislerine üye seçme ve seçilme hakkı verilmiştir.
⦁ Kız çocuklarına meslekî eğitim vermek amacıyla 1933 yılında Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü oluşturuldu.
⦁ 1934 yılında yapılan anayasa değişikliği ile Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu hakkı Fransa 1946, İsviçre ise 1971 yılında elde etmiştir.
⦁ 18.Nisan.1935 günü Dünyada milletler arası ilk kadın kongresi İstanbul’da toplandı.
⦁ 1936 yılında yapılan İş Kanunu ile kadınların çalışma hayatı düzenlenmiştir.

“Bağımsızlık benim karakterimdir” diyen Atatürk’ü unutturmak isteyenler bilmeli ki, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinde yer aldığı üzere katılımcı, özgür ve inisiyatif alabilen kişilerin olduğu yerlerde, kadın ve erkeğin eşit şart ve koşullarda işlem gördüğü, çocuklar ve gençlerin sevgiyle kucaklandığı her yerde, bağnaz ve yobaz anlayışın değil bilim ve sanatın olduğu yerlerde, karada-havada-suda daha da önemlisi vicdan sahibi her bireyin yüreğinde Atatürk yaşıyor ve de yaşatılıyor.

Merkezine insanımızı alan 1923 Atatürk Türkiye’si, her alanda milletle birlikte birçok kazanımları elde etmişken, merkezde insanımız olmayan 21 yıllık AKP Türkiye’si ise milleti dışlayarak her alanda tüm kazanımları yerle yeksan etmiştir. AKP Cumhuriyet kazanımlarını koruma ve iyileştirme noktasında başarısız olmuştur. Özetle, Atatürk birbirinden farklı anlayış ve kültürde olan insanları ortak bir paydada birleştirmek suretiyle bu vatanı kurtardı. Günümüz iktidarı ise ayrımcı ve kutuplaştırıcı politikalarıyla vatanı parçalamaya çalıştı, çalışıyor. Demem o ki listelerde yer verilen geçmişleri karanlık, vatan ve millet düşmanı hainlerin Atatürk’ün mirası Cumhuriyet ile sorunları olduğu aşikardır.
Değerli vatandaşlar, rahmetli Süleyman Demirel’in “Silah satan Barış, İlaç satan Sağlık, Din satan İlim ve Hırsız olan Hukuk ister mi?” sözü bizlere AKP iktidarının felsefesini tarif ediyor. AKP listelerinde yer alan kişilerin yer aldığı parlamento özgür ve anti emperyalist bir anlayışı temsil edebilir mi? elbette hayır. Bu seçim ya istibdat ki kaos ve karmaşaya sürüklenen Türkiye ya da Atatürk’ün bizlere mirası refah ve huzur içerisinde yaşayacağı bağımsız ve bağlantısız hür bir Türkiye sonucunu doğuracaktır. Biz DOĞRU PARTİ olarak kötünün iyisi anlayışı ile sayın Kılıçdaroğlu yanında yer almanızı çözüm olarak görmekteyiz. Kahrolsun istibdat, yaşasın Hürriyet.