Değerli vatandaşlar, 2023 yılı ihracat rakamlarının açıklandığı programda konuşan Erdoğan; “İslam düşmanlığına ve yabancı karşıtlığına varan bir furya ile karşı karşıyayız. Muhalefet de gündeme gelmek uğruna bu pespaye ve tehlikeli nefret siyasetine gönüllü figüranlık yapmaktadır. Zor zamanlarımızda yanımızda olan kardeş ülkeleri hedef alması tesadüf değil. Burada Türkiye’nin çıkarlarına yönelik çok açık bir sabotaj girişimi vardır. Bu oyunu da mutlaka boşa çıkaracağız. Türkiye merkezli ama küresel perspektifli bir anlayışla dış siyasetimizi şekillendirdik, bundan geri gidiş kesinlikle olmayacak.” İfadesiyle Suudi Arabistan’ın kardeş ülke olduğunu söyledi.
Söyleyin Allah aşkına, tarihimize bakıldığında geçmiş ve günümüz hatta dinimiz İslam’ın değerlerine saygısı olmayan bir ülke nereden kardeşimiz oluyor. Onlar, yaşattığımız ve yaşatmaya devam edeceğimiz değerlerin düşmanıdır. Geçmişin acısını sahip olduğu zenginlikle elde etmeye çalışan zavallılardır bunlar. Bizim siyasiler ne yapıyor derseniz,
Değerli vatandaşlar, “Taş da yumurtanın üstüne düşse, yumurta da taşın üstüne düşse, olan yine yumurtaya olur) Rum atasözü bağlamında, bizim iktidar ve muhalefet temsilcilerinin siyasette ortak noktalarda birleşmek yerine farklılıklar üzerinden sürekli birbirlerini taşladığı, atılan bu taşların halkın başını yardığı yani halkımızın yaralandığı, tarikat ve cemaatlerin cirit attığı bir ülke oluşturdular. Halkımızı dini ve milli duygular üzerinden aldatan cumhur ve millet ittifakı bileşenleri siyasi çıkarları uğruna, terör odaklarının siyasi uzantıları olan HDP ve HÜDA PAR’ın meclise girmesine imkan sağladılar. Sonuçta neredeyse her oturumda, TBMM de devlet ve milletin aleyhine bölücü bir ses yükseliyor, birbirlerine taş atanlar ise sadece seyrediyor. Örnek mi?
HÜDA PAR Genel Başkanı “Biz olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilir diyoruz” ifadelerini kullanarak bundan sonra mecliste yapacakları çalışmaların ilk adımlarını atıyor. AKP,MHP, İYİ parti, SP, Gelecek, CHP ve Deva partisi temsilcileri itiraz dahi etmiyor. Bu meclis milleti ve onun değerlerini temsil ediyor diyebilir miyiz? Kim bunların meclise girmesine ev sahipliği yaptı? AKP ve CHP. Hal böyleyken, Bölücülerin meclise girmelerine vesile olan siyasî partiler her iki partinin üzerinden birbirlerini taşlıyorlar. Geçin bunları samimi değilsiniz, aynı merkezden yönetiliyorsunuz.
Ülkemiz her alanda yangın yerine dönmüş, bunlar yapay gündemlerle kamuoyunu meşgul ediyor. Halkımız şaşkın, ne yapacağını bilemez halde. Öyle ya halka iki ucu b..lu değnek veriliyor. Elini ne tarafa atsa pislik bulaşıyor. Yılbaşı öncesi asgari ücretle meşgul olan çalışan ve emeklilerimiz maaşlarının ne kadar zamlanacağı ile meşgul. Yani, halkı gerçek gündemden uzaklaştırmak için iktidar ve muhalefet el birliğiyle her gün yeni bir gündem yaratarak, günü kurtarma derdinde. Vatandaş mı? kimsenin umurunda değil.
Oysa bir hiç uğruna canlarını veren evlatlarımızın şehit olduğu haberleri halkın yüreğini yakıyor, TBMM de bölücü odakları temsil eden vekiller ise federasyon söyleminde, Şeyh Sait, seyit Rıza, İskilipli Atıf ve hilafet çağrısı ortak paydasında buluşabiliyorlar. Bu vekiller ve sessizliğe bürünen diğer vekiller, milletvekillerine tanınan imtiyazlardan sonuna kadar faydalanırken, bu koltuklara kurucu irade sayesinde sahip olmalarına rağmen cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığına devam ediyor ve/veya göz yumuyor, kendileri ve yandaşları kepçe ile alırken vatandaşlara çay kaşığı ile vermeyi dahi çok görüyorlar.
Değerli vatandaşlar, bu yapay gündemlerden sıyrılıp gerçek gündeme dönerek üretime dayalı karma ekonomi modelini ve Atatürk’ün devrim ve ilkeleri doğrultusunda ister sağ, ister sol hangi görüşten olursa olsun tüm halkımızın kendini merkezde konumlandıran DOĞRU PARTİ saflarında yer alması ve ülkenin geleceğine sahip çıkması gerekmektedir. Birlikten kuvvet doğar. Sizden alacağımız güçle sizlerle birlikte bu sorunları aşacağımıza inancımız tamdır. ÜLKEMİZ için GÜÇ VER…
