Ana Sayfa Güncel, KÖŞE YAZILARI 15.06.2023 99 Görüntüleme

CEZMİ ORKUN YAZDI..VEKİLLİK MESLEK Mİ?

VEKİLLİK MESLEK Mİ?
Değerli vatandaşlar, Milletvekilliği geçici olmasına rağmen sağlık, ulaşım, ekonomik ve sosyal yaşam alanlarında tanınan ayrıcalıkların kalıcılığı tartışmasız sayıya bağlı olarak ciddi bir mali yüke neden olmaktadır. Özellikle 2017 referandumu ile yasama işlevini yitirmesine rağmen milletvekili sayısının 600’e çıkarılması ne anlam ifade ediyor, bu sayı azaltılabilir mi? sorusuna cevap verebilmek için seçmen sayısı, yargı, mali ve sosyal ayrıcalıklar açısından konuyu ele almak gerekir.
Seçmen sayısını ele aldığımızda, sağlıklı bir açıklama ortaya koymak mümkün değil ancak YSK 2014,2018 ve 2023 verilerini esas alarak yaptığım basit bir matematiksel işlem(açıklama) sonucu seçmen sayısındaki artışın (ki 2012 yılından itibaren ülkemize gelen mültecilerden vatandaşlığa geçen yaklaşık 2 milyon seçmen) %3 civarında olduğu görülecektir. Çok basit bir işlemle 2053 yılına kadar olması gereken vekil sayısı 450 olmaktadır. Öyleyse neden 600 vekil sorusunu sormak gerekmez mi?
Yargı açısından ele aldığımızda, yasa gereği, Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla soruşturma açılması ancak TBMM üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyu ile mümkündür. Yani, Cumhurbaşkanının yargılanması söz konusu olduğunda daha fazla milletvekilinin “OLURU” gerekeceğinden bu sayıya ulaşım zorlaşacaktır. Öyleyse vekil sayısını 600 yapmada böyle bir amaç mı var sorusunu sormak gerekmez mi?
Mali ve sosyal ayrıcalıklar açısından ele aldığımızda, Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırı yasal çalışmalarla ayrıcalıklı bir sınıf haline getirilmiştir. Bunlar;
• Milletvekilleri hem milletvekili maaşı hem de emekli aylığı olmak üzere, çift maaş alırken sade vatandaşın, T.C Emekli Sandığı’ndan hem emekli aylığı hem de normal maaş alması hukuken mümkün değildir.
• Milletvekillerinin eşine ve çocuklarına “Diplomatik Pasaport” verilmektedir.
• Giderleri devletimizce karşılanan sekreter ve danışman sağlanmaktadır.
• Mecliste sunulan sosyal imkanlar yanında kamu kurum ve kuruluşların tüm sosyal imkanlarından da yararlanabilmektedirler.
• İletişim ve ulaşım konusunda belli miktara kadar ücretsiz hizmet almaktadırlar.
• Milletvekillerine ait araçlara trafik cezası da kesilmemekte, vekiller trafikte kurallara aykırı davranır ise sadece bir tespit tutanağıyla kayıt altına alınıyor ve bu tutanak TBMM’ye gönderiliyor.
• Milletvekilinin ölmesi halinde, ailesine 1 yıllık tutar karşılığı ölüm yardımı yapılıyor. Sade vatandaş için böyle bir hak yoktur.
Bir kısmını belirttiğim demokrasi anlayışıyla çelişen ayrıcalıklar nedeniyle milletvekilliği, kolay yoldan geçimini sağlama, eşe dosta maddi imkanlar yaratma, çalışmadan emekli olma yolunda bir mesleğe dönüşmüştür. Vekillik bir meslek mi diye sormayalım mı?
Milletvekilleri, Anayasaya aykırı olmasına rağmen eşitlik ilkesini çiğneyerek yasama yetkileri üzerinden kendileri için imtiyazlı bir konum yaratmışlardır. Bugün bu uygulamalarla adeta millet egemenliği imtiyazlı bir kesimin eline geçmiş, devletin maddi imkanları bu imtiyazlı kişiler için seferber edilmiş durumdadır. Mali kaynakları sınırlı olan ülkemizin kaynaklarını milletvekilleri için değil daha fazla kamusal hizmet için kullanılmalıdır.

Çağdaş bir ülkede milletvekilliği bir “meslek” değildir ve olmamalıdır. Ülkemizde de milletvekilleri, halkın geçici temsilcileri ise mali haklar açısından ortalama gelire sahip bir vatandaştan daha fazla maddi imkanlara sahip olmamalıdır.
Tüm vatandaşlar adına yasama yetkisini elinde tutan milletvekilleri, özellikle 1987 yılı itibarıyla anayasada belirtilen “demokratik hukuk devleti” ilkesi çiğnenmiş, kendilerine tanınan ayrıcalık ve imtiyazlar sonucunda eski ve yeni milletvekilleri tüm toplum içerisinde ayrıcalıklı bir grup haline gelmiştir. Ömür boyu süren ve hatta öldükten sonra varislerinin de kullanacağı imtiyazlar nedeniyle tüm vatandaşlar için bir yüke dönüşmüştür.
Değerli vatandaşlar, siyasal İslam temsilcileri demokrasinin tüm nimetlerini kullanıp hedeflerine ulaştıklarında demokrasiyi rafa kaldırırlar. Yani demokrasi treni ile varmak istedikleri yere giderler sonra demokrasi treninden inerler. DOĞRU PARTİ olarak hem mali sıkıntı içerisindeki ülkemizin sosyal ve ekonomik dokusunu olumsuz etkileyen hem de Anayasamıza aykırılık teşkil eden ayrıcalıkların kaldırılması ve vekil sayısının 450 olması hususunu teklif ediyoruz. VEKİLLİK MESLEK DEĞİLDİR. DOGRUsu bu. 16.Haziran.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Açıklama: Seçmen sayısı en yüksek ve en düşük 5 ilin arasındaki farkın 81 ile dağıtılması(A), geriye kalan 71 ilin seçmen sayısının da 81 ile dağıtılması(B) sonrasında Her ikisi arasındaki fark(B – A) Türkiye genelinde 1 milletvekili için gerekli seçmen sayısını verir.

Bu konuda ülkeler bazında yaptığım araştırmalarda vekil sayısının tesbitinin bir dayanağı olmadığını gördüm. Umarım bir katkı olur.

 

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com