Ana Sayfa Güncel, KÖŞE YAZILARI 23.06.2023 385 Görüntüleme

AV. DR. İRFAN SÖNMEZ’İN KALEMİNDEN…SADECE LİDERLER Mİ SUÇLU?

Karakter kalitesi zor zamanlarda belli olur. İşler iyi giderken esip savurmak kolay, önemli olan işler sarpa sarınca aynı çizgide durabilmektir.

14 Mayıs seçimlerinde muhalefetin yenilgi ile çıkması bazıları için tam bir karakter testi oldu.

Partisi ile rabıtası –kazanma, mevki elde etme- üzerine kurulu olanlar koro halinde konuşmaya başladılar.

Kimi sayın Kılıçdaroğlu’nu, kimi sayın Akşener’i suçluyor.

Seçim sonuçlarını değerlendirerek bundan dersler çıkarmak ayrıdır, bunu bahane ederek kaçma fırsatı aramak, yahut bağcıyı dövmek başkadır.

Siyasette kazanmak kadar yenilmek de vardır. Kaybetmeyi göze alamayan siyaset yapamaz.

Nitekim bu çerçevede kalan çok önemli ve kıymetli değerlendirmeler yapıldı. Anketler başarıyı işaretlerken niçin bu noktaya gelindiği irdelendi. Seçmen tercihlerini değiştiren etkenler masaya yatırıldı. Vatandaşın terör ve bölünme tehdidi üzerinden nasıl maniple edildiği ortaya konuldu.

Elbette bu propagandaya inandırıcılık kazandıran hatalar da vardı.

Daha lortada fol yok yumurta yokken bir CHP milletvekilinin gerekirse HDP’ye bakanlık veririz açıklaması, Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndan çekincelerin kaldırılacağına dair ifadeler, DEVA liderinin vatandaşlık tartışmaları ile ilgili beyanları iktidarın oluşturmaya çalıştığı algıya inandırıcılık kazandırdı.

Sayın Akşener, gidişatı önceden fark etmiş, HDP ile partisi arasına kalın bir çizgi çekmiş ama bu yeterli olmamıştı. Son haftaya girerken hala kararsız olan veya muhalefetten yana zayıf eğilim taşıyan seçmenleri  –HDP/PKK korkusu- iktidar tarafına itti. Önemli olan seçmenin niye tercih değiştirdiğinden çok bu –yalan propagandaya- hangi gerekçelerle inandığıdır.

Belki CHP ve onun lideri,İ  HDP ile partisinin arasına daha net bir çizgi çekebilse sonuç da farklı olacaktı.

Bu saatten sonra eyvah demenin faydası yoktur. Yerel seçimlere bugünden alınan derslerle girilirse iktidarı zor durumda bırakacak bir sonuç elde edilebilir. Yerel iktidarın muhalefete geçmesi iktidarı Erdoğan’ın ifadesiyle topal ördek durumuna düşürür. Bir bozgun havasının yayılması halinde ise muhalefet bugünü bile arar hale gelir.

Onun için dövünmenin anlamı yok. Bu sonuç sadece liderlerden kaynaklanan bir sonuç değil. Unutmayalım ki liderler birçok kararı parti meclislerine sorarak aldılar. Sayın Akşener masadan kalkarken de otururken de parti divanının kararı ile hareket etti. Akşener’siz bir İYİ Parti düşünülebilir mi?

Bazı çevrelerin CB için ısrarla Kılıçdaroğlu’nu dayatması yanlıştı, muhalif bazı mecralarda iktidarı bırakıp muhalefetin adaylarını tartışmak/eleştirmek yanlıştı. CHP ve altılı masayı HDP’nin kucağına itici yönlendirmeler yanlıştı. Aday tartışmalarını bahane ederek bazı parti teşkilatlarının ayak sürçmesi, çalışmaması yanlıştı. Öyle ki bazı yerlerde çıkamayacak sırada aday olanlar çıkabilecek arkadaşlarının aleyhine çalıştılar.

Yerel seçimlere yeni bir kan tazelemesi ile girmek gerekiyor. Bir parti çatısı altında o partinin aleyhine çalışmak ne kadar yanlışsa bu tipleri barındırmak da o kadar yanlıştır.

Aslında muhalefet kaybetmedi, millet kaybetti. Merkez bankasının son faiz artırma kararı düne kadar faiz indirimini nassa bağlayanların ne kadar gayri samimi olduğunu gösterdi. Seçim kaybetmek dünyanın sonu değil! Yerel seçimlerde bunun rövanşını almak mümkün. Yeter ki hatalarımızdan ders alalım.

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com