Ana Sayfa KÖŞE YAZILARI 21.01.2022 1161 Görüntüleme

NİLGÜN DUYAR

NİETZSCHE’NİN POST-MODERNİZMLE İLİŞKİSİ
Postmodernizm hakkında net bir tanımlamanın yapılabilmesine imkân olmamakla birlikte, postmodernizm nedir sorusuna verilebilecek en iyi cevabın şüphecilik olduğu söylenebilir.
Kavramın temeli şüpheci, kuşku anlamına gelen skeptikus sözcüğüdür.
Bütün argümanların temellerini, etkilerini ve kesinliklerini irdeleyen, aklın kesin bir bilgiyi elde edemeyeceğini, hakikate erişilse dahi sürekli bir şüphe içinde kalınacağını, mutlak’a ulaşmanın olmadığını savunur.
Postmodernizm üzerine pek çok yazılar yazılıp, konuşmalar yapılmaktadır.
Bu kavram pek çok sanatsal, Entelektüel ve akademik alanda kullanılmaktadır.
Postmodern durumları ifade etmek için kullanılan bu kavram, toplumsal, kültürel ve teknolojik gelişmeleri anlayabilmek için yeni bir terimdir. Postmodernizm, modernlik sonrası değil, modernliğin evrensellik ilkelerine eleştiriler getiren ve aslında modernizin içinde bir savaşım halidir.
Postmodern düşünürlerin belkide mutabakata vardıkları tek noktanın bu olduğu söylenebilir.
Bu açıdan bakıldığında, Alman filolog, filozof, kültür eleştirmeni, şair ve besteci. Din, Ahlak, felsefe ve bilim üzerine metafor, ironi ve aforizma dolu bir üslupla yazılar yazan ve felsefesinde Hıristiyanlık Başta olmak üzere Batı’nın tüm değerlerini reddeden Nietzsche, modernizmin iddialarına yönelik çok önemli eleştiriler getirmektedir.
Nietzsche, bir çok postmodern düşünüre hem fikri hem de yazınsal manada öncülük etmektedir. Nietzsche bu düşüncelerini “Tanrı Öldü” diyerek özetlemiştir.
Bu düşüncesini ilk olarak Şen Bilim adlı eserinde dile getirmiştir.
Nietzsche Tanrı’nın ölümünü, insanın anlaşılmaz doğasını yenmesi ve üst- insan’a ulaşılabilmesi için bir mecburiyet olduğunu söyler.
Bu kanıya ise Deccal adlı yapıtında geçen şu bölümden yola çıkarak vardım. “Tabuist düşüncelerin putlaşmış tanrısından bahsediyorum sizlere… Onu öldürmeden nasıl doğacaksınız.” Nietzsche’nin bu düşüncesi kimilerine göre modernizmin ulaşabileceği son nokta olduğunu ileri sürülürken kimilerine göre ise, modern düşüncenin üzerinde durduğu temellere dinamit koyan eleştirileriyle modern düşünceden kopuşunu simgelediği ileri sürülmektedir.

Postmodernizmde tek bir bakış açısıyla her şeyi açıklamaya çalışmak mümküan değildir.
Tam da bu nokta referans alınarak Nietzsche’nin postmodernizmin yol açıcısı olduğu söylenebilir. Çünkü, Nietzsche’de bir şeyleri yorumlarken ve anlamlandırırken parçalı, çoğul olarak düşünür.
Öncelikle düşünürün parçalı yazılarını açmak gerekir: parçalı yazı Nietzsche’nin aforizma biçiminde yazılmış, sistematik olmayan metinler olduğu söylenebilir. Parçalı yazı bir sistemin reddi, eksik olana tutku, düşüncenin tamamlanmamış devinimidir. Nietzsche’nin parçalı yazı dolayımında, postmodern düşüncenin yolaçısı olduğu ifade edilebilir fakat bu yol açıcılığın hangi bağlamda olduğu üzerinde durmak gerekir.
Bu bağlam bana göre, Nietzsche’nin dile getirdiği şu önermede temellenir: “olaylar yoktur, sadece yorumlar vardır.” Nietzsche burada bir şeyin bir perspektiften doğru, bir başka perspektiften yanlış olabileceğini söyler. Filozof, insan hakkında ne söylediyse temelde sınırlı bir zaman süresine tanıklık etmekten öte bir anlam taşımaz… Bengi olgular olmadığı gibi, saltık doğrularda yoktur.” Nietzsche burada şunu söyler: dünyanın okunabilmesi ancak parçalı olarak mümkündür, tek bir parça olarak okumamın imkansızlığından dem vurmaktadır.
Nietzsche perspektivizminden Benin anladığım şey: dünyanın yorumlanması gerektiği ancak, yorumun ise çoğul olduğudur.
Nietzsche’nin postmodernizme öncülük ettiği temel koyucu kavramlardan birincisinin “yorum” olduğu öne sürmek yanlış olmaz.
Çünkü olgulardan söz edilemiyorsa eğer, bu önermelerimizin, doğru ya da yanlış olduğunu sınama olanağımızın bulunmadığı anlamına gelmez. Nietzsche sadece bengi olgulardan ve saltık doğrulardan söz edilemeyeceğini söyler.
Bu konularla ilgilenenler ve daha kapsamlı araştırma yapmak isteyenler için okuduğum kitaplar şunlardır: Nietzsche / insanca pek insanca 1 ve 2, Deccal, Böyle Buyurdu Zerdüşt, Ahlakın soykütüğü üstüne, şen bilim adlı yapıtları ve Nietzsche üzerine yazılan başka metinlerden yaptığım okumalardan anladığım kadarıyla postmodernizm ve Nietzsche ilişkisini kurmaya çalıştım umarım doyurucu bir yazı olmuştur.
Herkese keyifli okumalar. Vesselam…

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com