Ana Sayfa KÖŞE YAZILARI 13.05.2022 1742 Görüntüleme

BAĞIMLI OLMAK MI ,KENDİNİ KANDIRMAK MI

Hemen her gün bir çok insanımız bağımlılıklarının pençesinde hayattan kopuyor. Alkol, uyuşturucu, sentetik haplar vs. Bir çok tehlikeli madde insanları ağlarına düşürmek için bir örümcek gibi pusuda..

İnsanların rahatlamak ve daha neşeli olmak veya acılarını unutmak gibi sebeplerle başvurduğu alkol ve madde kullanımı çok eski zamanlardan günümüze kadar popülerliğini korumuştur. Bazı alışkanlıklar psikolojide yaklaşma kaçınma alışkanlığı denen bir tanıyı en güzel anlatırlar. Alkol,  sigara, uyuşturucu madde. Bunların zararlı olduklarını bilir insan. Ancak buna rağmen kullanır.  Her ne kadar vücuda zararı olduğu bilinse de insanlar bu tarz maddelerden uzak duramamışlardır. İşte bu anlık zevk için kullanılan maddeler bir müddet sonra bağımlılığa dönüştüğü için en büyük tehlikelerden biri haline gelir.. Sürekli ve fazla tüketimin bağımlılık yaratması ve insanları ölüme götürmesi bu sorunu yani alkol-madde kullanımı ile ilişkili bozuklukları incelenmesi gereken bir problem haline getirmiştir.

İnsanlığın baş belası olan, gençliği ve insanlığı mahveden bu bağımlılıkların kökeni çok eski tarihlere dayanıyor. İlk çağlarda keşfedilen bu maddeler ,ilk başlarda ağrı ve acının dindirilmesi için çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılırken daha sonra , günlük hayatın monoton gidişini değiştirmek için değişik yollar arayışına girenler tarafından da belki zevk, belki umursamazlık, belki unutmak için..Kullanılmaya başlanmıştır.Zevk ve ruhsal rahatlama amacıyla kullanılan bu maddeler ise zamanla bağımlılık yarattığı için büyük bir katile dönüşmüşlerdir.Çünkü zevk vererek, ya da sanrısal bir rahatlama vererek insanları yavaş yavaş yok eden bir katil bu.

Belki o zamanlar bu uyuşturucu kullanımının zararının görülmesi ve uyuşturucu ile mücadele bu kadar yaygın ve bilinçli değildi. Ancak günümüzde yazılı ve görsel haberleşme olanaklarının artması, tıp bilimindeki gelişmeler, bu maddelerin insanlara verdiği zararı görsel ve bilimsel olarak ortaya çıkardığı için bu konuda bilinç düzeyi daha yüksek olmuştur.

Bütün bunlara rağmen hala uyuşturucuya kurban verdiğimiz bir çok insanımız var.Bir şeyin bu kadar zararlı olduğu bilinmesine rağmen neden hala uyuşturucu kullanımında artış görülüyor?Bu konuda ailelerin özellikle çok dikkatli olması gerekiyor.

Mutsuz ve sorunlu bir aile ortamında büyüyen çocuklar özellikle ergenlik döneminde sosyalleşme ve belli bir yere aidiyet duygularının zayıf olması nedeniyle arayış içerisine giriyor. İşte bu günlerde karşılaştığı kişi ve ortamlar çok büyük önem kazanıyor.Yanlış kişilerle arkadaşlık etmesi, çocuğun yanlış yola sapması hele de mutsuzsa çok kolay oluyor.

Büyüyüp olgunlaşma dönemi içerisinde bazı ergenler taşkınlığı, coşkuyu ve bunalımı belirli sınırlar içerinde yaşarken bazı ergenlerde bu sınır aşılıyor.Şayet ilgilenilmez veya doğru şekilde gözlemlenmezse taşkınlık yıkıma dönüşür, eğer bu durum önlenemezse  yetişkinliğe sarkarak devam eder. Ergenler öncelikle sigara, bira ve şarap gibi yasal olan maddeleri denerler ve bunları kullanmakta bir sakınca görmezler. Bunda özenti, kendini ıspatlama,aile ve topluma isyan duygusu,merka gibi şeyler etkili olur.Önce merakla ya da bir defalık olarak başladıkları alkol, uyuşturucu gibi maddeler zamanla alışkanlığa dönüşüyor. Dolayısı ile alışkanlık yer edindikçe yerini bağımlılığa bırakıyor.Bu hem psikolojik bem de fizyolojik bir bağımlılık haline geliyor.Dolayısı ile zamanla bu bağımlılığından kurtulmak istese bile artık vücut kendisi bu maddeyi ister hale geliyor.

Elbette bu maddeler bağımlılık yapmasının ötesinde çok büyük zararlara yol açıyor insan ruhunda ve bedeninde. Uyuşturucu maddeler beynin normal işleyişini bozarak beyni mekanikleştirir. Bazı maddeler beyin damarlarında tıkanmaya yol açar, felce sebep olur. Ayrıca beyin içinde sesler duyma ve akıl hastalıklarının başlaması da uyuşturucu maddelerin beyin üzerinde yarattığı etkilerdendir. Alkol ve madde kullanımı sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozduğu için beynin çalışmasını yavaşlatır. Kişi yeni şeyler öğrenmekte ve sorun çözmekte zorlanır. Beyin görüntüleme teknikleriyle yapılan araştırmalar alkol ve madde kullanımının beyni yavaşlattığını beyin görüntüleriyle de ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmalar alkol ve madde kullanımının beynin yapısında değişikliklere neden olduğunu da ortaya koymuştur.

Alkol ve madde kullanımı refleksleri ileri derecede bozduğu için bu maddelerin etkisi altında dikkat isteyen işler yapmak çok sakıncalıdır. Ayrıca, bazı uyuşturucu maddelerin beyin üzerindeki olumsuz etkilerin ve yarattığı değişikliklerin ani ölümlere sebep olduğu bilinmektedir.

Beynin yapısında meydana gelen değişiklikler ve sinir hücrelerindeki bozulmalar alkol ve madde kullanımı bırakıldığı anda düzelmez. Düzelme uzun zaman alabilir. Bağımlılığın kişinin kontrol ve iradesinin ötesinde, bir beyin hastalığı olduğu unutulmamalıdır. Beyindeki düzelmenin gerçekleşmesi için hem alkol ve maddeden hem de bunları hatırlatan şeylerden uzak durmak önemlidir.

Bu derece tehlikeli olan bağımlılık yapısı alkol,uyuşturucu gibi her türlü şeyden uzak durmalı ve en önemlisi çocuklarımızı da korumalıyız.Onlara bu maddelerin tehlikelerini anlatmalı ve onları bu bağımlılıklara zemin hazırlayacak ortamlardan uzak tutmalıyız.

Elbette ki bunu mutlu, huzurlu ve kendine güvenen,aidiyet duygusu olan çocuklar yetiştirerek başarabiliriz. Çünkü madde bağımlılığı terör kadar önemli bir konu haline gelmiştir.Artık haberlerde de görüyoruz. Uyuşturucu kullanma yaşı neredeyse 9-10 lu yaşlara kadar düşmüş. Bağımlılıkla mücadelede tüm kesimlerin işbirliği içerisinde olması gerkmektedir. Topyekün çalışmalar  bu maddelere karşı mücadelenin daha etkin olmasında büyük önem arzediyor. Bu konuda ailelere olduğu kadar öğretmenlere de büyük görevler düşüyor. Ailede başlayan bilinçlendirme okul hayatında eğitimciler  tarafından devam ettirilmelidir.

Unutmayalım. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onları yetiştirirken iyi birer birey olmanın yanı sıra, bilinçli, kararlı ve doğru ile yanlışı ayırt edecek bireyler olması için çaba göstermeliyiz. Onlar bizim aynamızdır. Onlara kendi yaşam bicimimiz ve uygulamalarımızla da örnek olacak bir hayat yaşamalıyız. Kendimiz gergin, mutsuz, saldırgan bir ortam yaratırken veya çocuğumuzun yanında alkol,sigara ve dahi uyuşturucuya zemin hazırlayacak maddeler kullanırken onlara bunlardan uzak kalmasını salık vermek sağlıklı bir durum olmayacaktır. Uyuşturucu ya da alkol. Her ne olursa olsun tüm bağımlılıklarla mücadeleye önce kendi hayatlarımızdan başlamalıyız. Mücadele etmek için onları kullanmamız şart değil.Kullanmıyor olsak bile kendimize ve çevremize bağımlılıkların insan hayatlarına verdiği zararları anlatmalıyız.

Dinamik ,sağlıklı ve tertemiz bir dünyada yetişecek nesiller umuduyla….

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Tema Tasarım | Osgaka.com